Bilim dünyasından son araştırmalar

Yapılan son araştırmalarda, ilkel çağlardan kalma bir HIV virüsü tespit edildi. Uzmanlar, embriyo hücrelerinden yapay kan geliştirdiler. Araştırmacılar, aşırı alkol tüketiminin beyne önemli ölçüde zarar verirken konuşma yetisinin neden en son aşamada etkilendiğini incelediler ve Wilkins buzulunda bir buz köprüsünün kırılması yetkilileri harekete geçirdi.

Yayınlanma: 17.04.2009 - 08:39
Abone Ol google-news

İlkel çağlardan kalma HIV virüsü

AIDS hastalığına yol açan HIV’nin yakın bir benzeri 4,2 milyon yıl kadar önce günümüzdeki yarı maymunların atalarına bulaşmış. Madagaskar’da bu enfeksiyonun izlerini iki lemur türünün kalıtımında saptayan Amerikalı bilim insanları, ilkel virüsün yapısını tasarladılar ve fosil virüs sayesinde HIV’nin de dahil olduğu lenti-virüs grubu hakkında yeni bilgiler edinmeyi umuyorlar. İlkel virüs ender lenti-virüslerden. Virüs, konakçısının kalıtımına uyum sağlayarak yeni nesillere geçecek duruma gelmiş. Lenti-virüsler çok çabuk değiştikleri için, asıl virüsler kısa bir süre sonra tanınmaz hale geliyorlar. Bu durum virüslerin geçmişini araştırmada sorun yaratıyor.

Texas Üniversitesi araştırmacıları HIV’nin tasarımı için bu yüzden ilginç bir yöntemden yararlanmışlar. İlk önce altı fare lemurunun DNA’sını karşılaştıran uzmanlar, “molekül saat analizi” olarak isimlendirilen bir yöntemle, değişime uğramış virüs parçalarını inceleyerek özgün virüs parçalarının görünüşünü hesaplamışlar. Bunlar bir araya getirildikten sonra ise virüsün kalıtım yapısı elde edilmiş. (PloS Genetics).

 

Alkoliklerin konuşma yetisi niçin geç etkileniyor?

Aşırı alkol tüketiminin beyne önemli ölçüde zarar vermesine rağmen konuşma yetisi ancak son evrede etkilenmeye başlar. Bu sorunun yanıtını bulmak isteyen araştırmacılar alkoliklerin beyin etkinliklerini inceleyerek ilginç bir sonuca ulaştı. Buna göre konuşma merkezindeki bozukluklar diğer beyin bölgeleri tarafından giderilmekte.

Daha önceleri gerçekleştirilen araştırmalarla uzun süre devam eden aşırı alkol tüketiminin alın loplarına ve küçük beyne zarar verdiği anlaşılmıştı. Bunlar konuşmaların işlenmesinde önemli katkıları bulunan bölgeler olduğu için normalde alkoliklerde konuşma ve konuşmaları anlama yetisinin etkilenmesi gerekirdi.

Paris Descartes Üniversitesi’nde Jean-Luc Martinot ve arkadaşları 12 alkoliğin ve 12 sağlıklı kişinin beyin etkinliklerini inceledi. İki grup da testleri aynı başarıyla tamamladı, ancak alkoliklerde konuşma bölgeleri dışındaki bölgelerde de güçlü etkinlikler kaydedildi. Bilim insanları bu bölgelerin, konuşma bölgesindeki bozuklukları dengeleyerek konuşma yetisini kalıcı kıldıklarına inanıyor. Bu nedenle de bu bölgeler asıl görevlerini doğru dürüst yerine getiremiyorlar, diyor uzmanlar.

 

Embriyo hücrelerinden yapay kan

Edinburgh Üniversitesi’nde Marc Turner ile çalışan araştırmacılar, yapay kan üretebilmek için suni döllenmeden arta kalan embriyolardan yararlanacaklar. Her ne kadar bazı soruların yanıtlanması gerekiyorsa da araştırma projesi kısa bir süre sonra açıklanabilir diyor Wellcome vakfının bir sözcüsü The Independent gazetesinde. Gazetedeki habere göre sentetik kan üç yıl sonra gönüllü kişilere verilebilecek. Yapay kan üretimi için araştırmacılar 0 negatif kan grubuna sahip embriyo hücrelerini kullanacaklar. Nitekim bu kan grubu herkese aktarılabiliyor. Uzmanlar kök hücrelerini alyuvarlara dönüştürecekler. Kök hücreleri laboratuvarda çoğaltılabildiği için sınırsız miktarda sentetik kan üretilebilecek deniyor gazetedeki haberde.

 

Wilkins buzulundaki buz köprüsü kırıldı

Wilkins buzundan büyük bir parçanın Güney Kutbu’ndan ayrılma tehlikesi bulunuyor. Avrupa uzay ajansı ESA’dan yapılan açıklamaya göre Charcot ve Latady arasındaki buz köprüsü kırıldı. Radar uydularının görüntülerinde köprünün ortasında yeni yarıklar izlenebilmekte. Wilkins buzu, 1990’lı yıllarda erimeye başlamadan önce en azından geçtiğimiz yüzyıllarda sağlamdı. ESA’nın Envisat uydularıyla alınan fotoğraflar köprüdeki yarıkların hızlı bir şekilde oluştuğunu kanıtlamakta. Alman jeofizik uzmanı Angelika Humbert ve Matthias Braun verileri, Almanya’nın TerrarSAR-X uydularının verileriyle karşılaştırarak gelişmeleri değerlendirecekler.

Şubat 2008’de 425 km’lik kısmı, mayıs ayında ise 160 km’lik diğer bir kısmı kopan Wilkins buzu geçen yıl 1800 km² (%14) küçülmüştü. Sadece birkaç saat içinde meydana gelen kırılmalar, geriye kalan buzu da kırılgan hale getiriyor. Buzdaki olumsuz gelişmelerden iklim değişimi sorumlu tutuluyor. Antarktika’da son elli yılda hava sıcaklığı 2.5 derece arttı.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler