İddianamede ilişkiler ağı

Ergenekon içindeki mafya yapılanmasında her konuyu şüpheli Veli Küçük’ün bildiği, Küçük’ün her konu ile bizzat ilgilendiği öne sürüldü.

Muzaffer Tekin’in, disipsizlinlik nedeniyle TSK’den atıldığı, Semih Tufan Gülaltay ve Sedat Peker’le ilişki kurduğu, uyuşturucu kaçakçısı olarak bilinen Ertuğrul Yılmaz’la ortaklık yaptığı belirtildi. Örgütün sivil toplum örgütleri yapılanmasını oluşturan Sevgi Erenerol ile yakın ilişki içerisinde olduğu, örgütte “köprü personel” olan Tekin’e bağlı suikast timlerinin oluşturulduğu, örgütün gerçekleştirmeyi planladığı eylemleri bazen bu suikast timlerine, bazen yeni oluşturulan Kuvayı Milliye dernekleri çatısı altında oluşturulan örgüt üyelerine, bazen de mafya gruplarına yaptırdığına dikkat çekildi. Ergenekon’un kendi bünyesindeki mafya ile uzun yıllar öncesine dayanan ilişkilerinin olduğu, Sami Hoştan’ın “Arnavut Sami”, Sedat Peker’in ise “Reis” kod adlarının bulunduğu belirtildi.

İddianamede gazetemiz İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk’un, Veli Küçük ile doğrudan irtibat kurmadığı, aradaki irtibatı Doğu Perinçek ve Kemal Alemdaroğlu aracılığı ile sağladığı ileri sürüldü. Şüpheli Alemdaroğlu’nun 25 Ekim 2003 günü Ankara’da Cumhuriyet’in 80. yılı kutlamaları çerçevesinde düzenlenen gösteriye katıldığı, öğrencilerin elinde “Ordu Göreve” yazılı pankartların bulunduğu anımsatılarak Alemdaroğlu’nun telefon konuşmalarında, “...ben gerçi her ortamda söylüyorum ya artık herhalde bu iş demokrasiyle olmaz. Ulusal bir devrim olmalıdır” dediği kaydedildi. Ergenekon örgütünün bir özelliğinin de kendi menfaatlarına ve ideolojilerine uygun olan darbeleri “devrim” diyerek övmeleri olduğu ifade edildi.

Askeri yapılanma başkanı Perinçek

Perinçek, Ferit İlsever, Güler Kömürcü, Vedat Yenerer, Adnan Akfırat ve geçmiş dönemde Tuncay Güney’in doğrudan Küçük ile irtibatlı oldukları, Kömürcü’nün Zekeriya Öztürk vasıtasıyla da Kuvayi Milliye dernekleri ile irtibatlarını sürdürdüğü kaydedildi. Derneğin başkanının Bekir Öztürk’ü ve Kömürcü’yü Küçük’ün talimatlarına uygun olarak yönlendirdiği, Zekeriya Öztürk’ün örgütün üst düzey toplantılarına katılıp alınan kararları uyguladığı, Danıştay olayı sonrasında Küçük ile irtibatını Güler Kömürcü vasıtasıyla yürüttüğü iddia edildi. Perinçek’in aynı zamanda askeri yapılanma ile de irtibatlı bulunduğu ileri sürülerek Küçük’ün Türkeli dergisini kurdurduğu, kendi talimatı ile kurulan Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Derneği’ne bu derginin yönetimini bıraktığı anlatıldı. Perinçek’in yönettiği kanallarda, Adnan Akfırat, Ferit İlsever, Serhan Bolluk, Hikmet Çiçek ve Hayati Özcan’ın medya yapılanması içersinde yer aldıkları, istihbarat toplama ve kişisel verileri kaydetme ile devlete ait gizli belgeleri ele geçirdiklerinin tespit edildiği öne sürüldü.

Lider deşifre edilmedi

“Gizli hiyerarşik yapıya bağlı üst örgütlenme, bu örgütlenmenin üst düzey olmasının yanında stratejik örgütlenmenin de buradan yönetildiği ve kararların burada alınıp alt örgütlenme birimlerine iletilip uygulamaya konulduğu anlaşılmaktadır” denilerek, bu plan çerçevesinde de eylem ve faaliyetlere başladıkları, silahlı gruplar oluşturdukları, Muzaffer Tekin’in bu grubun başında olduğu, Tekin’in ofisinin genelde buluşma ve toplantı yeri olarak kullanıldığı, yine silahlı ve bombalı birimin Mete Yalazangil vasıtası ile Tekin’e bağlı olarak hareket ettikleri ileri sürüldü. Ergenekon ve “Devletin Yeniden Yapılanması” dokümanına göre planlama yürütme kurulu ve alt kurulun 21 kişiden oluştuğu, 21 ayrı örgütlenme birimi ve bu birimlerin aralarında farklı kişiler olduğu, buna bağlı olarak tüm şüpheliler arasında bire bir hiyerarşik ve organik bağ bulunmasının, zorunlu olmadığı ifade edildi. Ergenekon başkanlığına 7 gizli birimin bağlı olduğu, 5’inin başında asker bulunduğunun belirtildiği, bu bölümlerin başkanlıklarına komutanlık diye isim verildiği, bu durumun örgütlenmenin kurucularının ve yöneticilerinin asker kökenli olduklarını gösterdiği kaydedildi.

‘Örgüt için yazdılar’

Şüpheli Hayrettin Ertekin’in, tahliye edilen Ayşe Asuman Özdemir, yazar Ergün Poyraz, Güler Kömürcü, Ümit Sayın, Emin Gürses ve Vedat Yenerer’in çeşitli gazete, internet sitesi ve televziyonlarda örgütün amacı doğrultusunda yazı, yayın ve propaganda faaliyetleri yaptıkları iddia edildi.

Örgütün sivil yapılanmasının Aralık 1999 tarihli “Lobi - Ergenekon” dokümanında tüm ayrıntılarıyla anlatıldığı ifade edilerek “Beş sivil yöneticinin şüphelilerin eylem ve faaliyetlerinden Sevgi Erenerol, Kemal Kerinçsiz, soruşturma aşamasında ölen Kuddusi Okkır, İsmail Yıldız ve Erkut Ersoy olduğu, bunların örgüt içinde özel göreve haiz oldukları anlaşılmıştır” denildi.