Nil'in kıyısına yolculuk

Nil Karaibrahimgil’in yeni albümünün adı “Nil Kıyısında”. Nil bu albümünde kadınlar için sloganlara dönen şarkılardan uzaklaşıyor. Çünkü artık kendine bakmasının zamanının geldiğine inanıyor. 30 yaşını aşmanın getirdiği asude tavrı giyinirken kadınlığın ne olduğunu daha iyi anladığını düşünüyor. Artık az öfkeleniyor, kendini samimiyetiyle sınıyor. İstekleri hiç bitmese de, neyi neden istediğinin daha bir farkında.

Yayınlanma: 01.03.2009 - 09:13
Abone Ol google-news

Nil Karaibrahimgil hayatına çok şeyi sığdırıyor. Müzik, sinema, reklam bunlardan birkaçı. Bıçkın da, elinden her iş geliyor. Takıntılı, yaptığı işi en iyi yapmak gibi bir derdi var. Başkalarının doğrularıyla değil bildikleriyle yola çıkıyor. “Bu beni yoruyor, yıpratıyor, hırpalıyor. Enerjimi de alıyor. Zaten her zaman emeğime değmiyor ama bundan vazgeçemiyorum” diyor, “Zaten emek olmadan bir şeyin değer kazanması anlamsız. Elinizin ucuyla tutarak iş yapamazsınız”. Elbette Nil’in müzikal tavrını ve yaptıklarını sevmek ya da sevmemek size kalmış ama verdiği emek gerçek, bu şüphesiz. Nil, verdiği ürünlerin onun ruhunu taşımasına özen gösteriyor. Çünkü kendini böyle tazeleyip, yeniliyor. Durursa da düşeceğini düşünüyor. “Köpek balıkları hareketsiz dururlarsa ölürler. O yüzden her zaman yüzmek zorundalar” diye özetliyor hayatının akışını, “Belki de ölü gibi ruhsuz olmamız, eylemsizlik ve uyuşukluktan”. Nil’in kendine ait bir müzik dili ve dünyası var. Zamanla alıştık buna. O bu süreci biraz daha sancılı yaşadığını söylüyor.

“Dilimi ilk başlarda yadırgadılar, eleştirdiler. Bu beni okumakla alakalı. Yazdığım şarkılara ve reklam müziklerine insanlar zamanla alıştı”. Haklı da, son şarkısında “Yok ki senin bir yedeğin, Kötü Kedi Şerafettin” dediğinde onu yadırgamıyoruz. Artı bir dil birliğimiz var. Nil, kadınlar için de bir sembol. Onu, reklamdaki “Özgür Kız” olarak tanıdık. O da kadınlar için özgürlük ve cesareti temsil ettiğini düşünüyor. Bunun bir misyon olmadığının da farkında. Yine de “Çocuk da yaparım, kariyerde” sloganının tezlere konu olmasının, doğru yolda olduğunun bir kanıtı olduğuna inanıyor. Nil, “Bu reklam şarkısı içinde önemli bir mesajı tutuyordu. ‘Pırlanta’ da öyleydi. Bu ülkede kadına şiddet var, küfür var. Kız çocukları okula gönderilmiyor, töre cinayetleri de cabası. Bu şarkılar az da olsa kadınlara dokunuyor ve destek oluyorsa ne mutlu bana” diyor.

Mesaj kaygılı pop...

Evet, Nil bir pop şarkıcısı. Popüler müzik de tüketime yönelik. Verdiği bu mesajlar ise onun yalnızca bir pop şarkıcısı olmadığının kanıtı. Nil de pop şarkıcısından fazlası olduğunu söylüyor. Çünkü tüm şarkı sözlerinde hep bir tavır ve mesaj olduğunu söylüyor. “Pop bunu taşıyor ve kitleselleştiriyor. Popüler müzik, kitlelere ulaşmamda çok etkili. Bu yüzden de kendimi mesaj kaygılı pop yapıyor olarak görüyorum. Yani müzikle insanların gazozlarına ilaç atıyorum. Rock ve alternatif müzik bu taşıma misyonunu üstleniyor, ama bu farklı. Ben bu mesajları insanların aldığını düşünüyorum” diyor. Gerçi bu durum Nil’in yeni albümü “Nil Kıyısında”da yok. Bunu yapmaktan biraz sıkıldığını, belki de biraz büyüdüğünü düşünüyor. 30 yaşını aşmış olması onu terörize etmese de, bir kadının hayatında bu dönemin özel olduğuna inanıyor. Bu yaşa kadar bir tepeye tırmanır gibi hissettiğini, şimdi de vardığı tepeden arkasına bakması gerektiğini söylüyor. Peki baktığında ne gördü? Gördüklerinin onu rahatlattığını anlatıyor: “20’li yaşlarda hayatı anlamlandırmaya çalışırken öfkelenirdim. Bu beni bazen susturur, bazen de saldırgan yapardı. Şimdi daha sakinim. Kadınlığın ne olduğunu daha iyi anladım. Kadınlara çok şey söyledim. Evet, bunlar benim ve onlar içindi, ama bu albümde tamamen kendi kıyıma yanaştım.” Zaten albüm de ismini buradan alıyor.

Otosansür insanı yoruyor

Nil Karaibrahimgil yeni albümünde Alper Erinç’le çalıştı. Bu ortaklığı başka birinden çocuk yapmaya benzetiyor. Ortaya çıkan üründen memnun. “En iyi on şarkım burada gibi hissediyorum. Bu çok iddialı gibi geliyor kulağa, ama bunu söylemekten çekinmiyorum” diyor, “Çok canım acıyor” diye bir parçam var. Bu içten gelen bir yakarış. Bunu önceleri demezdim, desem de ikinci satırda onu bir espriyle unuttururdum. Yani bu albümde kalkanlarım indi, savunma yok”. “Nil Kıyısında” bir olgunluk albümü de değil. Çünkü o daha yolun çok başında. Bu albüm müzikal olarak hem coşkulu, hem melankolik ve hem de daha samimi. Geleneksel yaylılar ve alaturka müziklere yakın giden tarzına rağmen diğer albümlerindeki karanlık melodiler kendini koruyor. Bu tarzı başlatan şarkı da “Extra Large”. Nil’in yakındığı bir konu var: “Beni genelde çok mutlu, neşeli, hiç kaygısı yok gibi algılıyorlar. Aslında hüzün müziğimi kuruyor. Beni biraz daha dikkatli dinlemek gerekli”.

Nil şöhretin cadı kazanında yol alıyor, ama ona mesafeli. Bedeller ödeyeceğini aklından çıkarmasa da üzerindeki bu ağırlıktan rahatsız. “Herkes üzerimde kendini hak sahibi sanıyor. Sokakta herkesle konuşmak ve sorularına cevap vermem gerekiyormuş gibi bir durum söz konusu. Konuşmaktan kaçınca da bu ‘şımarıklık’ oluyor” diyor, “Erkek arkadaşımla oturup içki içemiyorum, dağıtamıyorum. Bunun gibi onlarca örnek, otosansür insanı yoruyor”. Arjantinli şair Borges’i bir keresinde yolda durdurup, ona “Siz Borges misiniz?” diye sorarlar. O da “Bazen” diye yanıtlar. Nil de durumun bundan ibaret olduğunu düşünüyor. Şöhretin getirdiği sosyal otopsiye alışamıyor.

Şöhretse bu demek. Üniversite öğrencisi gibi yaşamak istese de artık çok geç. Metroya, korumaları olmadan yalnız binmesi de bu yüzden mümkün değil.

Peki Nil özel hayatında nasıl biri? Hem kolay hem de zor. Korkunç derecede diplomatik ve uzlaşmacı. Kavga ve tatsızlığı sevmiyor. Buna karşın çok talepkâr. Dili kullanabildiği için de kelimeleri acımasızca savuruyor. Gittiği yeri evi yaptığını söylüyor. Tebessümle söylese de problem çıkaran bir insan değil. Huzurun peşinde, marazın yaratıcılık için iyi bir dinamo olduğunu unutmuyor. Karar referansları dostları. “Bir karar vermeden, fikirlerimi onlara fırlatıyorum. Çarpıp geri geldiklerinde yeniden değerlendiriyorum. Kararsızlık en beter huyum. Bu kararsızlıkla işlerimi yapabiliyor olmam mucize!” diyor. Daha kararlı olmaya çalışıyor. Şimdi tek derdi yeni albümüne yüklediği anlamları ve içsel yolculukları dinleyenlerle paylaşmak.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler