Omurgalılar 400 yıldır 'konuşuyor'

Potansiyel eşlerin dikkatini çekmek isteyen ya da yaşam alanlarını koruyan bazı balıklar vızıltılı sesler çıkarıyor. Konuşmaya uygun ağız yapısına sahip olmadıkları için de bu iş için yüzme keseciklerini kullanıyor. Bu iletişim biçimini sağlayan beyin mekanizmasının, sürüngen, kuş veya insan gibi diğer canlılarınkiyle aynı olduğunu gösteren kanıtlara ulaşıldı.

Yayınlanma: 15.08.2008 - 08:48
Abone Ol google-news

Son bir araştırmayla, bu iletişim biçimini sağlayan beyin mekanizmasının, sürüngen, kuş veya insan gibi diğer canlılarınkiyle aynı olduğunu gösteren kanıtlara ulaşıldı. Buna göre 'konuşmaların' temeli aynı kökene uzanmakta. Amerikalı nörobiyolog Andrew H. Bass, bu temelin 400 yıl önce kemikli balıklarda geliştiğini tahmin ediyor.

Kemikli balıklar, ilk canlıların karaya çıkmalarından önce tüm omurgalıların öncüleriydiler. İnsanlar dili keşfettikten sonra aralarında konuşmaya başladılar. Ama daha önce de değişik sesler ve bağırtılarla iletişim kuruyorlardı. Birçok hayvan da doğuştan bu tür bir yetiye sahip. Ancak sesler farklı araçlarla üretilmekte.

İnsanlar ve diğer memelilerde larenks ya da gırtlağın ses teli havayla titreştirilir. Kuşlardaki ses üretim organı sirinks biraz daha aşağıda yer alır ve kuşlara şakımaya izin veren özel diyaframlara sahip. Bu tür organlara sahip olmayan balıklar ise bu amaçta aslında bir denge organı olan yüzme kesecikleriyle 'konuşurlar'.

Bu organı hareket ettiren kas, hayvanlar dünyasındakinin en hızlısı. Bir saniyede 200 kez büzülerek farklı sesleri üretiyor. Bilim insanları araştırma çerçevesinde üç balık türüne ait larvaların beyninde ses üretiminden sorumlu sinir hücrelerini incelemişler. Tüm omurgalı hayvanların atası sayılan kemikli balıklara dahil olan Batrachoididae, Rorichtys notatus, Opsanus beta ve Opsanus tau larvalarının beyin ve sinir yolları gelişimini görüntü teknikleriyle incelerken, yüzme keseceğinin kas hareketlerinden sorumlu sinir hücrelerini, larvaların arka beyni (rhombencephalon) ve sırt omuriliği arasındaki bir bölgede bulmuş araştırmacılar.

Örneğin sesin inceliğini ayarlayan, sesin temposundan, ritminden ve süresinden sorumlu sinirler gibi. Beyindeki sinirsel gelişimin motifi ve pozisyonu, kurbağa ve kuş gibi diğer omurgalılara ve memelilerinkine çok benziyor, ancak zorluk dereceleri değişken. Bu özellikler 'konuşmayla' ilgili beyin bölgesinin ve mekanizmasının geçmişte aynı kökenden geldiğini kanıtlamakta diyor bilim insanları. Bulgu, öte yandan insan dilinin gelişimi ve diğer türlerdeki her türlü sosyal iletişim arasındaki bağlantıyı göstermesi açısından önem taşımakta.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon