Bedeli parayla ödenen yaşamlar

Amasya, Yozgat, Çankırı, Çorum ve Tokat gibi Anadolu kentlerinde kendilerine eş bulamayan veya eşi ölen erkekler Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden para karşılığı küçük yaştaki kız çocuklarını eş olarak "satın alıyor."

Yayınlanma: 21.04.2009 - 08:54
Abone Ol google-news

Para karşılığı evlilikler Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşayan genç kızların kâbusu olmaya devam ediyor. “Başlık parası” adı altında bin ile 5 bin TL arasında “satılan” küçük yaştaki kız çocuklarının hikâyeleri yürek burkuyor. Amasya, Yozgat, Çankırı, Çorum ve Tokat gibi Anadolu kentlerinde kendilerine eş bulamayan veya eşi ölen erkekler Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden para karşılığı küçük yaştaki kız çocuklarını eş olarak “satın alıyor”.

1990’lı yıllardan bu yana İç Anadolu bölgesi’nde yaşanan bu tür evlilikler her geçen gün yaygınlaşırken son 2 yılda bu yolla bine yakın evlilik yapıldığı ifade ediliyor. Bu tür evliliklerle ilgili gazetemize bilgi veren, adının açıklanmasını istemeyen bir genç, yaşanan dramı şöyle anlatıyor:

“Burada Güneydoğu’yu bilen kişiler var. Bunlarla bir şehre gidiyorsun ve burada bu işleri ticaret gibi gören kişiler var. Onlar hangi evde nasıl kız var biliyor. Mesela köye gidiyorsun, tüm köy kızları sıraya diziliyor. Sen içlerinden birini seçiyorsun. Sonra kızlar gidiyor. Bu kişiler size soruyor ‘Hangisini beğendin’ diye. Sen de karar veriyorsun. Fiyatlar ise bin ile 5 bin TL arasında değişiyor. Uygun olanı alıp geliyorsun. Kızların itiraz etme şansı hiç yok. Kimi zaman ailesi de kısa süreliğine sizinle geliyor.”

2 yıl önce para karşılığı Doğulu bir kız çocuğuyla evlenen 65 yaşındaki A.K, eşinin 5 yıl önce öldüğünü 1 yıl sonra yakın bir köyden dul bir kadınla evlendiğini, fakat 6 ay sonra ayrıldığını ifade ederek doğulu kadınların daha çalışkan olduğunu söyledi. 3 yıl önce doğulu bir kız çocuğuyla evlendiğini belirten A.K, bunun için yüklü miktarda altın aldığını, pek çok kişinin de bu yolla evlendiğini anlattı.

 

‘Sevdiğimi şehirli kızlara kaptırdım’

Meral ise çalışmak için şehre giden köy gençlerinin bir daha geri dönmemesinden şikâyet ediyor. Köyde sevdiği gencin “Senin için başlık parası kazanacağım” diyerek şehre gittiğini, ancak orada dul ve yaşlı bir kadınla evlendiğini öğrenen Meral, yanımızdan ayrılırken gerçek adının başka olduğunu, ancak bilinmesini istemediğini, öğrenilirse kendisi için felaket olacağını belirtiyor.

 

‘Kızımın sonu bana benzemesin’

Ailesi tarafından 2 yıl önce 16 yaşındayken para karşılığı evlendirilen Adıyamanlı bir “çocuk kadın” ailesini ve kardeşlerini çok özlediğini söyleyerek söze başlıyor. Eşini hiç görmeden evlendiğini anlatan çocuk kadın, kaderi kendisine benzemesin diye kız çocuğu olmasını bile istemiyor. Adının açıklanmasını istemeyen bu kız çocuğu, “Bizim oralarda kız olarak doğmuşsanız çileniz daha bebekken başlar. Kimi zaman okula gidemezsiniz, kimi zaman erkeklere alınan bir çift ayakkabıdan bile mahrum kalırsınız. Hep, ‘kızımın sonu da benim gibi mi olur’ diye düşünüyorum” diyor. Aşkı yanlızca televizyonda izlediği filmlerde gördüğünü anlatan kız çocuğu, şöyle devam ediyor: “Kız olduğumuz için bizim televizyona bile bakmamız yasaktı. Zaten baksam da anlamazdım. Çünkü Türkçeyi burada öğrendim.

 

‘Bin liralık kız değilim ağabey’

Heval İstanbul’da yaşayan ağabeyi ve yengesinin yanında yeğenlerine bakarken yengesi işsiz kalınca Ağrı’nın bir köyünde oturan ailesinin yanına dönmek zorunda kalmış. Birkaç ay geçmeden Heval ve diğer köy kızlarını görmeye gelenler olmuş. O zaman “Heval’ın fiyatı” 5 bin TL imiş. Gelenler fiyatı 2 bin olan başka bir kızı seçmiş.

Bu olay nedeniyle evde babasının, annesine “Kız beğenmeye gelen çok zenginmiş ama bizim kızı seçmedi. İnşallah bir daha gelen olursa bizim kızı seçer” diye bağırdığını anlatan Heval, bu duruma çok üzüldüğünü söylüyor. Heval, kısa süre sonra köye gelen başka görücülere 3 bin TL’ye satılmış. 3 bin TL etmesine sevinen Heval, “Ağabey ben bin liralık kız değilim. Tam 3 bin lira ettim. Çok mutluyum” diyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon