"Köy Enstitüleri'ni kaybeden, Türkiye özelleştirmeye bel bağladı"

Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Erdal Atıcı, yanlış uygulanan eğitim politikaları sonucu Köy Enstitüleri'ni kaybeden Türkiye'de eğitimin önemli bir sorun haline geldiğini kaydederek, "Bugün eğitim alanında özelleştirmeye gerektiğinden fazla bel bağlanılmış görünmektedir" dedi.

Yayınlanma: 15.04.2009 - 09:06
Abone Ol google-news

Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) Başkanı Erdal Atıcı, Köy Enstitüleri'nin kuruluşu'nun 69. yılı nedeniyle yaptığı açıklamada, Türkiye'de altmış yıldır uygulanan yanlış eğitim politikalarının sonucu olarak eğitimin bugün sorun çözme özelliğini yitirdiğini hatta eğitimin kendisinin çözülmesi gereken en önemli sorun haline geldiğini söyledi. Atıcı, "Bugün eğitim alanında özelleştirmeye gerektiğinden fazla bel bağlanılmış görünmektedir. Devlet kendi eğitim kurumlarına ayırması gereken kaynağın önemli bir bölümünü özelleştirme uğruna varsıl çocuklarının gidebildiği kurumlara aktarmaktadır. Orta halli ve yoksul yurttaşların doğru dürüst eğitim görmesi için yeterli kaynak ayrılmadığından, halkın büyük bir bölümünün yönetime ortak olması dolaylı yollardan engellenmektedir" dedi.

 

"Eğitimi, bulduğu bataklıktan Köy Enstitüsü kurtarır"

Ülkeyi yönetenlerin bilinçli yurttaş çoğunluğundan korkuyormuş gibi davrandığına işaret eden Atıcı, "Yönetilmesi kolay olacağı düşüncesiyle ümmetçi yurttaş çoğunluğu yaratmayı ön plana almış görünmektedir" uyarısında bulundu. Bölgeler, zengin-yoksul, köylerle kentler arasındaki dengesizliği gidermek için ciddi çalışma yapılmadığına değinen Atıcı, "Hükümetler bu ve benzeri olumsuzlukların düzeltmek isteselerdi, önlerinde denenmiş, başarılı olmuş Köy Enstitüleri örneğinden yararlanma yoluna giderlerdi. Köy Enstitülerinin ilkelerini, amaçlarını, uygulamalarını araştıran, bu konuda temel yapıtlar ortaya koyan vakfımızın önerisi şudur; eğitim dizgemiz içinde bulunduğu bataklıktan ancak Köy Enstitüleri eğitim ilkeleri ve aydınlığıyla çıkabilir. 21. Yüzyılın eğitim ilkesi Köy Enstitülerinde uygulanan 'iş içinde, iş aracılığı, iş için' eğitim ilkesi olacaktır" diye konuştu.

 

"Köy Enstitüleri çoğunluğun bilinçlenmesini hedefledi"

Köy Enstitüleri'nin kapatılmamış olması durumunda 1956 yılına kadar Türkiye'de okulsuz köy, öğretmensiz okul kalmayacağının altını çizen Atıcı, Köy Enstitüleri Sistemi'yle; ihmal edilmiş geniş kitleye öncelik tanındığını anımsattı. Çoğunluğun bilinçlenerek yönetime ortak olmasının ana düşünce olduğunu ifade eden Atıcı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Köy Enstitüleri aydınlanmacı toplum kalkınma projesiydi. Demokrasi amaçlanıyordu. Ulusal eğitim ana ilkeydi. Öğrenme yollarının öğrenilmesi esastı. Kaynak yokluğu sorunu, yeni kaynaklar yaratarak gündem dışı bırakılmıştı. Yetenekli yoksul çocuklarına devlet sahip çıkmıştı. Kuruluşunun 69. yılında Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu olarak; Köy Enstitülü öğretmenlerimizin ve Köy Enstitülerine gönül veren tüm dostlarımızın 17 Nisan Köy Enstitüleri Bayramlarını kutluyor, saygılar sunuyoruz."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon