"Alevi Sünni'yi, Sünni de Alevi'yi tanımalıdır"

Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, ''Türkiye'de Alevi-Sünni çatışması gibi takdim edilen konu tümüyle tarihe gömülmelidir. Bunun şartı da Alevi'nin Sünni'yi, Sünni'nin Alevi'yi tanımasıdır'' dedi.

Yayınlanma: 18.04.2009 - 14:26
Abone Ol google-news

Cem Vakfı tarafından Limak Ambassador Otelde düzenlenen ''Tarihten Bugüne Alevilik'' konulu sempozyuma MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Genel Sekreteri Cihan Paşacı, eski Devlet Bakanı Abdullatif Şener, bazı eski bakanlar, AKP İstanbul Milletvekilleri Reha Çamuroğlu ve İbrahim Yiğit ile CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş ile bazı Alevi derneklerinin temsilcileri ile çok sayıda ilgili katıldı.

Cem Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, Alevilikle ilgili olarak çok önemli bir toplantıyı başlattıklarını bildirdi.
Bugüne kadar yapılan toplantılarda genelde Aleviliğin daha çok siyasal açıdan değerlendirildiğini belirten Doğan, bu toplantılarda Alevi toplumunun siyasetteki etkisinin ön planda tutulduğunu söyledi.

Cem Vakfı'nın 1990'lardan bu yana Aleviliğin tanınması, Alevilerin ve Sünnilerin birbirini tanıması ve böylelikle toplumsal barışın sağlam zeminlere oturtulması konusunda yola çıktığını anlatan Doğan, bunun karşısında ''Aleviler desteklenecek olursa ne kadar oy alınır?'' şeklinde değerlendirmeler çıktığını kaydetti.

Doğan, bugünkü toplantıyla konuya özellikle bilimsel açıdan yeni bir boyut getirildiğini belirterek, ''Bugünden başlayarak, bu toplantıyla Alevilik bilgisinin halka verilmesi başlayacak. Bilimsel olarak sosyoloji, psikoloji, teoloji ve diğer bilimsel branşlarda uzmanlıkları olanlar, bu konuyu tartışacaklar. Aleviliği öğrenmek isteyenler böylelikle sağlıklı bir kaynaktan bilgi edinecekler. Toplantı bu amaçla yapılmıştır'' dedi.

Türkiye'deki Alevi nüfusunun 20-25 milyon olduğunu, bu nüfusun Diyanet İşleri Başkanlığı'nca 10-12 milyon olarak kabul edildiğini ifade eden Doğan, ''Bu kadar büyük bir kitle, niye hala gizemini korumaktadır? Bilim ve teknolojinin bu kadar geliştiği bilgi akışının kolayca sağlanabildiği böylesine bir dönemde neden Alevilik hala gizemli bir konu olarak, herkese göre farklı bir biçimde yorumlanmaya müsait bir konu olarak Türkiye'de hayatını sürdürüyor?'' diye konuştu.

Doğan, bu konunun devleti yönetme sorumluluğunu üstlenenlerin düşünmesi gereken bir konu olduğunu ifade etti. Hz. Muhammed'in peygamberliğini kabul eden ilk kişinin Hz. Ali olduğunu, kendisinin ''Konuşan Kuran'' olarak takdim edildiğini belirten Doğan, ancak son bir kaç yıla kadar Diyanet İşleri Başkanlığı'nın konuyla ilgili söz söylemediğini savunarak, ''Bunun sona erdirilmesi gerekir ve Türkiye'de Alevi-Sünni çatışması gibi takdim edilen konu tümüyle tarihe gömülmelidir. Bunun şartı da Alevi'nin Sünni'yi, Sünni'nin Alevi'yi tanımasıdır'' görüşünü dile getirdi.
 

''Alevi sorununa ilgisiz kalındı"

1990'lardan itibaren siyaset temsilcilerine, Aleviliğin tanıtılmaması, yanlış tanıtılması ya da ilgisiz kalınması halinde Türkiye'de bir sorun oluşacağını aktardıklarını ifade eden Doğan, 1997 yılında yöneticilerin Alevilere bir takım taahhütler verdiğini dile getirdi. Doğan, ancak bunun sonrasında düşünceleri hayata geçirecek herhangi bir girişimin bulunmadığını, her tarafta Aleviliğin çekiştirilmeye çalışıldığını ve kişilere göre Alevilik tanımlarının ortaya çıktığını söyledi.

Doğan, şunları kaydetti: ''Temel hak ve özgürlükler noktasında yürüttüğümüz çalışmalarda Alevi vatandaşların, eşit vatandaş statüsüne tabi olmaları ve din hizmetleri için ayrılan bütçeden pay verilmesi, din derslerinin Alevi-İslam anlayışını içermesi, bunun yerine seçimden seçime Aleviler 'biz size şuna yapacağız. Ama seçimden sonra gerçekleştireceğiz' diyerek bir oy fırsatı olarak görüldü ve bugünlere gelindi. AKP, 2002'de tek başına hükümet kurduğunda Aleviler, umutlandı doğrusu. Çünkü bu siyasi yapı kendi inançlarını Türkiye'de özgürce icra edemedikleri savıyla halkın önüne çıkmışlardı ve tek başlarına iktidar olmuşlardı. Öyleyse Aleviler, 'bu iktidar herhalde aynı zahmetlere katlanan milyonlarca Alevinin de sorunlarını çözmekte daha cesur davranacaktır' dedi. Ancak 7 yıla yaklaşan bir sürede diğer koalisyon hükümetlerinde gösterilen çabaların yüzde 1'i bile gösterilmedi ve Alevi sorununa fevkalade ilgisiz kalındı.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın davetiyle ve ilgili siyasetçilerin katılımıyla İstanbul'da 2,5 saatlik bir görüşme yaptıklarını belirten Doğan, kendilerine pek çok sorunun çözümü konusunda taahhüt verildiğini ve ancak konunun ''oy toplama kaygısı'' olarak algılanmaması için seçimlerden sonraya bırakıldığını söyledi.
''Umudumu yitirmiş değilim. Biz bu mücadeleyi sonuna kadar demokratik kurallar ve hukuk devleti kapsamı içinde götürmeyi ve başarıya ulaştırmayı istiyoruz'' diyen Doğan, toplantının da Alevilik konusunda köklü çözümlerin yapılması için düzenlendiğine işaret etti. Doğan, bugünkü toplantıdaki başlangıcın Türkiye'de ve hatta dünyada da bir başlangıç yaratacağına ve Aleviliğin çeşitli boyutlarıyla araştırılmasının gündeme geleceğine inandığını belirtti.

Eski Devlet Bakanı ve eski Diyanet İşleri Başkanı Dr. Lütfi Doğan da Hz. Ali'yi çok sevdiğini ifade ederek, ''Çünkü imana sevgi katan odur. O, peygamberimizin evinde büyümüştür. Hz. Ali, hem sevgiyi hem kahramanlığı koymuştur'' diye konuştu.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler