Cinselliği ilkel bir balığa borçluyuz

Cinsellik hayatımızın önemli bir parçası. Evde, işte, okulda, heryerde aklımızın bir köşesinde. Onun için aileler kuruluyor ve aileler yıkılıyor. Peki bu en doğal güdümüzün temeli neye dayanıyor? İşte bu sorunun cevabı...

Yayınlanma: 20.03.2009 - 10:32
Abone Ol google-news

İnsanlar arasındaki cinselliğin temeli 400 milyon yıl öncesine uzanıyor. Yeni fosil buluntularından, cinselliğin, soyları uzun bir süre önce tükenen zırhlı balıklar tarafından keşfedildiği anlaşılmakta. Penise benzer yüzgeçleri bulunan bu balıklar, canlı yavrular getiriyordu dünyaya. Zırhlı balıklar varlıklarını 70 milyon yıl kadar sürdürmüş. Kalıntıları 430-360 milyon yıllık kayaç tabakalarında bulunan bu balıkların özellikleri, kafalarının ve bedenlerinin üst kısmının kemiksi bir yapıya sahip olması. Zengin tür çeşidini barındıran grubun en büyük temsilcileri günümüzdeki beyaz köpek balığı kadardı ama çoğu bir metre bile büyümemişti diyor zoologlar .

Bu grubun en altında zırhlı balıkların en ilkel biçimi yer alır. Bunlardan, kıkırdaklı ve kemikli balıklar, amfibyumlar, sürüngenler, kuşlar ve memelilerden insana kadar çeşitli ara biçimler gelişmiştir. Bunlar çeneliler, yumurtlayan ve canlı yavru doğuran canlılardan oluşmakta. Fakat burada ilginç bir durum var: Zırhlı balıklar, üremenin daha gelişkin bir biçimi olan canlı yavru doğurarak üremelerine rağmen, evrim bu canlılardan niçin yumurtlayan hayvanlar türetiyor? Melbourne Victoria Müzesi araştırmacısı John Long, Nature dergisinin son sayısında, Incisoscutum ritchiei olarak isimlendirilen bir zırhlı balığın bedeninde embriyo saptamıştı. Geçen yılın mayıs ayında iki farklı zırhlı balık türünde yine embriyolar bulunca keşif bilim dünyasında ilgi uyandırmıştı. Hatta embriyolardan birinde göbek kordonuna benzer ipliksi bir yapının da bulunduğu söylenmişti.

Anlaşıldığı üzere Kuzey Avustralya’da bu tür yumuşak dokuları fosilleştiren uygun koşullar hüküm sürmüştü. Bilim insanları ayrıca röntgen ışınlı miktrotomografi gibi son derece gelişkin araştırma tekniklerine sahipler. Bu teknik kayaç içindeki buluntuların her açıdan izlenmesine izin vermekte. Ve görüntüler hayvanların davranışları hakkında da bilgiler sunuyor. Araştırmacılar bu şekilde zırhlı balıkta, döllenmenin beden içinde meydana geldiğini dolayısıyla da yakın bedensel temas gerektiren bir çiftleşmenin gerektiğini anlamışlar.

Ayrıca erkek zırhlı balıklarda karın yüzgeçlerinin penisin işlevini yerine getiren yani spermayı doğrudan doğruya dişinin bedenine aktaran organlara dönüştüğü de görülmüş. Bilim insanları bu yüzden zırhlı balıkların, “en gelişkin” şekilde üreyen ilk omurgalılar olduğunu sanıyor. Beden içi döllenme, yumurta ve spermanın suya bırakılmasına dayanan döllenme biçiminden çok daha güvenli ve daha kesin üreme olanağı sunmakta.

Ancak günümüzde yaşayan tüm kemikli balıklar, kuşlar ve kara omurgalıların evrimsel kökleri de zırhlı balıklara uzanmasına rağmen farklı üreme biçimlerine sahipler. Kemikli balıkların çoğu yumurta ve spermayı suya bırakıyor, kuşlar ve sürüngenlerde döllenme beden içinde meydana gelse de genelde yumurtlayarak ürüyorlar.

(Derleyen: Nilgün Özbaşaran Dede)


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler