Eroğlu'nun açıklamaları

''Küresel Isınma Kurultayı''na katılan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, ''Türkiye, Kyoto Protokolü'ne taraf olan bir ülke olarak 2013'ten itibaren uygulanacak iklim değişikliği kontrolü rejiminde, ülke çıkarlarını ortaya koyarak görüşlerimiz doğrultusunda şekillenecek yeni rejime taraf olma imkanına kavuşmuştur'' dedi.

Yayınlanma: 07.05.2009 - 09:47
Abone Ol google-news

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından TGC Burhan Felek Konferans Salonu'nda düzenlenen ''Küresel Isınma Kurultayı''nın açılışında yaptığı konuşmada, canlıların ihtiyacı olan su, gıda ve enerjinin çevre tahrip edilmeden, kaynaklar israf edilmeden karşılanması gerektiğini belirtti.

Küresel ısınmanın en önemli sebebinin atmosferde sera etkisi yapan karbondioksit ve metan gibi sera gazı emisyonlarındaki hızlı artış olduğuna dikkati çeken Eroğlu, özellikle fosil yakıtlarının yakılması, arazi kullanımı değişiklikleri, ormanların tahribi ve çarpık sanayileşme gibi faaliyetler yüzünden atmosferdeki sera gazı birikimlerinin hızla artış gösterdiğini vurguladı.

Eroğlu, ''Küresel sıcaklıklardaki artışlara bağlı olarak, hidrolojik çevrimin değişmesi, kuraklık, kara ve deniz buzullarının erimesi, deniz seviyesinin yükselmesi, iklim kuşaklarının yer değiştirmesi ve yüksek sıcaklıklara bağlı salgın hastalıkların ve zararlıların artması gibi dünya ölçeğinde sosyo-ekonomik sektörleri, ekolojik sistemleri ve insan hayatını doğrudan etkileyecek önemli değişikliklerin oluşabileceği beklenmektedir'' diye konuştu.

 

Kyoto Protokolü

Bakan Eroğlu, Türkiye'nin küresel bir problem olan iklim değişikliği ile mücadele konusunda önemli bir adım atarak, 17 Şubat 2009'da Kyoto Protokolü'ne taraf olmayı kabul ettiğini hatırlattı.

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi altında yürütülen çalışmalara aktif katılım sağlayan Türkiye'nin, Kyoto Protokolü'ne taraf olmasıyla, protokole taraf ülkelerin oluşturduğu çalışma gruplarına da katılarak özel şartlarını ifade etme imkanına kavuşacağını belirten Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye, Kyoto Protokolü'ne taraf olan bir ülke olarak 2013'ten itibaren uygulanacak iklim değişikliği kontrolü rejiminde, ülke çıkarlarını ortaya koyarak görüşlerimiz doğrultusunda şekillenecek yeni rejime taraf olma imkanına kavuşmuştur. Ülkemiz, İklim Değişikliği Strateji Belgesi'ni bütün kurum ve kuruluşların ortak çalışmaları ile hazırlamaktadır. Bu belgenin sonuçlandırılmasıyla Türkiye'nin Kyoto sonrası iklim müzakere sürecine yönelik yaklaşımı belirlenmiş olacaktır.''

 

Bakanlığın çalışmaları

Eroğlu, Çevre ve Orman Bakanlığının çevre konusunda önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini dile getirdi.

Bakanlık olarak atık sektörüne yönelik, atıkların kaynağında azaltılması ve geri kazanılması, düzenli depolama alanlarının arttırılması, deponi gazının enerjiye dönüştürülmesi çalışmalarının yaygınlaştırılması konularını ele aldıklarını kaydeden Eroğlu, bu kapsamda hizmete giren Kemerburgaz Düzenli Depolama Alanı'nda metan gazından elektrik üreten tesisin güzel bir çevre faaliyeti olduğunu ifade etti.

Bugüne kadar yapılan katı atık yatırımlarını daha planlı hale getirmek ve hızlandırmak amacıyla ''Katı Atık Eylem Planı''nı hazırladıklarını anımsatan Eroğlu, ''52 milyon nüfusun katı atığını bertaraf edecek bir sistem oluşturma yolundayız'' dedi.

Türkiye'deki 110 belediyede yaklaşık 4,5 milyon kişinin ambalaj atığının, kaynağında ayrı olarak toplandığını belirten Eroğlu, geçen yıl ülke genelinde 218 ambalaj atığı toplama, ayırma ve geri dönüşüm tesisi ile yılda 1,5 milyon ton ambalaj atığının ekonomiye kazandırıldığını söyledi.

Geçen yıl itibariyle 436 belediyenin atık su arıtma tesisinin bulunduğunu, 2010 yılı hedeflerinin ise toplam belediye nüfusunun yüzde 73'ünün atık sularının arıtılması olduğunu ifade eden Eroğlu, şunları kaydetti:
''2008 yılında toplam 165 limanda atık kabul hizmeti verilmektedir. Bu yıl sonu itibariyle bu rakam 180'e çıkacaktır. Denizlerimizde su kalitesini 198 istasyonda sistemli olarak izliyoruz. Mavi bayraklı plaj ve marinalarımız artıyor. 2003'te 139 olan mavi bayraklı plaj sayısı 2008 yılında 271'e yükselmiştir.''

 

İklim değişikliği ve su yönetimi

Bakan Eroğlu, iklim değişikliği ve kuraklıkla ilgili en önemli konunun su yönetimi olduğuna dikkati çekti.

Türkiye'de 2007 ve 2008 yıllarında az yağışlı kurak bir dönemin geçirildiğini ifade eden Eroğlu, şöyle konuştu:
''Mevcut barajların aktif depolama kapasitesi 65 milyar metreküptür. Kurak dönemlerde ihtiyacı karşılamak için ülkemizde aktif depolama hacminin arttırılması gerekmektedir. Ülkemizde baraj ve gölet yapılması zarurettir.
Küresel ısınma ve iklim değişikliğine bir diğer çözüm önerisi su tasarrufu sağlanmasıdır. Su tasarrufu özellikle sulamada çok önemlidir. Çünkü ülkemizde suyun yüzde 75'i sulama için harcanmaktadır.''


Karaca'dan ağaçlandırma çalışmalarına tepki

Geçen yıl ülke genelinde ''Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberliği''ni başlattıklarını hatırlan Eroğlu, 463 bin hektar alanda ağaçlandırma ve orman ıslahı çalışması yaparak 305 milyon adet fidanı toprakla buluşturduklarını söyledi.

Eroğlu, gelecek yılki hedeflerinin 500 bin hektarlık alanı ağaçlandırmak olduğunu belirtti.

Bakan Eroğlu, geçen yıl meydana gelen orman yangınlarında zarar gören alanların tamamını yeniden ağaçlandırdıklarını anlattığı sırada TEMA Vakfı Onursal Başkanı Hayrettin Karaca, bu ağaçlandırma çalışmalarıyla ilgili olarak tepki gösterdi.

Karaca'nın ''Yanlış yapıyorsunuz'' dediği Bakan Eroğlu, çalışmaları bilinçli olarak gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Hayrettin Karaca, Bakan Eroğlu'nun konuşmasını bitirmesinin ardından yanına giderek 10 dakika görüşme talebinde bulundu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler