Doğu Avrupa'ya kredi desteği

Dünya Bankası, EBRD ve EIB'nin ortak eylem planına göre, bölgeye 24,5 milyar Avro kredi desteği verilecek. İki yıl süreli planla, bölgedeki bankalara ve özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelere hızlı ve büyük ölçekli sermaye desteği sağlanacak.

EBRD Başkanı Thomas Mirow yaptığı açıklamada, ''Kurumlar doğu Avrupa'daki krize pratik, etkili ve zamanında çözümler üretmek için birlikte çalışıyor'' dedi.

EIB Başkanı Philippe Maystadt de, ''Bu ortak eylem planı, orta, doğu ve güney Avrupa'da krizden kötü etkilenen ülkelerin reel ekonomisini desteklemek için bankalar aracılığıyla hayati öneme sahip finansın sağlanmasını hızlandırmasına yardımcı olacak'' diye konuştu.

Dünya Bankası Başkanı Robert B. Zoellick, bölgedeki ekonomik krizin hızla ''insani krize'' dönüştüğünü, bankaların bu ortak eylem planının doğu Avrupa'da bankacılık sektöründeki kriz riskini ortadan kaldırmasına katkı sağlayacağını ifade etti.

Krediler ve garantiler aracılığıyla bölgeye diğer kaynakları da seferber edeceğini ve bölgede güç durumdaki iştiraklerini destekleyeceğini açıklayan batılı bankalarla çalışacağını bildiren üç kalkınma bankası, bölgeye yardımlarının, sermaye ve borç finansmanı, kredi hatları ve siyasi risk garantileri biçiminde olacağını kaydetti.

Bu plana göre, EBRD, bu yıl ve gelecek yıl bölgenin finans sektörüne 6 milyar Avro destek sağlayacak. EIB de 5,7 milyar Avrosu dağıtılmaya hazır olmak üzere orta, doğu ve güney Avrupa'daki işletmelere 11 milyon Avro borç verecek ve 2,8 milyar Avro nisan ayı sonuna kadar onaylanacak.

Dünya Bankası da bankalar, altyapı projeleri ve ticaret finansmanı için 7,5 milyar Avro tutarında kredi ve siyasi risk garantisi teklif etme niyetinde olduğunu bildirdi. Royal Bank of Canada'da görevli stratejist Nigel Rendell, bu bankaların vereceği kredinin miktarının az olduğunu söyleyerek, ''24,5 milyar Avro çok para gibi görünüyor, ancak bankaların doğu Avrupa'ya 1,7 trilyon dolar borç verdiği düşünüldüğünde, 24,5 milyar Avro sadece çerez parası'' diye konuştu.

Rendell, ''Eninde sonunda daha büyük bir pakete ve IMF, Avrupa Birliği ve belki G-7'nin koordineli bir çalışmasına sahip olmamız gerekecek'' dedi.