KKTC'de 'satılık oy' tartışması

KKTC'deki Ulusa Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Derviş Eroğlu, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın, ''parayla oy satın aldık'' açıklamasıyla ilgili olarak, Denktaş'ın, ''seçimlerde parayla oy satın almışsa, başka siyasi partileri de aynı suçla suçlar pozisyona girmeye çalışmasının son derece yanlış olduğunu'' söyledi.

Yayınlanma: 27.04.2009 - 14:41
Abone Ol google-news

KKTC'deki Ulusa Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Derviş Eroğlu, partisinin meclis grubu toplantısına girmeden önce, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın seçimlerde ''parayla oy satın alındığı'' yönündeki açıklaması ve Orams Davası'yla ilgili sorularını yanıtladı.

Eroğlu, DP Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın söz konusu açıklamasıyla ilgili olarak, ''Serdar Bey'in sözleri kendisini bağlar. Kendisi bu konuda bir şeyler yapmışsa, yani parayla oy satın almışsa, başka siyasi partileri de aynı suçla suçlar pozisyona girmeye çalışması bana göre son derece yanlıştır'' dedi.

Halkın iradesine güvendiklerini ve saygılı olduklarını dile getiren Eroğlu, sandıktan tek başına iktidar olarak çıktıklarını, bunun için halka teşekkür ettiklerini söyledi.

Parti olarak, parayla oy alınmasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını dile getiren Eroğlu, ''Ama Serdar Bey, durup dururken, kendisinin parayla oy satın aldığını söylerken, başka siyasi partileri de bu işe bulaştırmaya çalışıyor, bu olayın içine çekmeye çalışıyor. Bu son derece yanlış, sakıncalı bir davranıştır. Ama kendisi bunu itiraf ettiğine göre, demek ki yapmıştır. Bizim böyle bir yönteme başvurmamız mümkün değil'' dedi.

Eroğlu, ''Kıbrıs Türk halkını bilen, Kıbrıs Türk halkına güvenen bir siyasi parti olan UBP, elbette halk iradesinin parayla satın alınmayacağını da bilecek olgunluktadır'' diye konuştu.

Derviş Eroğlu, ''Yüksel Seçim Kuruluna (YSK) başvurmayı düşünüyor musunuz?'' sorusu üzerine, ''parayla oy satın aldığını'' Serdar Denktaş'ın itiraf ettiğini, kendilerinin bunu YSK'ya duyurmasının gerekmeyeceğini çünkü konunun basın yoluyla duyurulduğunu, YSK'nın bu konuda bir araştırma yapabileceğini veya konunun soruşturulması için Başsavcılığa talimat verebileceğini kaydetti.

Eroğlu, ''Ama neticede bir itiraftır. Bu itirafın değerlendirilmesi gerekecektir'' dedi.

Orams Davası

UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu, Orams Davası'yla ilgili olarak Avrupa Toplulukları Adalet Divanı'nın (ATAD) yarın karar vereceği anımsatılarak, konuyla ilgili değerlendirmesi sorulunca da, İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın, Kıbrıs'tan mal satın alacak vatandaşlarına yönelik açıklamasına dikkati çekti.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın, Kıbrıs'tan mal alacak İngiliz vatandaşlarına, tapularını Rum yönetimi tapusunda mutlaka onaylatmaları gerektiği, aksi takdirde Rum mahkemelerinin 7 yıla kadar hapis verebileceği şeklinde bugün bir uyarı yayımladığını kaydeden Derviş Eroğlu, şunları söyledi:

''Demek ki İngiltere yarın, Orams Davası'yla ilgili çıkacak kararı biliyor ve vatandaşlarını uyarmak ihtiyacı hissetmiştir. Bu dava, bizler için fevkalade olumsuzluklar yaratacak bir davadır. Eğer basına yansıdığı şekilde, raportörün vermiş olduğu rapor doğrultusunda karar çıkacaksa, ki bunun değişmeyeceği bize ifade edilmiştir, İngiliz Dışişleri Bakanlığı da bu açıklamayı yaptığına göre, demek ki raportörün raporu karar olarak ortaya çıkacaktır.''

Böyle bir kararın, müzakere zeminini zedeleyecek bir karar olabileceğini ifade eden Eroğlu, ''Temennimiz tabi ki müzakerelerin devam etmesi ve müzakerelere zarar verecek bir kararın çıkmaması'' dedi.

Eroğlu, İngiliz İstinaf Mahkemesi'nin, ATAD'dan çıkacak kararı, müzakereleri de dikkate alarak enine boyuna değerlendirmesi temennisine bulundu.

Olumsuz sonuçları

Eroğlu, ATAD'dan çıkacak olumsuz kararı, İngiliz mahkemeleri de onaylarsa KKTC ekonomisinin ileride oldukça sıkıntıya gireceğini, bu konuda endişeli olduklarını dile getirdi.

Olumsuz bir kararın KKTC halkını tedirgin edeceğini ifade eden Derviş Eroğlu, ''Bugüne kadar KKTC'nin almış olduğu kararların ve vermiş olduğu tapuların varlığıyla yokluğu tartışma konusu olacaktır. Tabii ki yabancıların burada konut alması da otomatik olarak engellenmiş olacaktır'' dedi.

Eroğlu, ''Kıbrıs'ta bir anlaşma arayışı devam ederken, bu gibi mahkemelerde alınacak kararlara dikkat edilmesi gerekirken, hassasiyetin gösterilmediğini görüyoruz bu da bizi üzüyor'' diye konuştu.

KKTC Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Başsavcılıktan, 19 Nisan seçimlerinde ''oy satın alındığı'' veya ''oy satıldığı'' iddialarının araştırılmasını istedi.

YSK Başkanı Nevvar Nolan, yaptığı açıklamada, bu iddiaların ne derece gerçek olduğunu bu aşamada bilemediklerini, dolayısıyla bugün Başsavcılığa bir yazı yazarak araştırılmasını istediklerini duyurdu.

Nolan, 19 Nisan erken genel seçimleri sonrasında basında yer alan, oy satın alındığı veya satıldığı yönündeki haberlerin araştırılması sonrasında iddialar kanıtlanırsa, gereğinin yapılacağını kaydetti.

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, çarşamba günü, ''Oy için kelle başı 100 liraya pazarlık eden insanlar var. Biz de (oy satın) aldık. Çok daha düşük imkanlarımız vardı ama o imkanlar çerçevesinde aldık. Bu taleplerin bize gelmesini önleyecek tedbirleri almak siyasilerin elindedir'' demişti.

KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın, parayla oy satın alındığı iddialarını geçen cuma günü siyasi partilerle görüşmesinde gündeme getirdiğini, konuyla ilgili olarak Başsavcı ile telefonda görüştüğünü ve konunun takipçisi olacağını açıklamıştı.

KKTC'deki Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, bir radyo programında gündeme getirdiği ''oy borsası'' meselesinin, hiçbir demagojik yaklaşıma tabi tutulmadan, açık yüreklilikle, varlığı, nedenleri ve önlemleri açısından tartışılması gerektiğini söyledi.

Serdar Denktaş, düzenlediği basın toplantısında, ''Seçim sonuçlarıyla ilgili olarak seçim gecesi yapmış olduğum açıklamayla bu sonuçlara saygı duyulması gerektiğini belirtmiş ve siyasetin uzun soluklu bir maraton olduğunu ve birinci parti olma hedefimizin değişmediğini söylemiştim. Bu açıklamanın arkasında halen durmaktayım. Seçim sonuçları ve bu seçimlerde yaşanan olaylarla ilgili olarak hiçbir şikayetimiz olmadığını da bir kez daha belirtmek isterim'' dedi.

''Herkes tarafından açıkça konuşulan ve bilinen bir gerçek"

''Ancak, geçmişten gelen ve bu seçimlerde de çok daha açık bir şekilde yaşanmış olan yanlışların, artık kamuoyu önünde tartışılmasının, en azından gelecek seçimler açısından büyük bir gereklilik olarak ortaya çıktığını'' kaydeden Serdar Denktaş, şöyle devam etti:
''Bu amaçla, bir radyo programında gündeme getirmiş olduğum 'oy borsası' meselesi, hiçbir demagojik yaklaşıma tabi tutulmadan, açık yüreklilikle, varlığı, nedenleri ve önlemleri açısından tartışılması gereken bir meseledir.
Herkes tarafından açıkça konuşulan ve bilinen bir gerçeği, sanki hiç böyle bir olaydan haberdar değilmişiz gibi kabullenmek, kanıksamak ve üstüne gitmemek, gerek demokratik kurumumuzun sağlıklı çalışmasına, gerekse geleceğimize değer vermemek anlamına gelecektir.
İşte bu nedenle, her siyasi partinin yaptığı, ama sonrasında dillendirmediği bir yanlışı tamamen kendi üstüme alarak gündeme getirmek, sadece bir siyasi olarak değil, ama dürüst bir vatandaş olarak da görevimdi. 'İtiraf' olarak basına yansıyan 'oy satın alma' konusunun birileri tarafından çarpıtılarak kullanılacağını ve bu açıklamayı, hukuki sonuçlarının da olabileceğini bilerek yapmış olduğumun altını çizerek bir kez daha söylemekte fayda görmekteyim.''

''Amaç şaibe yaratmak değil"

''Bu açıklamamın hedefi, geçirmiş olduğumuz seçimlerle ilgili bir şaibe yaratmak değil, önlem alınmaması halinde gelecek seçimlerde artarak devam edeceğinin sinyalini ilk kez bu kadar açık bir şekilde görmüş olmamdır'' diyen Serdar Denktaş, bütün uğraşının, bu sorunun nedenlerinin tespit edilerek üzerine gidilmesi ve bu yanlışın en azından minimize edilmesini sağlamak olduğunu söyledi.

Denktaş, ''Bunun yolu ise öncelikle birinin bu yanlışı üstlenmesi ve konunun gündem haline getirilmesinden geçmekteydi. Yapmış olduğum açıklamayla bu başarılmış oldu'' dedi.

''Gündeme gelen bu konunun çarpıtılmadan, yanlış mecralara çekilmeden, istenilen hedefe doğru yönlendirebilmesinin ancak basın mensuplarının da gayret ve yardımı ile mümkün olabileceğini'' ifade eden Serdar Denktaş, ''Önemli olan önce 'kralın çıplak olduğu' konusunda hemfikir olmamızdır. Kralı giydirebilmenin yolu önce gerçek olanın kabulünden geçmektedir'' diye konuştu.

''Oy borsasının nedenleri"

Denktaş, kendilerine göre, ''oy borsası''nın alenen kurulmuş olmasının nedenlerini altı maddede şöyle sıraladı:

''-Geçen dönem 'seçilmişler borsası'nın kurulmuş olması ve bu olayın kamuoyu önünde yaşanan tartışmalarının siyasete ve siyasetçiye yönelik güveni ortadan kaldırması.

-Ekonomik sorunlar nedeniyle vatandaşın içine düşmüş olduğu zorluklar.

-Vatandaşlık bilincinin yaygınlaştırılmamış olması.

-Vatandaşımızın gelecekle ilgili bir beklentisinin kalmamış olması.

-Türkiye Cumhuriyeti kökenli bir kısım vatandaşımızın bir çözüm sonrasında burada gelecek görmemeleri.

-Günü kurtarma alışkanlığının artık kanıksanmış olması.''

''Yeni meclis konuyu gündeme almalı"

Bu nedenlerin uzman kişiler tarafından daha da geliştirilip, değiştirilebileceğini kaydeden Serdar Denktaş, yeni meclisin bu konuyu gündemine alarak ciddi bir çalışma içerisine girmesi gerektiğini söyledi.

Konunun magazinleştirilmemesi gereği üzerinde durarak, ''Varsın tek suçlu ben olayım. Ama bu meselenin üstü kapatılmamalıdır'' diyen Serdar Denktaş, şöyle konuştu:
''Bu toprakların gerçek anlamda vatan olmasını, Devletimizi geleceğe sağlam temeller üzerinde taşımak isteyen her fert bu olayı hafife almayarak, açıklığa kavuşturulmasını talep etmelidir. Bu uğurda çekeceğim her türlü sıkıntıyı kabullenmek boynumun borcudur."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon