Meyve merakı

Anne Priscilla Mary Işın Türkiye'ye candan gönül vermiş İngiliz asıllı bir yemek tarihi araştırmacısı. Eski belgeleri karıştırdıkça, seyahatnameleri okudukça hep anlatılan meyve çeşitlerinin bolluğu dikkatini çekiyor. Bir gün eline geçen eski Türkçe bir bahçe kitabında anlatılanlar ise merakını perçinliyor.

Yayınlanma: 25.08.2008 - 08:01
Abone Ol google-news

Yerde oturuyoruz. Ortaya dizdiği tabaklardaki her şeyi tadıp not alacağız. Tabaklarda eciş bücüş irili ufaklı bir sürü armut var. Muğla köylerinden yeni toplayıp getirdiği armutları bize sunan Esin Işın, annesinin ve benim tadım yorumlarımızı özenle ve düşünülerek hazırlanmış formlara önceden saptanmış kelimelerle her seferinde aynı format dahilinde kalmaya dikkat ederek not ediyor. Her bir armut için izlenimleri, tadım notlarını, koku tanımlarını ve gözlemleri kaydediyor. Kekremsi, buruk, tatlı, mayhoş lezzetler kadar armudun damakta bıraktığı etkiler de not düşülüyor. Bazı armutlar sulu, ağız sulandıran bir etki yaparken, bazıları aksine ağzı kurutuyor adeta tükürük tüketiyor. Kimisi kumlu bir etki yapıyor, kimisi kaygan yağ gibi gidiyor. Bazıları ise kütür kütür elma gibi çıkıyor. Formlarda misk, çiçek, bal gibi kokular da yerini buluyor.

Bu anlattığım bir yıl öncenin hikâyesi… Tattığımız armutlar inanılmaz heyecan verici bir sürecin ilk meyveleri. Anne Priscilla Mary Işın Türkiye’ye candan gönül vermiş İngiliz asıllı bir yemek tarihi araştırmacısı. Eski belgeleri karıştırdıkça, seyahatnameleri okudukça hep anlatılan meyve çeşitlerinin bolluğu dikkatini çekiyor. Bir gün eline geçen eski Türkçe bir bahçe kitabında anlatılanlar ise merakını perçinliyor. Meyve merakını kızına da bulaştırıyor. Bodrum, Bitez’de yaşayan Esin, meyve peşinde pazarları, civar köyleri dolanmaya başlıyor. Anne-kızın amatör bir hevesle başlayan meyve merakı kısa süre içinde ciddi bir projeye dönüşüyor ve daha bir yıl geçmeden meyvelerini vermeye başlıyor. Armutlara elmalar, üzümlere incirler, bademlere zeytinler ekleniyor. Ayva sarı, nar kırmızı derken bütün meyveler sepetlere doluyor. Yerli çeşitlerin bolluğu şaşırtırken, yerel isimler zaman zaman eğlendiriyor.

Atsarısı, danaboku, devegözü, eşekmemesi, keçimemesi, helvacıkara, patlak, sıksarı, tilkikuyruğu, siyahcumbur Bunlar Muğla civarında bulunan bazı üzüm türleri

Liste uzayıp gidiyor…Hırsızalmaz kavunu, Tilkikovan armut, Köpekkaldıran incir, Tavşanböbreği zeytin, Kadınbudu karpuzu, Hamıtatlı erik, Gıcıgıcı armudu yerli meyvelerden sadece birkaçı…

Beşi bir yerde

Geçmiş zamanın meyvelerinin peşinde iz süren Mary ve Esin Işın ikilisi bir gün internette etkilendikleri bir blog ile karşılaşıp, blog sahibine bir mesaj gönderiyorlar. Böylece arkeolog-etno-botanik araştırmacı Füsun Ertuğ da devreye giriyor. Bu tanışma araştırmaya farklı bir boyut katıyor.

Merakla başlayan alçakgönüllü araştırma, kapsamlı bir proje olma yolunda ilerliyor. Öncelikle birbirlerine çok benzeyen meyve türlerini doğru olarak tanımlamak gerekiyor. Genetik tespitler için Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nden Prof. Dr. Neşe Bilgin projeye dahil oluyor. Son olarak Ertuğ’un daha önce TÜBA adına yürüttüğü Datça yöresi etno-botanik projesinde birlikte çalıştığı oryantalist dilbilimci Elisabeth Tüzün devreye giriyor. Böylece çekirdek kadro tamamlanıyor. Meyve mirasının korunması derdine düşen beş kadın altın beşibiryerde misali kıymetli bir ekip oluşturuyor. Pilot proje olarak Muğla ili seçiliyor. Önceleri işadamı Ali Nihat Gökyiğit’in verdiği destekle ilerleyen çalışmalar kısa sürede BM destekli bir proje haline geliyor. Ekip şu ana kadar 80 kadar köyü ziyaret etmiş ve 400’ün üzerinde meyve adı tespit etmiş. Araştırmalar daha çok Milas, Bodrum, Datça, Marmaris ve Dalaman ilçelerinde yoğunlaşmış ve 116 armut, 98 incir, 74 üzüm, 55 badem, 5 dut, 22 elma, 21 erik, 11 nar, 8 ayva, 5 karpuz, 4 kavun, 10 portakal, 5 limon, 4 mandalina ve 4 zeytin çeşidi bulunmuş.

Çalışmalarını büyük özveriyle sürdüren ekibe ek olarak bir de isimsiz kahramanlar var. Projenin can damarını oluşturan bu kahramanların aktardığı bilgiler. Bodrum Pınarlıbelen’den Fevzi-Elif Kuş ve Mazı köyünden Turgut Pekpak, Kuzyaka’dan Erol-Ayşe Kocataş, Karapınar’dan Mehmet Gül, Milas-Ortaköy’den Halil Sezer bilgisi, tecrübesi, ilgisi ve meyvesiyle ekibe yardımcı olan onlarca kişiden birkaçı.

Müthiş meyve mirasını korumaya azimli beşibiryerde ekibin çalışmalarını www.meyvemirasi.org adresinden izleyebilirsiniz. Meyve mirasına sahip çıkmak için hiçbir şey yapamasanız bile, pazarlarda çıngıl, dikencik, gıcıgıcı, hırsızalmaz, kantartopu, keklikbacağı, kumru, tilkikovan, tuzyuvası veya kavun armudu peşine düşebilirsiniz. Böylece meyve çeşitlerinin sürdürülebilmesi için ilk adımı atmış olacaksınız. Bu haftaki tarifi yapmak içinse ballıkara, demir, dibiörülü, gökmeriç, karayaprak, köpekkaldıran, kralkızı, patlıcan, sarızeybek inciri aramanız, bademin adını bilemeseniz bile Datça bademi olmasına dikkat etmeniz yeterli.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler