Güneydoğu'da kuraklık çığlığı

Milyarlarca dolarlık GAP projesinin kapsadığı coğrafyada buğday ve arpada zarar oranı yüzde 90'lara yükseldi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği verilerine göre Mardin, Urfa, Diyarbakır, Batman, Hakkâri, Muş, Siirt, Şırnak, Antep, Elazığ'da kuraklık nedeniyle buğday ve arpada zarar oranı yüzde 90'lara kadar yükseldi. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ise kuraklığın bu yılki faturasını 2.5-3 milyar YTL olarak açıkladı.

Yayınlanma: 17.08.2008 - 14:07
Abone Ol google-news

Dünyanın en büyük sulama projelerinden biri olan 32 milyar dolarlık Güneydoğu Anadolu Projesinin (GAP) kapsadığı coğrafyada tarihin en kurak dönemlerinden biri yaşanıyor.

Yağışların az olması ve sulama projelerinin tamamlanamaması nedeniyle bölgedeki ürün kaybı yüzde 90lara ulaştı. Hükümet, çiftçilerin Toprak Mahsulleri Ofisi ve Ziraat Bankasına olan borçlarını 1 yıl erteleme kararı alsa da üreticiler bunu yeterli bulmayarak bölgenin bir an önce afet bölgesi ilan edilmesini istediler. 

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) verilerine göre Mardin, Urfa, Diyarbakır, Batman, Hakkâri, Muş, Siirt, Şırnak, Antep, Elazığda kuraklık nedeniyle buğday ve arpada zarar oranı yüzde 90lara kadar yükseldi.

Kırmızı mercimekte bu oran yüzde 60 olarak belirlenirken, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiyedeki buğdayın yüzde 13ü, arpanın yüzde 16sı, kırmızı mercimeğin yüzde 86sı bu bölgede üretiliyor. Buradaki kuraklık nedeniyle Türkiye buğday rekoltesinde 2.5 milyon ton, kırmızı mercimek rekoltesinde 250 bin ton azalma bekleniyordedi.

Tarım il müdürlüklerine bağlı uzmanların yaptığı incelemelere göre ise Şanlıurfa ve Diyarbakırda toplam 6, Mardin ve Adıyamanda 1.3er milyon dekar alanda hasar oluştu. Buna Batman, Siirt, Şırnak, Gaziantep, Adıyaman ve Mardinin de dahil edilmesiyle bölge genelinde kuraklıktan etkilenen hububat ekili alan miktarı 15 milyon dekara ulaştı. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ise kuraklığın bu yılki faturasını 2.5-3 milyar YTL olarak açıkladı.

GAP’ın başkenti Urfa

Kuraklıktan en çok zarar gören illerin başındaysa Şanlıurfa geliyor. Nisan ayı uzun yıllar sıcaklık ortalamasının 33.9 derece olduğu Şanlıurfada, bu yıl aynı dönemde sıcaklıklar zaman zaman 35 dereceye kadar yükseldi. Buna karşılık geçen yılın ilk çeyreğinde metrekareye 457 milimetre yağışın düştüğü kentte, bu yıl yağış ortalaması 180 milimetreye kadar geriledi.

Şanlıurfa Tarım İl Müdürü Abdullah Keskin, il genelinde 9.4 milyon dekar hububat ekili alanın ancak 3.6 milyon dekarlık bölümünün sulanabildiğini, 5.8 milyon dekarlık arazide ise kuru şartlarda tarım yapıldığını söyledi. Kuru tarımın yapıldığı arazideki ürünlerin büyük bölümü de aşırı sıcak nedeniyle yandı.

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Şanlıurfa Şube Başkanı Abdullah Melik, hükümetin acilen Kuraklık Eylem Planı hazırlayarak bölgeyi doğal afet kapsamına almasını istedi.

Diyarbakır ve Mardin'de binlerce mağdur

Diyarbakırdaysa uzmanlar son 50 yılın en kurak döneminin yaşandığına dikkat çektiler. Diyarbakır Ziraat Odası Başkanı Bahri Erdem ise kuraklık nedeniyle çiftçilerin büyük kısmının hububat ekili arazisini sürüp, gelecek yıl için hazırlık yaptığını söyledi. Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (DESOB) Başkanı Alican Ebedinoğlu, bölge halkının büyük kısmının kırsal nüfustan oluştuğunu, sorunun sadece maddi kayıplarla atlatılamayacak düzeyde olduğunu belirterek Yaşanan kuraklık zaten pamuk ipliğine bağlı bölge ekonomisinin büsbütün dibe vurmasına neden olacak sonuçlar doğurmuşturdedi. Kuraklığın sonucu olarak çiftçinin esnaf ve tüccara borcunu ödeyemeyeceğini, dolayısıyla esnaf ve tüccarın da zor durumda kalacağının altını çizen Ebedinoğlu, hükümetten taleplerini şöyle sıraladı: Kuraklık yaşanan bölgeler afet bölgesi ilan edilmelidir. Ziraat odalarımızın da içinde yer aldığı hasar tespit komisyonları oluşturulmalıdır. Çiftçilerimizin zararları ürün bazında tespit edilerek tüm üreticilerimizin zararları en kısa zamanda karşılanmalıdır. 2007 ve 2008 yılında kredi borcunu ödeyemeyen tüm üreticilerin kredi borçları faizsiz olarak ertelenmelidir. Bölgedeki esnaf ve tüccarların da Bağ-Kur, vergi, banka kredisi gibi borçları bu krizden dolayı ertelenmeli, bu kesime faizsiz kredi imkânı sağlanmalıdır.

Kuraklık da dikkate alınarak elektrik sorunu çözülmelidir. Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi programı çerçevesinde yayımlanan 2008/19 nolu Tarıma Dayalı Yatırımların Desteklenmesi Tebliğinin öngördüğü sulama sistemleriyle ilgili desteklerden bölge çiftçisinin etkin bir biçimde faydalanabilmesi için kolaylaştırıcı tedbirler alınmalıdır.

Mardinde de bölgenin diğer kentleri gibi kuraklık nedeniyle binlerce çiftçi mağdur oldu. Mardin Tarım İl Müdürü Veysi Abdulsamedoğlu Derik, Kızıltepe, Nusaybin ve Mardin Merkez ilçelerinde gerek yeraltı sondaj kuyularıyla yapılan sulama, gerekse göletlerden yapılan sulamayla yaklaşık 1 milyon 107 bin dönüm arazide hububat tarımı yapılmasına rağmen yıllık yağışın yetersiz olması ve havadaki nisbi nemin oluşmaması nedeniyle sulu tarımda da yaklaşık yüzde 50 verim düşüklüğü yaşandı. Yaşanan kuraklık yüzünden binlerce çiftçi mağdur durumdadiye konuştu.

Mardin Ziraat Odası Başkanı Malik Özkan geçen yıl sulu arazide dönüm başına 600 kilogram buğday alınırken, bu yıl bu rakamın 200 kiloya kadar düştüğüne dikkat çekti. Özkan, hükümetin, kuraklık ile ilgili bölgedeki çiftçilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarını 1 yıl ertelenmesi ve tohumluk desteği verilmesi kararınıysaSadece Mardinde kayıtlı 5 bine yakın çiftçi var. Bunlardan ancak 400ünün Ziraat Bankasına borcu var. Çiftçinin asıl özel bankalara ve esnafa borcu var. Bunun için tedbir alınması lazım. Hükümetin desteği olumludur. Ancak yetersizdir. Bu yönde yeni düzenleme yapılmalıdır. Çiftçi kuraklık nedeniyle büyük sıkıntı içerisindedirdiye değerlendirdi.

Mardine bağlı Yukarıazıklı köyü muhtarı Abdullah Duyan, köyde yaklaşık 10 bin dönüm ekili arazinin tamamen kuruduğunu vurgulayarak, Bu yıl ne mahsul var ne de hayvanlar için saman. Borç batağına saplandıkdedi.

Antep ve Adıyaman'da isyan

Gaziantep Ziraat Odası Başkanı (GZO) Zihni Kepkep de çiftçilerin kuraklık nedeniyle mağdur olmasının sorumlusu olarak AKP hükümetini gösterdi. Kepkep, Türkiye ve dünya gerçeklerine uygun halen belli bir tarım politikası olmadığını vurgularken, yaşanan olumsuzlukların faturasının çiftçilere ödettirildiğini ifade etti.

Adıyaman Ticaret Borsası Başkanı Mahmut Fırat ise Adıyaman ve çevresinde kuru tarım yapılan araziler içinde ürün alınabilecek 1 metrekare bile alan olmadığını söyledi. Fırat, Bir çiftçinin 500 dönümlük alanda ekim yapması için 20-222 bin YTL harcama yapması gerekiyor. Şimdi bu maliyetler olduğu gibi kalacak. Durum çok vahim. Buğday, arpa, nohut ve mercimekte üretim sıfıra yakın düzeydediye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler