'Huzur eşittir ticaret, ticaret eşittir zenginlik'

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin sorunlarının birlik ve beraberlik içinde aşılacağından kuşku duymadığını ifade ederek ''Huzur eşittir ticaret, ticaret eşittir zenginliktir. Ama maalesef Türkiye'de huzur bozuldu'' dedi.

Yayınlanma: 14.08.2008 - 12:55
Abone Ol google-news

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Huzur eşittir ticaret, ticaret eşittir zenginliktir. Ama maalesef Türkiye'de huzur bozuldu'' dedi.

Bandırma Ticaret Odası ve Bandırma Ticaret Borsasının ortaklaşa düzenlediği 'Vergi ve İhracatçı Ödül Töreni'ne katılan Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin sorunlarının birlik ve beraberlik içinde aşılacağından kuşku duymadığını ifade etti.

İnsanların artık markaya önem verdiğini, bu nedenle kesinlikle her konuda markalaşılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, markalaşma konusunda gerekenler yapıldığı takdirde büyük başarıların da kapısının aralanacağını söyledi. Hisarcıklıoğlu, vali, belediye başkanı, oda başkanları ve sivil toplum örgütlerinin birlik ve beraberlik içinde olması halinde marka kentlerin oluşacağını dile getirdi.

Türkiye'de, senetlerin protestosunda yüzde 19'luk artış olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: ''Ticaret olmadan zenginlik olmaz. Huzur eşittir ticaret, ticaret eşittir zenginlik. Ama maalesef Türkiye'de huzur bozuldu. Ekonomiyi ölçen tek alet, büyümedir. Ülkelerin iyi olup olmadığını büyüme gösterir. Türkiye'de 2002-2006 yılları arasında yüzde 7 büyüme tutturuldu. 2007'de 3 seçim yaptık. Büyümeyi yüzde 7'den yüzde 4,5 indirdik. Büyüme deyince zenginlik anlaşılır. Yüzde 7'nin altındaki büyüme başarısızlıktır. Tarım ve sanayi ile inşaat sektörü küçüldü. Hizmet sektörü yerini koruyor. Beyaz eşya tüketimi yüzde 30 azaldı. İşsizliğe gelince 2,5 milyon kişi iş arıyor. 2 milyon 700 bin kişi de iş umudunu kaybetti. Tüketici güven endeksi, sürekli aşağı iniyor. Tüketici güveni azalınca, tüketim azalıyor, alışveriş duruyor. Ben devletin resmi rakamlarıyla konuşuyorum. Siyasi istikrar olmadan, ekonomik istikrar olmaz.''

Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de kayıt dışı ekonominin halen var olduğunu belirterek, aslında herkesin kayıt altına girmek istediğini, ancak sistemin yeniden yapılanması gerektiğini anlattı. Olumsuzlukların aşılabilmesi için öncelikle yeni bir Anayasa gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, 1982 Anayasası'nın o günün şartlarına göre hazırlandığını, kamu ve özel sektörün birlikte kalkınmasına yönelik olduğunu, ancak artık dünyada böyle bir uygulamanın kalmadığını söyledi.

Yeni bir anayasanın ardından yargı reformunun da gerçekleştirilmesi gerektiğini dile getirerek, şöyle konuştu: ''En haklı dava 2,5 yılda bitiyor. Türkiye'de karşılıksız çeklerin yargıya tahsis için verilme oranı yüzde 1. Türkiye'de çok teftiş kurulu var ama o kadar da çok yolsuzluk bulunuyor. Sistem, bürokratlara hiç hata yapma deyince, onlar da korkarak iş yapmıyor. Ayrıca, Türkiye'de performansa dayalı bir prim sistemi de oluşturulmalı. Çalışan ve çalışmayan aynı maaşı alırsa kimse iş yapmaz. Bu sistem çalışanın doğasına aykırı. Rekabetin olmadığı yerde, kalite ve ucuzluk olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde çiftçiye, 'sen ne ekersen ek' denilmiyor. Bizde planlama yok. Sanayide de öyle. Sektörel proje bazında sanayiye destek gerekli. Teşviksiz bir sanayi gelişmez. Türkiye'de her 3 un fabrikasından ikisi kapalı. Kamu ve özel sektörde planlama yok. Biz kendi içimizde birbirimizle uğraşırken, dünyaya bakamıyoruz. Enerjimizi boşa harcıyoruz. Böylece devlet kaybediyor. Avrupa'da halen satılan iki televizyondan, üç beyaz eşyadan biri Türk malı. Daha iyisini de yaparız. Devletten tek isteğimiz var; ayağımızdaki zincirleri çözün.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon