Öztürk'ün çapraz sorgusu tamamlandı

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen Ergenekon davasının 84. duruşması sürüyor. Duruşmaya Mete Yalazangil, Fikret Emek, Hayrettin Ertekin, Erkut Ersoy, Emin Gürses, Kahraman Şahin ve Ümit Sayın dışındaki tutuklu 24 sanık katıldı. Duruşmada, tutuksuz sanıklardan Güler Kömürcü Öztürk'ün çapraz sorgusu yapıldı.

Yayınlanma: 11.05.2009 - 07:21
Abone Ol google-news

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasında örgüt üyesi olduğu gerekçesi ile yargılanan Gazeteci Güler Kömürcü Öztürk'ün savunması ve çapraz sorgusu yapıldı. İfadesini yazılı verdiğini belirten Öztürk, ''Savunma demek istemiyorum çünkü bir suç varsa savunma olur. İddiaları yanıtlamaya hazırım'' dedi.

Emniyet, savcılık ve nöbetçi hakimlikteki ifadelerini kabul ettiğini belirten Öztürk, Bekir Öztürk'ün başkanlığındaki Kuvayi Milliye Derneğine maddi hiçbir yardımının olmadığını, ancak kim yardım istese, gazeteci olarak yardım ettiğini söyledi. Öztürk, bir sivil toplum kuruluşuna yardım yapmanın da yanlış bir şey olmadığını ifade ederek, ''Deniz Feneri'ne de pek çok kişi yardımda bulunuyor. Suçlu mudur hepsi? Sizin tahmin ettiğiniz gibi yasa dışı bir yardım yapmam mümkün değil. Yasa dışı yapılanmaları tanımam'' diye konuştu. Yasa dışı yapılanmaların aleyhine çok sayıda yazı yazdığını, 2000 yılında Akşam Gazetesinde köşe yazarlığı yaparken Dolar üzerinden çok iyi bir maaş aldığını, şoförü, sekreteri olduğunu anlatan Öztürk,''Bir gün bir yazımı çekmemi istediler, kabul etmedim. Sırf talimat almamak için bütün bunlardan vazgeçerek istifamı verdim. Bu yapıda bir insan gelip birinden talimat alacak. Sedat Peker'e telefon görüşmesinde yeni bir oluşumdan bahseden kişi ben değilim. Yasa dışı bir oluşumdan bahsetmem mümkün değil'' şeklinde konuştu.

Öztürk, Savcı Mehmet Ali Pekgüzel;in sorusu üzerine Tuncay Güney'i emniyette kendisine soru yöneltilene kadar hiç tanımadığını, adını da kimseden duymadığını anlattı. Telefonlarının dinlendiğini bildiğini, bu nedenle yanlış anlamlara gelecek şeyler konusunda özellikle dikkatli davrandığını söyleyen Öztürk, hatta evinin dinlendiğini de savunarak şunları söyledi: ''Bir gece yarısı kapım çaldı. Emniyet'ten geldiklerini ve okuyucum olduklarını söyleyen iki kişi konuşmak istediklerini söyledi. İçeri davet ettim. Telefonun, faksın kablolarını çıkarttılar. Laptopumu kapattılar. Evimin içini biliyor gibiydiler. Evimin dinlendiğini söylediler. Bu duruma çok üzüldüm. Evin içi dinlenemez. Tecavüze girer.'' Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in ''Yalnız yaşadığınızı biliyoruz. Gece 23.00'te gelip polis olduğunu söyleyen herkese kapı açar mısınız?'' diye sorması üzerine Öztürk, ''Bunu hiç kimse sorgulayamaz. Bunu en fazla eşim Mehmet Zekeriya Öztürk, sorgulayabilir'' dedi.


''Veli Küçük'ten talimat almadım''

Veli Küçük'ün dostu olduğunu, ailesiyle de görüştüğünü söyleyen Öztürk, ''Ben Küçük'ün evine ziyarete gittiğimde yanımda eşim Zekeriya Öztürk vardı. Eşimi duygusal nedenden dolayı, ileride evlenmeyi düşünüyoruz diye Veli Küçük ile tanıştırdım'' diye konuştu. Kömürcü, hiçbir konuda Veli Küçük'ten talimat almadığını, telefon görüşmelerindeki ifadelerin dostane tavsiye niteliğinde olduğunu dile getirdi. Korkut Eken'i tanımadığını söyleyen Öztürk, Mehmet Ağar'ı tanıdığını ifade etti. Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun sorusu üzerine gazeteciliğe Meydan Gazetesinde muhabir olarak başladığını, burada köşe yazarlığı da yaptığını anlatan Öztürk, ''İddianameye Akşam Gazetesi'ndeki yazılarım konulmuş. Savunmamı buna göre hazırladım'' dedi. Öztürk, Akşam Gazetesine kimsenin referansı olmadan transfer olduğunu, 2000 yılında da Habertürk'ün Washington temsilcisi olarak Amerika'ya gittiğini söyledi. Washington'a gidince MİT Kontrterör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür'ü aradığını, yemeğe çıktıklarını ifade eden Öztürk, Eymür'ün eşiyle de arkadaş olduklarını anlattı. Öztürk, ''Ev kiralamama yardımcı oldu. Oradaki komşum yalnız Eymür değildi. Türk Büyükelçiliği'nde çalışan memurundan, özel kalem müdürüne kadar herkes, güvenlikli bir site olduğu için oradaydı'' dedi. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'ün, ''Türkiye'de ya da yurt dışında çalışırken devletin herhangi bir biriminde göreviniz oldu mu?'' sorusuna Öztürk, ''Hayır, asla'' yanıtını verdi.

 

Diğer sanık

Tutuksuz sanık Tuncay Hacıbektaşoğlu da Karadeniz FM'in pazarlama bölümünde çalıştığını belirterek, tutuksuz sanık Saıpır Debzlelvidze'nin kendisini 2006 yılında Muzaffer Tekin'in bürosuna getirdiğini söyledi. Hacıbektaşoğlu, ''Radyoda reklam getirene yüzde 25 prim veriliyordu. Saıpır da Tekin'in çevresinin geniş olduğunu söylemişti. Reklam almak için gittik'' dedi. Duruşmada tutuklu sanıklardan Zekeriya Öztürk'ün, Ergenekon şemasında suikast timinin lideri olarak gösterildiğini, Hacıbektaşoğlu ve Debzlelvidze'nin bu timde yer aldığını söylemesi üzerine, Hacıbektaşoğlu, ''Bana suç isnat edilen şemadaki yerimi anlamadım. Neyle bu konuya monte edildiğimi bilmiyorum'' diye konuştu. Hacıbektaşoğlu, Ali Yasak, Sami Hoştan, Sedat Peker ve Semih Tufan Gülaltay ile bir tanışıklığının olmadığını da belirtti. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, duruşmayı yarın saat 09.30'a bıraktı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler