Dağlarca iyileşiyor

Fazıl Hüsnü Dağlarca’yı hastalık falan durduramıyor, şiir yazmayı sürdürüyor. Bir ara çok ağırlaşan bu son hastalığında ise henüz şiir yazmasa da dünyayı, Türkiye’yi izlemeyi hiç bırakmış değil. Her gün Cumhuriyet gazetesini okutuyor, dikkatle dinliyor. Kafkasya’daki savaş ve Ergenekon davasından dolayı kaygılı. Bu işlerin sonu nereye varacak diye soruyor. Yakında bu konuda şiirler yazmaya başlarsa hiç şaşmam.

Yayınlanma: 17.08.2008 - 06:58
Abone Ol google-news

14 Ağustos Perşembe günü Acıbadem Hastanesinde görmeye gittiğimde bir önceki gidişime göre çok daha iyiydi. Benimle ilgilendiğiniz için teşekkür ederimdedi, İlhan Selçukun sağlığını, gazetenin ne kadar sattığını sordu. Sonra da Cumhuriyette çıkan yeni şiirlerini toplamamı istedi benden.

Yanından hiç ayrılmayan Ruşen Eşref Yılmazın verdiği bilgiye göre, son incelemelerin (film, kan tahlili, tansiyon ölçümü, vb.) sonuçları çok iyi. Akciğerleri iyileşmiş, solunumu normal düzeye gelmiş; solunum desteği verilmesine gerek kalmamış. Ayrıca, birkaç gün içinde normal beslenmeye geçilecek ve yürüme alıştırmalarına başlanacakmış. Yalnızca diyaliz makinesine girmesi sürecek. Doktorları bir hafta daha denetim altında tutup sonra taburcu etmeyi düşünüyorlarmış.

Bu gidişimde, hastalığından beri ilk kez espri yaptığını, güldüğünü gördüm Dağlarcanın. Hele solunum terapistine söylediği! Solunumunu açmak için sırtını tokatlayan terapiste -canını yaktığı için- Sen Amerikalısın diye takılıyor. Terapist Ben Ankaralıyım deyince de Ankara artık Amerika oldu diye yanıtı yapıştırıyor. Bu şakalaşma her gün yineleniyormuş.

Dağlarcanın, yakın dostlarından Ruhan Ertopa birkaç yıl önceki hastalığı sırasında yazdırdığı hastalık ve hastane konulu şiirlerinden birkaçını okurlarımıza sunuyoruz.

2003 OLAYI

Bir adam vardı ayağı büyük

Yurdunu yurt dışını çok sevdiğinden

Omuzları dimdik yükseliyordu

Dağları çok sevdiğinden

Yüzü çok çirkin değildi

Düşünmeyi çok sevdiğinden

Günlerce sakallı gezerdi

Doğayı sevdiğinden

Elleri yarı taş yarı yazı

Yapıları çok sevdiğinden

Çok yaşlıydı adam

Yaşamayı Tanrıca sevdiğinden

Bir gün sayrı düştü adam

İncelediler bütün sonuçlar olumlu

Bu ölümsüz biri dediler

Şiiri sevdiğinden

7.1.2003 Koşuyolu Hastanesi

SAYRI

Sayrılar evi durmuş bir saate benzer

Nereye baksanız gece yarısı

Yastık ıslanmıştır başınızı öbür yana\t\t\t\t çevirirsiniz

Daha gece yarısı

Tavan yaklaşır yaklaşır

Yaklaşan gece yarısı

Şaşarsınız bu karanlık nereye gidiyor

Bu gece yarısı

Sesler birbirini doğurmuş

En uzak ülkelerden gelmekte

Hepsinin içinde bunalırsınız gece yarısı

Sayrılar evi yalnızdır

İçinde binbir gece yarısı

Eliniz ayağınız uzamakta

Hepsi korkunç bir gece yarısı

Acınız büyüdükçe büyür

Bir göz olur gece yarısı

Artık iki kişisiniz

Birisi siz biri bakıştığınız gece yarısı

16.1.2003 Koşuyolu Hastanesi


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler