Adana'da iki kadının öldürülmesi

Adana'da dün, minibüs içinde kafalarına birer el ateş edilerek öldürülmüş olarak bulunan iki kadının cenazesi, yakınları tarafından Adli Tıp Kurumu'ndan alındı. Annesinin öldürülmesine tanık olan çocuk ise babasının yakınlarına teslim edildi. Zanlı kocanın arandığı olayla ilgili başlatılan soruşturma, cinayetin namus meselesinden işlendiği yönünde sürdürülüyor.

Yayınlanma: 01.06.2009 - 12:29
Abone Ol google-news

Merkez Seyhan ilçesi Sarıhamzalı Mahallesi'ndeki bir bahçede terk edilmiş 16 F 3673 plakalı minibüsün içinde öldürülmüş halde bulunan Sevim Kutlu (32) ve Ayşe Aydemir'in (45) cesetleri, Adana Adli Tıp Kurumu'ndan alındı.

Ayşe Aydemir'in cenazesi Küçükoba Mezarlığı'nda toprağa verilirken, namus cinayetine kurban gittiği belirtilen 6 çocuk annesi Sevim Kutlu'nun cenazesi ise eşinin yakınları tarafından teslim alınmadı. Cenaze, kadının Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinden gelen ailesine verildi.

Cinayete tanık olan, olay yerinde jandarma ekipleri tarafından bulunduğunda yaşadığı şoku üzerinden atamadığı gözlenen 9 yaşındaki M.K. de Sarıhamzalı Mahallesi'ndeki yakınlarına teslim edildi.

Annesinin babası tarafından öldürülmesine tanık olan M.K, gazetecilere, ''Kadri amca, annemi, komşumuz Ayşe Aydemir'i ve beni yanına alarak, minibüsle nar bahçesinin yakınına götürdü. Kadri amca, annemi bekçi kulübesine götürürken bana da komşumuz Ayşe teyze ile beklemem için 2 TL verdi. Bir süre sonra geciktikleri için yanlarına gittim. Annem çıplaktı'' dedi.

Bu arada, bir fabrikada bekçilik yaptığı belirtilen zanlı M.K'nin eşinin bir başka erkekle beraber gittiği yönündeki söylenti üzerine olay yerine motosikletle gittiği belirtildi. M.K'nin olay yerinde eşini ve komşusunun kafalarına tabancayla birer kez ateş ederek öldürdüğü kaydedildi.

Öte yandan, olay sırasında kaçmaya çalışırken omzundan vurulan ve Adana Numune Hastanesi'ne kaldırılan Kadri K'nin hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi.

''Oğlum namusu için katil oldu"

Gelinlerinin cenazesini Adli Tıp Kurumu'ndan almayan zanlı M.K'nin annesi Fatma Kutlu (70) ise ''oğlunun namusu için katil olduğunu'' ileri sürdü. ''Bir adam geldi, ailemizi perişan etti. Ocağımız yıkıldı, 6 çocuk ortada kaldı. Oğlumun hayatı karardı'' diye gözyaşı döken anne Kutlu, olaya şahit olan torununun hiçbir şey yemediğini ve içine kapandığını söyledi.

Fatma Kutlu, yaşları 3 ile 11 arasında değişen torunları ile tek başına kaldığını ve ne yapacağını bilmediğini dile getirdi.

Psikolog görüşü

Psikolog Göksu Göktaş, annesinin bir erkekle ilişkisine, babasının ise annesini öldürmesine tanık olan M.K'nin hayata güveninin yok olmaması, suç eğilimine girmemesi ve yaşadığı travmanın ömür boyu sürmemesi için psikolojik, hatta gerekirse psikiyatrik destek almasının şart olduğunu bildirdi.
Göktaş, ''Yaşla beraber gelişen muhakeme ve soyut düşünme becerisi, 9 yaşındaki bir çocuğun bu olay sonrasında derinden etkilenmesine neden olacaktır. Onu korumaktan sorumlu bireylerin de birbirini yok edebildiği gerçeğini, yaşamının en temel güvensizliği olarak sürdürecektir'' dedi.

Çocuğa, yakınındakilerin destekleyici bir tutumla yaklaşması gerektiğinin altını çizen Göksu Göktaş, şöyle devam etti:
''Çocuğa bakanların ebeveynlerinin yerine ilgi ve sevgi göstermeleri, çocuğu kavga, tartışma, öfke patlamalarından uzak tutmaları gerekmektedir. Çocuğa her şeye rağmen hayatın devam ettiği ve güvenebileceği aile fertlerinin olabileceği hissettirmelidirler. Acımak ya da kontrolsüz biçimde olayların içinde kalmasını sağlamak, çocuğa daha fazla zarar verir.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler