Bebek mamalarında bakteri iddiası

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Genel Sekreteri Kemal Yılmaz, Dr. Zekai Tahir Burak Doğumevi’nde gerçekleşen bebek ölümlerine ilişkin hastane yetkililerinin yaptığı açıklamaları tatmin edici bulmadıklarını söyledi. Genel Sekreter Yılmaz, hastane enfeksiyonun ölümlere neden olmuş olabileceğini belirterek “Meronem, targosit, tazosilin, tienam, vankomisin türü geniş spektrumlu antibiyotiklerden dördünün bir arada bir bebeğe uygulanmasının nedeni enfeksiyon olabilir mi?” diye sordu. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Genel Sekreteri Kemal Yılmaz, Dr. Zekai Tahir Burak Doğumevi’nde gerçekleşen bebek ölümlerini, bebeğini kaybeden baba Hüseyin Boyraz'ın da bulunduğu basın toplantısında değerlendirdi. Yılmaz, OECD, ”Bir Bakışta Sağlık Raporu, 2007” verilerine göre, bebek ölüm oranının Türkiye’de binde 23.6 olduğunu söyleyerek “Bu oranlar, Fransa’da 3.6, Yunanistan’da 3.8, İtalya 4.7, Meksika’da 18.8’dir. Komşu ülkelerle kıyasladığımızda ise bebek ölüm hızında sadece Irak bizden geride bulunmaktadır” dedi. Cuma gününden bu yana Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları ve Doğumevi’nde üç günde 27 bebek ölümünün hastane enfeksiyonu nedeniyle olmadığı yönünde açıklamaların yapıldığını anımsatan Genel Sekreter Yılmaz, Meronem, targosit, tazosilin, tienam, vankomisin türü geniş spektrumlu antibiyotiklerden dördünün bir arada bir bebeğe uygulanmasının nedeni enfeksiyon olabilir mi? Enfeksiyon yok ise daha önce 2-3 çocuk bir küvözde yatırılırken, bunlar sonradan neden ayrıldı? Bu açıklamalrın hiç biri bizi tatmin etmiyor” dedi. Bebeklere verilen mamalarda bakteri ürediğinin doğru olup olmadığını soran Genel Sekreter Yılmaz şunları söyledi: “Edindiğimiz bilgiler bizi şu soruları sormaya yöneltmektedir: Prematüre bebeklere verilen mamalarda bakteri ürediği doğru mudur? Başhekimin açıkladığı bağırsak enfeksiyonuna bu mamalar neden olmuş olabilir mi? Mamalar işin ehli kişiler tarafından mı yoksa sık sık değişebilen ve bu konuda eğitimsiz olan taşeron şirket çalışanları tarafından mı hazırlanmaktadır? Ya da soruları genişletecek olursak Hasta yakınlarının yeni doğan bölümüne sadece galoş giyerek, maske dahi takmadan girmesi uygun mudur? Uluslar arası standartlara göre, 2 bebeğe bir hemşire bakması gerekirken, yeni doğan bölümünde bir hemşireye kaç bebek düşmektedir. Geceleri 20 bebeğe kadar çıktığı doğru mudur? Yazın izin döneminde bu sayı daha da arttığından bakım işi nasıl çözümlenmektedir?”
Prematüre diyerek ölümleri doğal gösteremeyiz
Genel Sekreter Yılmaz, bebeklerin prematüre olmasının ölümü doğal gösteremeyeceğini ifade ederek “Zira o çocuklar prematüre oldukları için hastanede bulunmaktadırlar. Gerekçesi ne olursa olsun canlı canlı doğan bebeklerin ölmesi kabul edilemez. Hastanede enfeksiyona ulaşılamamış olabilir; ancak bu yok olduğu anlamına gelmez” dedi. Benzer sorunları daha önce Edirne ve Kayseri’de de yaşandığını hatırlatan Genel Sekreter Yılmaz, O zamanda bu konulara dikkati çekmiştik. O zamandan bugüne Sağlık Bakanlığı bebek yoğun bakım ünitelerinin koşullarının iyileştirilmesi için gerekli denetim ve çalışmaları yapmış mıdır? Artık bu bir alışkanlık haline geldi. Konu gündeme gelince hemen böyle bir şey yok demek adet haline geldi. 10 yatağa 20 hasta alamazsınız. Bir küvöze 2-3 bebek alamazsınız .Açıklamaların hiç biri ne bizi ne kamuoyunu tatmin etmiyor” diye konuştu. Genel Sekreter Yılmaz, Sağlık Bakanlığı’nca yaşanan ölümlerin araştırılması amacıyla heyet oluşturulduğunu belirterek “Bakanlık inceleme yapabilir; ancak biz TTB’nin ve sendikamızın da içinde yer aldığı bağımsız bir heyet tarafından inceleme yapılabilmesi için gerekli şeffaflığın gösterilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Bebeğini kaybeden baba : "suç duyurusunda bulunacağım"
Bebeğini kaybeden baba Hüseyin Boyraz ise, 6.5 aylık doğan bebeklerinin 26'ncı gününde öldüğünü belirterek şöyle konuştu: "15 gün makineye bağlı kaldı. Son 11 günde makinadan çıkarıldı. Çok sağlıklı çok hareketli demişlerdi. Akciğerleri az geliştiği için makinaya bağlanmıştı. İyileşmeye başlamıştı. Süt verdik, mama verdik. Tuvaletini yapıyordu. Doktorlar mamayı kabul edip tuvaletini yaptıktan sonra herhangi bir sorun çıkmaz demişlerdi. son olarak Perşembe günü gittiğimde hastanede bir karmaşa vardı. Ağlayan anneler gördüm. Ertesi gün de bebeğimizin öldüğünü söylediler. Çocuğumu ziyarete gittiğimde herhangi bir şekilde galoş giymem konusundan kimse uyarmıyordu. Ellerimi de kendim yıkıyordum. Suç duyurusunda bulunacağım. Eşim ise şu an hala bebeğimizin öldüğüne inanabilmiş değil."