Kılıçdaroğlu, Arınç'ı istifaya çağırdı

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, dürüstlük sıfatını sürdürebilmesi için görevinden ayrılması gerektiğini savunarak, "Eğer bir bakan, kendine bağlı kurumun başkanını istifaya davet ediyor, bu olmuyorsa, Sayın Arınç'ın o görevden ayrılması lazım" dedi.

Yayınlanma: 01.06.2009 - 12:31
Abone Ol google-news

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Parlamento Muhabirleri Derneği Başkanı Göksel Bozkurt ve Yönetim Kurulu üyelerini ziyaret etti, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Grup başkanvekillerinin, Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesini öngören yasa tasarısı için bir araya gelip gelmediğini soran gazeteciye Kılıçdaroğlu, ''Şu ana kadar bir temas olmadı. Bize dolaylı gelen bilgiler; işin, yap-işlet-devret modeline göre ihale edilmesinin, tasarıdan çıkarılacağı yönünde. Böyle olursa, güzel, doğru bir gelişme. Kamuoyundan gelen tepkiler dikkate aldığında, toplumsal uzlaşmayı sağlayabiliyoruz demektir. AKP, bu yönde bir adım atarsa, bundan mutluluk duyarız'' karşılığını verdi.

Kılıçdaroğlu, tasarının değişiklik yapılmadan yasalaşması halinde Anayasa Mahkemesine gideceklerini bildirdi. Anayasa ve yasalara aykırılıklar bulunduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, yapılmak istenin düzenlemenin, ''bilinçli bir düzenleme olduğundan'' kuşku duymadıklarını kaydetti. Düzenlemenin, mevcut haliyle geçmesi halinde, ''adrese teslim ihalenin'' yolunun açılacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, AKP'nin, bunu bilinçli yaptığını öne sürdü.

CHP'li Kılıçdaroğlu, sağduyu galip gelip de bazı AKP'li milletvekillerinin tavır koyması halinde, adrese teslim ihaleden vazgeçilebileceğini söyledi.
 

"Askere almanın kurallarını mı vereceğiz?"

Yasa tasarısının, neden parlamentoya geldiğini anlamanın mümkün olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, mayın temizlemek için parlamentodan yasa çıkarmaya gerek bulunmadığını savundu. Kılıçdaroğlu, bu işi yapan kurumların görevlendirilebileceğini, İhale Yasasına göre ihaleye çıkılabileceğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İhale sonucunda mayın temizlenir. Türkiye'de, bunu yapabilecek kapasitede çok sayıda işadamı olduğuna inanıyorum. Yüce Divandan kaçınmanın bir yolu olarak, ihale sürecine parlamento alet edilmek isteniyorsa, bu; demokrasimize, bundan sonraki demokrasimizin gelişme sürecine vurulmuş en büyük darbedir. Aycell- Aria birleşmesinde bu süreci yaşadık. Bu sürecin, mayınlı arazilerde yaşanmasını istemiyoruz. Kamuya ait böyle büyük bir arazinin 44 yıllığına başka birine kiralanması, çok ciddi, üzerinde çok dikkatle tartışılması gereken bir olaydır. Alan, Türkiye'nin hassas bölgesinde; o zaman daha dikkatli olmamız lazım. 'Para bulamıyoruz' diyorlar, bu doğru değil. Türkiye, madem dünyanın 17 büyük ekonomisinden birisi, nasıl para bulamaz? Siz kalkıyorsunuz, İstanbul Anakent Belediyesini, teknoloji hurdalığına dönüştürüyorsunuz, 63 milyon avro ödüyorsunuz. Oraya para, kredi buluyorsunuz, mayın temizlemeye gelince yok... Sayın Başbakan'a, 61 milyon dolara uçak alıyorsunuz, yine para var.

Olaya muhatap olan Milli Savunma Bakanlığı, yap-işlet-devret modeline karşı, bunu Bakan, parlamentoda da söyledi. Mayın temizleme ve döşeme, sivil bir olay değil. Bu kamuda bir alanı ilgilendiriyorsa, kamuda ilgili alan Milli Savunma Bakanlığı. Siz, bu Bakanlığı elinizin tersiyle itiyorsunuz, 'Maliye Bakanlığı çözsün' diyorsunuz. Yarın başka bir yasayla Maliye Bakanlığına, askere almanın kurallarını mı vereceğiz? Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Hükümet tasarısına dönüştüğü için bunu savunduğunu söyledi. ''
 

''Hangi gerekçeyle kuşku duymaz?"

Kılıçdaroğlu, AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın, ''Mayınlı arazilerin temizlenmesinde ara formül üzerinde duruluyor. Hizmet satın alarak bunun temizletilmesi mümkün değilse, o zaman bu ikinci aşama uygulanır. Bu uygulanmadığı takdirde, diğer 3. formül uygulansın'' açıklamalarını da değerlendirdi.

Bu formüle sıcak bakmayacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''İlk ikisini yapamıyoruz ne demek?'' diye sordu. Kılıçdaroğlu, bunun, ''bedel ödeyerek, temizleyemiyoruz'' anlamına geldiğini öne sürerek, ''Bana getirsinler, bedel ödeyerek nasıl temizlendiğini gösterelim'' dedi.

İlk ikisini yapamadıkları gerekçesiyle, üçüncüsünü yaşama geçirmenin başka bir modeli olduğunu savunan CHP'li Kılıçdaroğlu, bu önerilerin kamuoyunu yanıltmaya dönük ve samimi olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, bunun da muhalefetin, yumuşak ve sessiz bir muhalefet yapmasını sağlamaya dönük bir girişim olduğunu ifade etti.

Kılıçdaroğlu, AKP Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem'in, Savunma Sanayi Müsteşarlığının bu işi yapabileceklerine ilişkin açıklamasının anımsatılması üzerine, Erdem'in, verilen brifing sonucunda tasarı ilk geldiğindeki kuşkularının giderildiğini söylediğini anımsattı.

Kılıçdaroğlu, ''Sayın Erdem, tasarının bu haliyle gelmesinden kuşku duyuyorsa, iktidar milletvekili olarak bunu dile getiriyor. Hiçbir bilgi, brifing almayan muhalefet, hangi gerekçeyle kuşku duymaz ve hangi gerekçeyle AKP'ye güven duyar?'' diye sordu.

Daha önce Başbakan'ın, ihale öncesinde belli kişilerle özel olarak görüştüğünü belgelediğini iddia eden Kılıçdaroğlu, ''Bu olayda da özel olarak görüşmelerin olup olmadığını bilmiyorum. Ama AKP Hükümetinin böyle bir geleneği sürdürdüğünü biliyoruz. Yüce Divan olayından çekinmenin bir başka formülü bu. Parlamentoyu bir şekliyle bu sisteme alet etmek'' diye konuştu.

 

Talat'ı istifaya çağırdı

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, dürüstlük sıfatını sürdürebilmesi için görevinden ayrılması gerektiğini savunarak, ''Eğer bir bakan, kendine bağlı kurumun başkanını istifaya davet ediyor, bu olmuyorsa, Sayın Arınç'ın o görevden ayrılması lazım'' dedi.

Kılıçdaroğlu, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ı da istifaya çağırdı.

 

''Suç duyurusunda bulunacağız"

Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın, 63 milyon avroluk Phieleas marka otobüsleri, hangi mantıkla ve krediyle aldığını İstanbullulara açıklaması gerektiğini söyledi.

Topbaş'ın, otobüsün teknik özelliklerini, Makine Mühendisleri Odası'na vermekten korktuğunu öne süren Kılıçdaroğlu, sorunun, şoförlere bağlandığını kaydetti.

Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı'nın, dava açtığını anımsatan Kılıçdaroğlu, ''Herhalde Sayın Topbaş, cumhuriyet savcısını da özür dilemeye davet edecektir. Topbaş, bu sürecin içinde mi yoksa dışına mı çıkarıldı? Dışına çıkarıldıysa, suç duyurusunda bulunacağız. İçindeyse, ek delillerle, dava sürecini yakından izleyeceğiz'' görüşünü dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, CHP'li bir milletvekilinin özel yaşamına ilişkin bir soru üzerine, konuyu ilk kez duyduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, kişilerin özel yaşamıyla hiç ilgilenmediğini, bu konuda kendisine çok sayıda fotoğraf, belge geldiğini ancak hiçbirini kullanmadığını, politikada eleştiri unsuru yapmadığını belirtti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler