Hisarcıklıoğlu: Yol haritasına ihtiyaç var

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 2007'den itibaren siyasi kutuplaşmaların ön plana çıktığını belirterek, şimdi yeniden ekonomiye odaklanma ve son 2 yılda kaybedilenlerin kazanma zamanı olduğunu söyledi. Türkiye'nin artık, yeni bir iktisadi programa ihtiyacı olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, "Aksi takdirde hem bu krizi daha ağır yaşarız, hem de diğer ülkeler yeniden büyümeye başladığında, biz yarışa çok daha gerilerden başlarız" dedi.

Yayınlanma: 02.05.2009 - 09:30
Abone Ol google-news

TOBB'un 64. Genel Kurulu'na Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Bayırdırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Devlet Bakanı Egemen Bağış, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım katıldı.
 

"Kriz muhasebe yapma zamanıdır"

Genel Kurulun açılış konuşmasını yapan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kriz zamanlarının, muhasebe yapma zamanı olduğunu belirterek, "Yaşamakta olduğumuz sıkıntıların, kapanan dükkanların, sanayi tesislerin, işsiz kalan insanların muhasebesini yapma zamanıdır" dedi.

2007'den itibaren siyasi kutuplaşmaların ön plana çıktığına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, reform sürecinin aksadığını, dolayısıyla ekonominin geri planda kaldığını söyledi. Sonuç olarak büyüme hızının 2007'de yüzde 4,7'ye, 2008'in ilk dokuz ayındaysa yüzde 3'e gerilediğini belirten Hisarcıklıoğlu, küresel kriz de Türkiye'yi etkilemeye başlayınca zaten yavaşlamış olan büyümenin, ağır bir küçülmeye dönüştüğünü kaydetti.
 

"2007'den itibaren Türkiye'nin ortak çıkarlarına odaklanılmadı"

2007'den itibaren uzlaşmaya ve Türkiye'nin ortak çıkarlarına odaklanılamadığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: "Siyasetin doğal akışına dışardan yapılan müdahaleler, bundan medet umup kendisine ikbal kapısı arayanlar, ekonomide beklentilerin iyi yönetilememesi, çalışmak yerine konuşmayı tercih etmemiz, ekonomide bir yol haritasından yoksun kalışımız, bunların üzerine gelen küresel kriz ve sonrasında tedbirleri zamanında alamayışımız. Bütün bunların sonunda ne oldu? Bugün her dört makineden biri sustu. Küresel kriz bizim dışımızda başlasa da, Türkiye bu krizden etkilenmiştir. 2008 son çeyreğindeki yüzde 6,2'lik küçülme, bunun en somut göstergesidir."
 

"İç piyasadaki sıkıntılar giderek artıyor"

Buna paralel olarak iç piyasadaki sıkıntıların giderek arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, 2009'un ilk 2 ayındaki karşılıksız çek ve protestolu senet tutarı, 2008'in aynı dönemine göre yüzde 27, 2007'ye göreyse yüzde 61 oranında arttığının altını çizdi. Son 6 ayda bankaların TL kredilerinin 14 milyar TL azalırken, takipteki kredilerin oranının ise yüzde 46 büyüyerek 17 milyar TL'ye ulaştığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, bankacılık kesimindeki daralmanın özellikle KOBİ'leri olumsuz etkilediğini dile getirdi.

Son 1 yılda sanayi sektörlerinde 316 bin kişinin işini kaybettiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Ama daha da vahimi, aynı dönemde işsiz sayısı 1,1 milyon kişi arttı. Gençleri işsiz bir toplum, kalkınmanın değil köşe dönmeciliğin, hukukun değil kuralsızlığın, ahlakın değil bencilliğin egemen olduğu bir toplum olur. Gençleri işsiz bir toplum, geleceğe umutla bakamaz. İnanıyorum ki; elbirliği, güç birliği yaptığımız zaman, dayanışma içinde ortak hedeflerde kilitlendiğimiz zaman aşamayacağımız engel yoktur" diye konuştu.

"Her eleştiri suçlama olarak algılanmamalı"

Artık Türkiye'nin gerçek gündemine dönmesine, ekonomiye odaklanılmasını beklediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, küresel krize karşı artık ciddi tedbirlerin alınmasını istedi. "Susan makineler yeniden çalışana ve bu makinelerin yanına bir makine daha koyana kadar, gündem ekonominin büyümesi olmalıdır" diyen Hisarcıklıoğlu, "Biz ekonominin aynasıyız. Her eleştiriyi suçlama olarak algılamayalım. Ama her eleştiriyi de suçlamaya çevirmeyelim. Şimdi yeniden ekonomiye odaklanma ve son 2 yılda kaybettiklerimizi kazanma zamanıdır. Türkiye'nin artık, yeni bir iktisadi programa ihtiyacı vardır. Aksi takdirde hem bu krizi daha ağır yaşarız, hem de diğer ülkeler yeniden büyümeye başladığında, biz yarışa çok daha gerilerden başlarız. Krizden nasıl çıkılacağına dair bir yol haritasına ihtiyacımız var" dedi.
 

"Demokrasiyi sloganlaştırmak yerine kurumsallaştırmalıyız"

Hisarcıklıoğlu, demokrasiyi sloganlaştırmak yerine kurumsallaştırmak zorunda olunduğunu vurgulayarak, Cumhuriyetin kazanımlarının korunduğu, değerlerimize saygılı ve dünya standartlarında bir yaşam tarzı, özgürlükler alanının genişlediği bir ülke, güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir Türkiye, ilişkilerin değil kuralların belirleyici olmasını, eşit şartlarda rekabete dayalı, fırsat eşitliğinin olduğu piyasalar, adaletin görevinin, öncelikle masumları korumak olduğu, bir sistem istediklerini kaydetti.
Hisarcıklıoğlu, "Demokrasinin kalitesini artırmanın ilk adımı, Cumhuriyetimizin kurucu ilkelerini korurken, Özal'ın miras bıraktığı 'üç temel hürriyeti; fikir, teşebbüs ve inanç' hürriyetlerini kuvvetlendirmektir. Bunun yolu da Anayasamızın yenilenmesinden geçiyor. Mevcut Anayasamızdaki sorunlar, devletimizin asli yapısına dair maddeler korunmak suretiyle çözülebilir" dedi.

Anayasa'nın yenilenmesi gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, Anayasa'nın yenilenmesinin ardından yargı reformunun da yapılması gerektiğini dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, hukuk sistemini, hak ve özgürlüklerinin güvencesi haline getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
 

"Özel sektöre krizden çıkıç yolu gösterilmeli"

Güçlü ekonominin yolunun, sağlıklı özel sektörden geçtiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, özel sektöre krizden çıkış yolunun gösterilmesi ve kriz sonrasına yönelik bir yol haritası belirlenmesi gerektiğini kaydetti. Hisarcıklıoğlu, "Zira bu kriz geçip de, dünyada yeni bir rekabet ortamı ortaya çıktığında, nasıl ayakta kalacağımızı şimdiden planlamak ve hazır olmak zorundayız. Hükümetimizin son dönemde cesaretle başlattığı vergi indirimleri, özel sektör olarak bizlere zaman kazandırmıştır. Ancak yeniden canlanmaya başlayan piyasalar, 'kriz geçiyor, tedbire, değişime gerek kalmadı' şeklinde bir rahatlama ve bir rehavete yol açmamalıdır" diye konuştu.
 

"Bankaların yaptıklarını unutmayacağız"

Alınacak her tedbirin, atılacak her adımın camianın istihdam kapasitesini artıracağına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, doğru tedbirler alınması halinde işsizlik sorununu camianın çözeceğini belirtti. Kriz ortamında şirketlerin bozulan nakit dengesini düzeltecek adımların mutlaka atılması gerektiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, bu kapsamda sosyal güvenlik primlerinin ve vergilerin bir süreliğine ertelenmesinin düşünülmesi, peşin vergi uygulamasının kaldırılması gerektiğini söyledi.

Hisarcıklıoğlu, "Bu arada, bazı bankaların, hem rekor karlar açıklayıp, hem de krizden dolayı likidite sıkıntısı yaşayan şirketlerimizin üzerine giderek, insafsız kredi faizleri uyguladıklarını, kredi akışlarını kestiklerini, hesaplarını bloke ettiklerini de unutmayacağız" dedi.
 

"İç talebi artırmak krizden çıkış yolunu kısaltabilir"

Krizde Türkiye'nin geniş iç pazarına sahip olmasının şans olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, "Dış pazarları düzeltemeyeceğimize göre, iç talebi arttıracak tedbirlerin alınması, krizden çıkış yolunu kısaltabilir. İç tüketimi canlandırmak üzere, düşük gelir gurubundaki vatandaşlara yönelik harcama çeki verilmesi konusu mutlaka değerlendirilmelidir" diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, konuşmasının sonunda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği başkanlığına yeniden aday olduğunu da açıkladı.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler