Topraklarımızı koruyacağız

Tarım arazilerini korumakla görevlendirilen Toprak Koruma Kurullarının, üyeleri arasındaki kamu temsilcilerinin ağırlığı nedeniyle çoğu zaman 'Siyasi baskı' altında verdikleri tarım arazilerini yok edecek kararlar, birer birer mahkemelerden dönüyor.

Yayınlanma: 06.08.2008 - 11:29
Abone Ol google-news

Çanakkale Biga‘daki tarım arazisinin imara açılmasına yönelik kurul kararının yargı tarafından reddedilmesinin ardından, Antalya Kırcami ve Adana Pozantı bölgelerindeki verimli arazilerin tarım dışına çıkarılmasına ilişkin kararların da yürütmesi durduruldu.

Tarım arazilerini korumakla görevlendirilen Toprak Koruma Kurullarının, üyeleri arasındaki kamu temsilcilerinin ağırlığı nedeniyle çoğu zaman "Siyasi baskı" altında verdikleri tarım arazilerini yok edecek kararlar, birer birer mahkemelerden dönüyor. Çanakkale Biga‘daki tarım arazisinin imara açılmasına yönelik kurul kararının yargı tarafından reddedilmesinin ardından, Antalya Kırcami ve Adana Pozantı bölgelerindeki verimli arazilerin tarım dışına çıkarılmasına ilişkin kararların da yürütmesi durduruldu.

Çanakkale'de; Biga Belediyesi‘nin Hamdibey Mahallesi'ndeki arazilerin yapılaşmaya açılması yönündeki talebi, Toprak Koruma Kurulu‘ndaki ZMO, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Çanakkale Ziraat Odası ve TEMA Vakfı temsilcilerinin karşı çıkması sayesinde 1.5 yıl boyunca engellendi. Çanakkale Valiliği‘nce hiçbir haklı gerekçeye dayanmadan üniversite ve ziraat odası temsilcilerinin görevden alınarak, yerlerine İl Özel İdaresi ve Ticaret Borsası temsilcilerinin atanmasının ardından ise belediyenin talebi, Kurul tarafından 8.8.2007 tarihinde kabul edildi. Bunun üzerine odamızın açtığı dava sonucunda Çanakkale İdare Mahkemesi tarafından 11.3.2008 tarihinde söz konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptal edildi. Mahkeme kararında, "Biga Belediyesi‘nin araziye neden ihtiyaç duyduğu, imar planı tadilatı ile nelerin amaçlandığı ve idarenin ihtiyaç duyduğu arazi büyüklüğünün tam olarak ortaya konulamadığı; alternatif arazi hususundaki çalışmaların da yetersiz olduğu" belirtildi.

Antalya‘da; Büyükşehir Belediyesi‘nin talebi üzerine, Kırcami Bölgesi‘nde 12 bin dekarı sera, 3 bin dekarı ekili dikili bahçe olmak üzere toplam 15 bin dekar 1. sınıf mutlak tarım arazisinin tarım dışı kullanılması için İçişleri Bakanlığı‘nca kamu yararı kararı verilmiş, bunun ardından 17.10.2007‘de Toprak Koruma Kurulu‘ndan izin çıkmıştı. Odamız Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasası gereği söz konusu kararla ilgili olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘na itiraz etmiş, ancak Bakanlık, 09.11.2007 tarihli yazısı ile kurul kararını olumlu gördüğünü bildirmişti.

Bunun üzerine ODA‘mızca Antalya I. İdare Mahkemesi‘nde dava açılmıştı. Yasa gereği alternatifleri araştırılmadan alınan bu karar ile ilgili olarak Antalya I. İdare Mahkemesi tarafından 17.03.2008 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verildi.

Adana‘da; Pozantı ilçesi Dağdibi Köyü‘nün alt bölgesinde kalan 10.2 hektar arazinin tarım dışı amaçla kullanılması için de 2006 yılında Toprak Koruma Kurulu‘ndan izin istenmiş, ancak söz konusu alanın "sulu mutlak tarım arazisi" niteliğinde olması nedeniyle Kurul tarafından bu talep 1.6.2006 tarihinde reddedilmişti. Bu karara karşın ısrarından vazgeçmeyen Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘nca tarımsal etüt raporu hazırlanması ve Adana Valiliğine, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü tarafından Kurul Kararına itiraz edildiği şeklinde bir yazı yazması üzerine konu tekrar kurul gündemine alınmış ve 5.10.2006 tarihinde oyçokluğuyla bu kez izin verilmişti. Kuruldaki ZMO temsilcisi bu karara şerh koymuş ve daha sonra Odamız yürütmenin durdurulması istemiyle Bakanlık aleyhine dava açmıştı. Adana II. İdare Mahkemesi, 8.4.2008 tarihinde söz konusu işlemi hukuka aykırı bularak yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Mahkeme kararında bölgede, alternatif yerleşim yeri olarak kullanılabilecek marjinal tarım arazisi niteliğinde parsellerin bulunduğuna işaret edildi.

Söz konusu mahkeme kararları, Toprak Koruma Kurullarının işleyişindeki sıkıntıları gözler önüne sermektedir. 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasası uyarınca tarım arazilerini korumakla yükümlü Toprak Koruma Kurulları, çoğunluğu kamu görevlisi olan üyeleri üzerinde oluşturulan gizli - açık siyasi - ekonomik baskılar ve ruhuna aykırı olarak alınan "kamu yararı" kararları ile adeta tarım arazilerinin amacı dışında kullanılmasına meşruiyet zemini yaratmaktadırlar.

Ziraat Mühendisleri Odası olarak siyasi çevreleri, Türkiye‘nin zaten büyük ölçüde azalmış olan tarım arazilerinin korunması konusunda duyarlı davranmaya çağırıyoruz. Zorlama gerekçelere dayalı kamu yararı kararlarından derhal vazgeçilmeli, Toprak Koruma Kurulları üzerindeki baskıya son verilmelidir. Tarım arazilerimizi koruyarak geleceğe aktarmakla ödevli bulunan Toprak Koruma Kurulları, rant kararlarına yasal zemin hazırlamanın aracı olmamalıdır.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, bugüne dek olduğu gibi bugünden sonra da, tarım arazilerini korumaya yönelik mücadelesini, tüm yurt çapında kararlılıkla sürdürecektir.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon