Meyve suyu üreticileri atağa geçti

 Türkiye'de meyve suyu üreten 42 kuruluşu çatısı altında toplayan ve sektörün yüzde 90'ını temsil eden Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED), meyve suyunun bilinçli tüketilmesini ve sağlıklı beslenmeyi desteklemek için 'Ya 5 Meyve Ye, Ya Suyunu İç' başlığıyla bir kampanya başlattı. Kampanya tüketicinin meyve ve meyve suyunun sağlıklı beslenmedeki rolü konusunda bilgilendirilmesi yanı sıra kişi başına yılda 10-12 litre düzeyinde bulunan meyve suyu tüketiminin de artırılmasını amaçlıyor.

Kampanyanın tanıtımı dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında bir değerlendirme yapan MEYED Başkanı Alaaddin Güç, projeye Dünya Sağlık Örgütü'nün de destek verdiğini belirterek, sektörde faaliyet gösteren tüm firmaların el ele vererek bilinçlendirme kampanyasına başladıklarını söyledi.
 

"Meyve suyu sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme aracı"

MEYED Başkanı, kampanyanın meyve suyunun sağlıklı yaşam içindeki değerini ortaya koymayı ve yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmek açısından fonksiyonel bir gıda olduğunu anlatmayı hedeflediğini belirtti. Güç, meyve sularının kanserojen maddeler taşıdığı ve diyabete yol açtığı yönündeki görüşlerin de kesinlikle doğru olmadığını ifade ederek, "Bu konuda tıp doktorları en fazla eksiği olan kesimleri oluşturuyor" dedi.
MEYED Başkanı Güç, sektörle ilgili olarak da, "İhracatta yüzde 20'lik bir azalma öngörmekle beraber, 2009 başında belirlediğimiz yüzde 5'lik büyüme hedefini aşarak, yılı yüzde 8 büyümeyle kapatacağımızı düşünüyoruz. Krizi bahane ederek hiçbir üretici firmamızın işçi çıkarmaması bu inancımızın en büyük göstergesidir. İnanıyoruz ki, başlattığımız 'Ya 5 Meyve Ye Ya Suyunu İç' kampanyamızla hedeflerimizin de üzerine çıkacağız" görüşünü ifade etti.
 

"İhracat azalsa da pazar büyüyecek"

Kriz nedeniyle ihracatta yüzde 20'lik bir düşüş öngörmekle beraber, 2009 yılını yüzde 8'lik büyümeyle kapatacaklarını belirten Güç, şu değerlendirmeyi yaptı:

"1970'de 6 bin ton gibi sembolik bir rakamla başlayan meyve suyu ihracatı, 2007 yılında 81 bin tona, değer olarak da 160 milyon dolara ulaştı. Bu yıl yaşanacak düşüş ise Batı ülkelerine olur. Çünkü pazar orada oldukça yavaş büyüyor. Geçen yıl yüzde 0.2 büyüdü. Ancak hızlı büyüyen bir Doğu var. Son döneme baktığımızda 600 bin kişiye dolaylı-dolaysız istihdam yaratan sektörde yatırımlar devam ediyor. 2000-2007 arasında yıllık ortalama yüzde 15-20 büyüyen,yedi yılda 2.5 kat genişleyen bu sektör bu yıl da büyümesini sürdürecek. Geçen yıl yakaladığımız yüzde 8'lik büyümenin altında kalsa da, beklentimiz yüzde 5'lik büyümeyi sağlamak yönünde."

Sektörde önde gelen 35 firmanın aynı zamanda 150'nin üzerinde ülkeye ihracat yaptığını ve üretilen toplam meyve suyunun yüzde 30'unun ihraç edildiğini ifade eden Alaaddin Güç, "Kişi başına düşen meyve suyu tüketimi de 2000 yılından bu yana, sağlıklı gıda tüketimi bilincinin gelişmesiyle yaklaşık 3 kat artarak 2007 yılında 11 litreye, toplam meyve suyu, nektarı, meyveli ve aromalı içecek tüketimi yaklaşık 710 milyon litreye, sektörün parasal büyüklüğü ise 1 milyar TL'ye ulaştı" diye konuştu.

"Bir bardak meyve suyu bir porsiyon meyve il eşdeğer"

Sağlıklı nesillerin oluşması için doğru beslenmenin önemini vurgulayan Güç, sözlerini şöyle sürdürdü:"Dünya Sağlık Örgütü'nün de bu nedenle desteklediği '5 plus a day' kampanyası kapsamında günde 5 öğün meyve ve sebze tüketilmesi öneriliyor ve 1 bardak meyve suyu da bir porsiyon meyve ile eşdeğer olarak kabul ediliyor. Ayrıca tüketicilerin bilincinin artırılması için gıda güvenliğinin ve ambalajlamanın önemi ile gıda güvenliği konularının da halka aktarılması gerekiyor. Bu nedenlerle bu yıl böyle bir kampanya başlatmaya karar verdik. Kampanya kapsamında ileriki dönemlerde, ilköğretim okullarında ve üniversitelerde etkinlikler yapmayı ve tıp camiasından uzman isimlerle ortak seminerler düzenlemeyi hedefliyoruz."

"Türkiye'de tüketim açığı çekici"

Avrupa Meyve Suyu Birliği Genel Sekreterliği görevini yaklaşık 25 yıldır yürüten Jan Hermans da toplantıda yaptığı sunumda, Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen günde 400 gram meyve ve sebze tüketiminin, '5 Plus a Day' kampanyasıyla desteklendiğine dikkat çekerek, MEYED'in bu yeni kampanyasının da aynı paralelde hareket edeceğini söyledi. Hermans, günlük önerilen miktarın 185 ml civarında olduğunu ve bunun yıl bazında kişi başına 67.52 litre tüketilmesi anlamına geldiğini ifade ederek, olması gereken tüketim düzeyi ile mevcut miktarın arasında açık olduğunu ve bu açığın özellikle Türkiye'de dikkat çekici olduğunu kaydetti. Hermans, Türkiye'de meyve suyu ve nektar tüketiminin yüzde 7.9 artış ile 2008 yılında 585 milyon litreye ulaştığını belirterek, pazarın etkileyici bir gelişme gösterdiğinin altını çizdi. Bu eğilimin devam etmesi halinde, Türkiye'nin gelecek dönem için büyük bir potansiyel pazar olduğunu söyleyen Hermans, MEYED Başkanı Alaaddin Güç'ün, Avrupa'nın gıda sepeti olması konusundaki sözlerini destekledi.
 

"2010'da kişi başı üretim 14 litreyi aşar"

Toplantıda görüşlerini dile getiren MEYED Genel Sekreteri Ebru Akdağ ise bağışıklık sistemini güçlendirmek, çeşitli kanser, kalp hastalıklarına karşı korunmak, ölçülü kalori almak, sağlıklı beslenmek, sinir, sindirim sistemini güçlendirmek, yaşlanmayı geciktirmek, kısaca sağlıklı ve zinde bir yaşam için meyve suyu tüketiminin önemini vurguladı. Akdağ, özellikle Batı Avrupa ülkelerinde meyve suyu tüketiminin, toplam tüketimin yüzde 70'ini oluşturduğunu belirterek, "Bu veriler, Türkiye'de daha gidecek çok yolumuzun olduğunu gösteriyor" diye konuştu.

Avrupa'nın çeşitli ülkelerindeki tüketim rakamlarına değinen Akdağ, Almanya'da 40 litre, ABD'de 33 litre, Finlandiya'da 32 litre, İspanya'da 27 litre, Avusturya'da 26 litre, Hollanda, Fransa ve İngiltere'de 25 litre olan kişi başı meyve suyu tüketiminin, İsviçre'de 21, İtalya'da ise 15 litre olduğunu ifade etti. Türkiye'de ise, önümüzdeki dönemde daha çok meyve suyu tüketimi olacağını belirten Akdağ, hedeflerinin 2010 yılında kişi başı tüketimi 14 litreye çıkarmak olduğunu söyledi. Yüzde yüz meyve suları arasında en çok tercih ettiği tatlarda ilk iki sırayı yüzde 30'luk pay ile karışıkların ve yüzde 21'lik elma suyunun aldığını kaydeden Ebru Akdağ, nar sularının payının ise yüzde 19'a ulaşarak büyük bir artış gösterdiğini sözlerine ekledi.