Ekonomik toparlanma uzun zaman alacak

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, mali krizin reel sektör üzerindeki etkisinin ne kadar süreceğinin tahmin edilememekle birlikte, iktisadi faaliyetteki gerilemenin önümüzdeki dönemde de süreceği ve toparlanmanın uzun zaman alacağının düşünüldüğü belirtti.

Yayınlanma: 04.03.2009 - 13:13
Abone Ol google-news

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Boğaziçi Üniversitesi'nde ''Küresel Kriz, Etkileri ve Para Politikası Uygulamaları'' konulu konuşmasında, küresel mali piyasaların 2007 yılı temmuz ayından bu yana maruz kaldıkları çalkantıların devam ettiğini hatırlattı.

Yılmaz, ''Bu krizin geçmişte yaşanmış krizlerden en önemli farkı, klasik bir finans krizi olmaması, karmaşık ve yüksek hacimli türev ürünlerini kapsamasıdır'' dedi.

Türev ürünlerinin yüksek hacminin, mali destek paketlerini daha önce görülmemiş boyutlara çıkarılmasını zorunlu kıldığını dile getiren Yılmaz, bu ürünlerin karmaşık yapısının ise paketlerin içeriğine ilişkin teknik zorluklar yarattığını söyledi.

Yılmaz, risk algılamalarındaki bozulma ve güven kaybı nedeniyle ortaya çıkan likidite sıkışıklığının, para otoritelerinin aldıkları önlemler sayesinde önemli ölçüde giderildiğini, ancak varlık fiyatlarında yaşanan hızlı düşüşün, mali kuruluşların sermayelerini eriterek, bilançolarında çok büyük hasarlar yarattığını ve birçok bankanın ve yatırım kuruluşunun iflas etmesine veya devlet desteğiyle ayakta kalabilmesine neden olduğunu anlattı.

Ayakta kalmayı başaran kuruluşların ise karşı karşıya kaldıkları yüksek miktardaki zararlar ve bilançolarında taşımaya devam ettikleri fiyatlanamayan türev ürünleri nedeniyle reel sektörde kredi kullandırmada isteksiz davrandığını vurgulayan Yılmaz, güven ortamının henüz tesis edilememesinin sonucunda kredi riskinin halen yüksek seviyelerde bulunmasının, kredi koşullarındaki sıkışıklığın devam etmesine neden olan bir diğer faktör olduğunu belirtti.

Durmuş Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''2008 yılının son çeyreğinden itibaren küresel mali krizin dünya ekonomileri üzerindeki etkisi, çok hızlı ve yıkıcı bir şekilde ortaya çıkmıştır. Artan belirsizlik ortamı, kredi mekanizmasının çalışmasını engellemiş, bu durum reel kesimin borçlanma imkanlarını sınırlarken borçlanma maliyetlerinin de önemli ölçüde artmasına neden olmuştur.
Dünya ekonomilerinde büyüme oranları sert bir şekilde gerilemiş, sanayi üretimi ikinci dünya savaşından bu yana görülmemiş ölçüde daralmış, işsizlik oranları hızla yükselmiş, hane halkı ve reel kesim güven endeksleri tarihi dip değerlerine inmiştir. Mali krizin reel sektör üzerindeki etkisinin ne kadar süreceği tahmin edilememekle birlikte, iktisadi faaliyetteki gerilemenin önümüzdeki dönemde de süreceği ve toparlanmanın uzun zaman alacağı düşünülmektedir.''

Sabit kur rejimi uygulayan ülkelerde hem iktisadi faaliyette hem de enflasyon hızında dalgalı kur rejimi uygulayan ülkelere göre daha sert bir yavaşlama yaşandığını ifade eden Yılmaz, bu farklılığın nedeninin; sabit değerle yönetilen kur rejimi uygulayan ülkelerin merkez bankalarının sermaye çıkışı karşısında kurun seviyesini korumak için döviz satarak karşılığında yerli parayı piyasadan çekmesi, bunun sonucunda piyasa faizlerinin yükselmesi ve likidite koşullarının öngörülenin de ötesinde sıkılaşması olduğunu kaydetti.

Dalgalı kur rejiminin uygulandığı ülkelerde ise para birimlerinin değer kaybetmesi ve para otoritelerinin faiz oranlarını kontrollü olarak gevşetmelerinin iktisadi faaliyetteki daralmanın boyutunu sınırladığını belirten Yılmaz, ''Dalgalı kur rejimi, sermaye akışının serbest olduğu bir ülkede hızla kötüleşen uluslararası likidite koşulları altında ekonominin aşırı düzeyde daralmasını önleyen bir emniyet sübabı görevi görmektedir'' dedi.

 

Yüksek oranda daralma beklentisi

Durmuş Yılmaz, birçok merkez bankasının bilanço büyüklüklerinin tarihlerindeki en yüksek seviyelere ulaştığına dikkati çekerek, ''Merkez bankalarının piyasaya büyük miktarlarda likidite sağlamasına rağmen kredi riski algılamasının yüksek seyretmesi, bankaların kredi kullandırma konusunda temkinli davranmalarına neden olmaktadır. Kredi imkanlarındaki sıkılığın devam etmesi ve aktarım kanallarındaki tıkanıklık, para politikasının etkinliğini sınırlamaktadır'' diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler