IŞİD'in elinden kurtulan kızın kan donduran hikayesi: Bacağını keseceklerken...

IŞİD'ın elinden kurtulmayı başaran 18 yaşındaki Lamiya Hacı Başar'ın hikayesi kaleme alındı. Genç kızın hayat hikayesinin her anı kan donduracak cinsten...

Yayınlanma: 17.02.2017 - 13:50
Abone Ol google-news

Daily Mail’den Ian Birrell,  DEAŞ'ın elinden kurtulmayı başaran 18 yaşındaki Lamiya Hacı Başar’la konuştu ve onun destansı hikayesini kaleme aldı.

İşte DEAŞ'ın elinden kurtulan genç kızın kan donduran hayat hikayesi:

 Sanık sandalyesinde baş eğmez bir tavırla ayakta dikiliyordu. Onu kaçıran DEAŞ üyelerinin yumruk ve tekmelere ek olarak kablolar ve silahlar kullandığı bir başka acımasız dayağın ardından ağzı burnu kan içinde kalmış, vücudu morluklarla dolmuştu.

 Lamiya Hacı Başar bir kez daha işkencecilerinden kaçmaya çalışmış ve Ezidi genç kadın, bir kez daha yakalanmıştı.

 "Musul şeriat mahkemesi"nde bir "kadı"ona bakıyordu. Lamiya’nın sürekli kaçmaya çalıştığı söylendikten sonra – bu kez terör grubunun kaçırdığı birçok başka kızla birlikte kaçmaya çalışırken yakalanmıştı – "kadı" kararını açıkladı.
  
"TEK AYAĞIMI KESERSENİZ ÖTEKİYLE YİNE KAÇARIM"

‘Beni ya öldürmeleri ya da kaçmamı engellemek için ayağımı kesmeleri gerektiğini söyledi,’ diyor Lamiya.

Peki böylesine dehşet verici bir cümleye tepkisi ne olmuştu?

‘Tek ayağımı keserseniz ötekiyle gene kaçarım dedim. "Kadı"ya asla vazgeçmeyeceğimi söyledim. Onlar da ‘Sen kaçmaya devam edersen, biz de işkence yapmaya devam ederiz,’ dediler.
 Muazzam bir cesaret örneği sergilemişti ama bu onun karakterinde vardı. Sonunda hayatı ve ayakları, onu yeni ‘sahibe’ satacağını söyleyen üst düzey bir DEAŞ üyesi sayesinde kurtuldu.

 Lamiya barbar fanatikler tarafından seks köleliğine maruz bırakılan, hayvanlar gibi pazar yerlerinde satılan, taciz edilen binlerce Ezidi kadından biriydi. Korku, ıstırap ve saldırılarla dolu bu hayat daha bir yıl devam edecekti. Yaralı "cihatçıları" tedavi etmediği zamanlarda kaçırılan kadın ve çocukları alıp satan zalim bir "askeri doktor"un elinde tutsaktı.

AİLESİNİ GÖZÜNÜN ÖNÜNDE KURŞUNA DİZDİLER

 Lamiya, kaçışı da acı dolu ve trajik olmasına rağmen artık özgür. Yüzünde, ruhundaki derin psikolojik yaralara eşlik eden derin fiziksel yaralar bırakan bir patlamada yaralandı.

Onunla Almanya’daki sakin bir otelde buluştum. Orada bu sıra dışı, yumuşak sesli genç kadın bana kendi hikayesini anlattı – insanın en kötü kabuslarının bile ötesinde bir vahşet hikayesi.

 Babası ve erkek kardeşlerinin kurşuna dizilmesine şahit oldu, zalim katiller tarafından köle yapıldı ve ardından neredeyse iki yıl boyunca bir dizi yaşlı adamın dayak ve tecavüzüne maruz kaldı.

40 FANATİK TARAFINDAN TOPLU TECAVÜZE UĞRADI

 DEAŞ'ın Suriye ve kuzey Irak’taki merkezinde sıkışıp kaldığı süre boyunca Lamiya çocukların seks kölesi olarak yaşlı adamlara satıldığını gördü ve intihar bombacılarının hazırlanmasına yardım etmeye zorlandı. Öyle bir an geldi ki Lamiya bir odaya atılıp 40 fanatik tarafından toplu tecavüze maruz bırakıldı. Yine de kırılmadı. ‘Bu adamlar canavardan da beter,’ diyor. ‘Bu yüzden güçlü kalmayı sürdürdüm, çünkü bana verdikleri hayatı değiştirmek istiyordum.’

Şimdi, gösterdiği bu muazzam cesaretin ardından, kendi cinsiyeti, bölgesi ve dini açısından alışılmadık bir şey yapıyor ve başına gelen korkunç şeyler konusunda çekinmeden konuşuyor.

AB'NİN EN ÜST DÜZEY İNSAN HAKLARI ÖDÜLÜNÜ ALDI

 Hala sadece 18 yaşında olduğuna inanmak güç. Lamiya’nın duruşu geçtiğimiz ay AB’nin en üst düzeydeki insan hakları ödülü olan Sakharov Ödülü ile taltif edildi. Seks kölesiyken kurtulan bir başka kadın olan Madya Murat da bu ödülü aldı.

Hikayeleri tüm dünyaya onlar gibi daha nice Ezidi kadının, onları kadim inançları nedeniyle kâfir ilan eden yobazların elinde hala aynı dehşeti yaşadığını hatırlatıyor.

 400.000 kişilik Ezidi toplumu, kadim Ortadoğu geleneklerini birleştiren dinleri, mavi bir tavus kuşu biçimini alan bir meleği kutsal saydığı için, şeytana taptıkları gerekçesiyle aşırı dinci terör örgütü DEAŞ militanları tarafından zulme tabi tutuluyorlar. Dramları ilk kez 2014’te haberlere çıktı.
  
ÖĞRETMEN OLMAK İSTİYORDU

 Lamiya Kuzey Irak’ın Ezidi köyü Koço’dan geliyor. Köyün 1800 sakinine DEAŞ tarafından İslam’a geçmeleri, yoksa öldürülecekleri söylenmiş. O zaman kadar mutlu bir çocukluk yaşıyormuş. Zengin bir ailenin sahip olduğu büyük ve güzel bir çiftlikte büyüyormuş. Okula gitmiş, çok çalışmış ve öğretmen olmak istiyormuş.

‘DAİŞ’i televizyonda ilk duyduğumda, bunun yeni bir hayvan olduğunu sanmıştım,’ diyor, ne kadar küçük olduğunu vurgulamak için. ‘Bir terör çetesi olduklarını bilmiyordum.’

DEAŞ Koço’nun 80 mil batısında bulunan Irak’ın ikinci büyük şehri Musul’u işgal ettiğinde, büyükler köylerinin iki ateş arasında kalabileceğini fark etmişler ama kendileri gibi barışçıl sivillerin hedef alınacağı akıllarına gelmemiş. Ama Ağustos 2014 başında, yakındaki Sincar şehrini ele geçirdikten sonra DEAŞ militanı dolu iki araç köylerine gelmiş.

"ÇOK KORKMUŞTUM AİLEMİ, CANIMI DÜŞÜNÜYORDUM"

‘Bize din değiştirmemizi söylediler ama zarar vermeyeceğiz dediler,’ diyor Lamiya. Köy kuşatılmış ama birkaç aile kaçmayı başarmış.

Ardından 15 Ağustos’ta, siyahlar içinde erkeklerden oluşan kalabalık bir grup köyü basmış, köy sakinleri bunlardan bazılarının komşu kasabalardan olduğunu tanımışlar.

 Herkes okula götürülmüş, üzerlerinde ne varsa alınmış ve kadınlar birinci kata çıkarılmış. ‘Çok korkmuştum. Babamı, ailemi, canımı düşünüyordum,’ diyor Lamiya. ‘Sonra tüm erkeklerimizi götürdüler – babalar, oğullar, kardeşler.’

Babası ile iki erkek kardeşini son görüşü olmuş bu. DEAŞ  korku içindeki kadınlara erkeklerin birçok Ezidi’nin sığındığı Sincar Dağı’na götürüldüğünü söylemiş.’On dakika sonra silah sesleri duyduk,’ diye hatırlıyor Lamiya.

ERKEKLER KASABANIN ORTASINDA KATLEDİLDİ

Erkekler kasabanın sokaklarında katledildiler. Ardından kadınlar ikiye ayrıldı: evli kadınlar ve küçük çocuklar Tel Afer yakınına götürüldü. Bekar kadınlar ile küçük kızlar ise Musul’a gönderildi. Yaşlı kadınlar ertesi gün kurşuna dizildi.
  
SEKS KÖLESİ ALIP SATMAK İÇİN BİNA KULLANMIŞLAR

 Lamiya üç kız kardeşi ile birlikte kendilerini bekleyen kaderin ne olduğunu kısa süre içinde görmüşler. ‘Erkekler oramıza buramıza elleyip bizi öpmeye çalışarak saldırmaya başladılar.’

Musul’da tutsaklar benzer yaşlardaki yüzlerce Ezidi ile dolu büyük bir binaya dolduruldu. Burası militanların seks kölesi alıp satmak için kullandıkları yer çıkacaktı. ‘Erkekler sürekli kızları seçmeye geliyorlardı. Biri gitmeyi reddederse kablolarla dövülüyordu,’ diyor Lamiya. ‘O yaşlı adamların, o canavarların kızlara saldırdığını görmek çok acı vericiydi. Dokuz on yaşlarında kız çocukları bile ağlıyor ve lütfen bize bir şey yapmayın diye yalvarıyorlardı. Dehşeti size anlatamam.’

Lamiya’yı ve kız kardeşlerinden birini 40’larındaki bir Suudi adam satın aldı, onları DEAŞ'ın merkezi Rakka’ya götürdü ve çoğu zaman elleri kelepçeli vaziyette bekletti. ‘Çok kötü bir adamdı,’ diyor Lamiya.
  
"DİRENDİĞİM İÇİN ÖLDÜRMEYE ÇALIŞTI"

‘Onunla olduğumuz üç gün boyunca bizi dövdü. Bir keresinde, ona direndiğim için boğazımı sıkıp beni öldürmeye çalıştı.’

Kız kardeşleri yumuşatmak için adam onları bir DEAŞ üssüne götürmüş ve bir odaya atmış. ‘Bize 40 kadar adam saldırdı. Aklınız almaz – bu kadar canavarın eline düşmüş iki küçük kız. Başımıza feci şeyler geldi.’

Daha sonra kızlar başka başka militanlara satılmış. Her birinden yaklaşık 100 pound alınmış. Lamiya sonunda Musul’dan gelen daha da zalim bir adamın eline düşmüş.

Kilitli bir odada tutulmalarına rağmen ilk beş kaçma girişimini apartmanda tek başınayken pencereden atlayarak yapmış. Musul’un yerel sakinlerinden biri ile karşılaşınca ondan yardım dilenmiş ve adam da onu üç gün evinde saklamış.

‘Aile bana beni gelip alabilecek akrabam var mı diye sordu ama akrabalarım da esir durumdaydı. Aile DEAŞ'tan korkuyordu, bu yüzden üç gün sonra adam iki militanı çağırdı ve bir kız buldum dedi.’


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler