Kamu bir saat iş bıraktı

Kamu toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine, Türk-İş'in aldığı 1 saatlik, ''Çalışmama Hakkını Kullanma'' eylemi kamu iş yerlerinde uygulandı. Zonguldak'ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu maden işçileri de eyleme katıldı.

Yayınlanma: 07.07.2009 - 06:00
Abone Ol google-news

Türk-İş üyeleri, kamu kesiminde toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine Türkiye genelinde bir saatlik uyarı eylemi yaptı. Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu ve konfederasyonun yönetim kurulu üyeleri eyleme Ankara'da TEDAŞ işyerinde katıldı. DİSK, Hak-İş ve KESK de eyleme destek verdi.

Sabah saat 8.30'da başlayan eylem 09.30'da sona erdi. Daha sonra işçiler tekrar işlerinin başına döndu.  81 il'de yapılan eylem sırasında işçiler sendikalarının bildirilerini okudular. Bu arada Hükümet aleyhine sloganlar atıldı.  Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu'nun önümüzdeki dakikalarda eylemle ilgili bir açıklama yapması bekleniyor.

Türk İş üyeleri geçen hafta da 80 il’de AKP il binaları önünde basın açıklamaları yapmış, Ankara’da ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde toplanıp AKP Genel Merkezi’ne yürümüştü.

Hükümet, kamuda çalışan işçilerin ücretlerine birinci yılın ilk altı ayında yüzde 3, ikinci altı ayında yüzde 4, ikinci yıl ise her iki altı ay için de yüzde 2.5 oranında artış teklif etti.
Türk İş ise, ücret artışında 2008 yılının yüzde 10.4’lük enflasyon oranının esas alınmasını istiyor.


Kırıkkale

Kırıkkale'de, Makine Kimya Endüstri Kurumu'na (MKE) ait 5 fabrika ve 2 işletme müdürlüğünde, toplam bin 800 işçi, Türk-İş'in başlattığı ''çalışmama hakkını kullanma'' eylemi kapsamında 1 saat iş bıraktı.

Türk-İş'e üye kamu işçilerini kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine başlatılan eylem kapsamında, MKE'nin Kırıkkale'deki fabrika ve işletmelerinde de eylemler yapıldı.

Barut, Mühimmat, Silah, Pirinç, Ağır Silah ve Çelik fabrikaları ile Hurda İşletmesi Müdürlüğü ve MKE Bölge Müdürlüğü işçileri, sabahleyin, işletmelerin idare binaları ve giriş kapıları önünde toplanmaya başladı.

MKE'nin ildeki en büyük işletmesi olan Mühimmat Fabrikası'nda, Türk-Metal Sendikası Kırıkkale Şube Başkanı Mürsel Öcal ile diğer sendika yöneticilerinin de desteklediği işçiler, idari bina önünde 1 saat oturma eylemi yaptı.

İşçilere hitap eden Öcal, Türk-İş'in aldığı karar doğrultusunda eylemlerin yurt genelinde tüm iş yerlerinde gerçekleştirildiğini vurgulayarak, işveren ile sendika temsilcilerinin anlaşamadığı maddelerin tümünün parasal olduğunu kaydetti.

Bugüne kadar yapılan görüşmelerde 90 idari madde üzerinde anlaşma sağlandığını, kalan 36 maddenin ise parasal olduğunu aktaran Öcal, anlaşmanın sağlanamaması durumunda eylemlerin daha sert olacağını savundu. Toplam bin 800 işçi, 1 saatlik sürenin ardından, işletmelerin önündeki eylemlerine son vererek iş yerlerine girdi.

 

Zonguldak

Zonguldak'ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) maden işçileri, Türk-İş'in başlattığı ''çalışmama hakkını kullanma'' eylemi kapsamında, 1 saat iş bırakarak alkışla protestoda bulundu.

TTK'ye bağlı Üzülmez, Karadon, Amasra, Armutçuk ve Kozlu müessese müdürlüklerinde sabah vardiyasında çalışan işçiler, maden ocaklarına inmeyerek kamu toplu iş sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamamasına tepki gösterdi. Alkışlarla protestoda bulunan çalışanlar, iş yerlerinde oturarak 1 saat süresince iş bırakma eylemi yaptı.

Genel Maden İşçileri Sendikası Üzülmez Şube Başkanı Kemal Çubukçu, işçilere hitaben yaptığı konuşmada, kuruma bağlı tüm iş yerlerinde Türk-İş'in aldığı karar doğrultusunda iş bırakma eyleminin gerçekleştirildiğini söyledi. Hükümetin toplu iş sözleşmesinde uzlaşmaz tutum sergilediğini savunan Çubukçu, şöyle dedi:
''İktidarın tutumunu protesto etmek için eylemler yapıyor, 1 saat süreyle çalışmama hakkımızı da kullanıyoruz. Bu, ekmek mücadelesidir. Ne yazık ki bugünün Türkiye'sinde temel ihtiyaçları karşılayacak gelire sahip olmak için bile mücadele etmek gerekiyor. Biz, sokaklara dökülmeden hak ettiğimiz zammı versinler istedik, ama olmadı. Enflasyon oranında zammı bile çok gördüler. Grev son silahımız. Eylemlerimizle sesimizi duyurmazsak davullarla zurnalarla grevlerimize başlayacağız.''

İşçiler, 1 saatlik sürenin ardından maden ocaklarına girerek eylemlerine son verdiler.


Sıvas

Sıvas'ta Türk-İş'e bağlı Yol-İş Sendikası'na üye kamu işçileri, toplu iş sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine Türk-İş tarafından ülke genelinde başlatılan eylemin ikincisi için sabah saatlerinde Sıvas İl Özel İdaresinin Kılavuz Kavşağı'ndaki ek binasında toplandı.
 

Yol-İş Sendikası Sıvas 2 Nolu Şube Başkanı Servet Çiçek, eyleme katılan işçiler adına yaptığı açıklamada, 1 Mart'ta başlayan toplu iş sözleşme görüşmelerinde nihai bir sonuca varılamadığını söyledi.
 

Yol-İş Sendikası'nın Türk-İş Koordinasyon Kurulu ile yaptığı değerlendirme sonucunda, yasal süre içinde çözümlenemeyen toplu iş sözleşmesiyle ilgili iki aşamalı eylem programı belirlediğini ifade eden Çiçek, eylemin ilk ayağında 2 Temmuz'da, 81 şehirde basın açıklaması yapıldığını belirterek, ''Bugün ise iş yerlerimizde 1 saat süreyle çalışmama haklarımızı kullanmak için buradayız'' dedi.
 

İl Özel İdaresi'nde çalışan işçi personelin aylık ve diğer her türlü mali ve sosyal haklarına ilişkin ödemelerin nasıl yapılacağına dair yasal düzenlemeler hakkında da bilgi veren Çiçek, ''İl Özel İdaresi'nde çalışan işçi personelin 30 Haziran 2009 tarihindeki 13 günlük devlet ikramiyesi, fazla çalışma, arazide görevli üyelerimizin arazi tazminatları ödenmemektedir'' diye konuştu.


Edirne

Türk-İş Edirne İl Temsilcisi Adnan Bayraktar, Devlet Su İşleri 11. Bölge Müdürlüğü bahçesinde yaptığı basın açıklamasında, kamu kesimi toplu iş sözleşmelerinde hükümetin uzlaşmaz bir tavır gösterdiğini öne sürdü.
 

Yaptıkları mücadelenin, emeklerinin karşılığını alabilmek için verildiğini ifade eden Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu mücadele, emek mücadelesidir. Yani eve giren paranın, sofraya konan yemeğin mücadelesidir. Çocuklarınızı okula gönderebilmenin, hastalarınıza ilaç alabilmenin, ev kirası ödeyebilmenin mücadelesidir. Grev bizim son silahımız. Biz bu eylemleri kendimizi daha iyi anlatabilmek için yapıyoruz.''

Van

Karayolları 11. Bölge Müdürlüğünde çalışan Türk-İş'e bağlı işçiler, sendikanın aldığı eylem kararı nedeniyle 1 saat iş bıraktı.

İşçiler adına basın açıklaması yapan Yol-İş 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Salih Çalımlı, grevin son silahları olduğunu ve bu tür eylemlerle işçilerin kendilerini daha iyi ifade ettiklerini söyledi.

Çalımlı, ''Bizi eylemlerimizle anlamazlarsa, eylemlerimizle sesimizi duymazlarsa, elbette ki davullarla zurnalarla grevlerimize başlayacağız'' dedi. Bundan sonraki eylemlerini sendikaya bağlı işçilerin cep telefonlarına gönderecekleri mesajla bildireceklerini kaydeden Çalımlı, işçilerin eylemlere ilgi göstermeleri gerektiğini belirtti.

Konya

Konya İl Özel İdaresi girişinde toplanan işçiler, kamu kesimi toplu iş sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamamasına tepki gösterdi. Türk-İş İl Temsilcisi Mehmet Solak, burada yaptığı açıklamada, Hükümetin yılın ilk 6 aylık dönem için yüzde 3, ikinci 6 ay için ise yüzde 4 zam verdiğini ifade ederek, şöyle dedi:
''Sigorta kayıplarımız, vergi kayıplarımız dururken, bizden bu oranı kabul etmemizi istediler. Enflasyon oranında zammı bile çok gördüler. Halbuki biz fazla bir şey istemiyoruz. Sadece hakkımızı istiyoruz. Vergiden, sigortadan, enflasyondan doğan kayıplarımızın telafisini istiyoruz. Sayın Başbakan 'Biz verdik vereceğimizi, kabul etmiyorlarsa greve gitsinler' dedi. Bizi, eylemlerimizle anlamazlarsa, sesimizi duymazlarsa, elbette ki davullarla zurnalarla grevlerimize başlayacağız.''

Açıklama sırasında işçiler, çeşitli sloganlar atarak hükümeti protesto etti. Açıklamanın ardından işçiler, olaysız dağıldı.

 

Manisa

Türkiye Enerji Su ve Gaz İşçileri Sendikası (Tes-İş) Soma Şube Başkanı C. Tayyar Güzel, Soma Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş (SEAŞ) Genel Müdürlüğü önünde, Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Maden İş) Ege Bölgesi Soma Şube Başkanı Tamer Küçükgencay ise Ege Linyit İşletmeleri Müessesesi Müdürlüğü'ne (ELİ) bağlı iş yerleri önünde açıklamalarda bulundu. Küçükgencay, yaptığı açıklamada, Türk-İş'in bir dizi eylem planı hazırladığını belirterek, şunları kaydetti:
''Geç kalmış mı, işçiler bunu soruyor. Evet geç kalmış bir olay. Ama Türk-İş'i, merkezi veya buna benzer bizim üstümüzdeki federasyonu eleştirmek için onun almış olduğu bütün eylemlere uymamız gerekiyor. Ondan sonra konuşma hakkımız var. Hak alınır, alınmaz, eylem yaparak alabilirsin veya almayabilirsin. Bu bizim en doğal hakkımız. Biz işverenden gasbederek, hile yoluyla zam falan istemiyoruz. Hakkımız istiyoruz. İnsan gibi yaşayacağımız, günümüz şartlarına uygun ücret istiyoruz.''

Türk-İş'in merkezlerle birlikte bir toplantı yapacağını ve bundan sonraki eylemlerin daha farklı ve hükümeti uyarıcı olacağına inandıklarını bildiren Küçükgencay, ''Sayın Başbakan bir açıklama yaptı ve resmen işçiye meydan okudu, rest çekti. Sınıfımız işçidir. Türk-İş'in aldığı bütün kararlara Maden-İş Sendikası Ege Bölgesi harfiyen uyacaktır'' dedi.
 

Kumlu: Esir pazarı kuruldu

Konuşmasına, ''ekmek mücadelesi''nde kendilerine destek veren işçi ve memur konfederasyonlarına teşekkür eden Kumlu, ''Evet, bu mücadele ekmek mücadelesidir. Yani eve giren paranın, sofraya konan yemeğin mücadelesidir. Çocuklarımızı okula gönderebilmenin, hastalarımıza ilaç alabilmenin, ev kirası ödeyebilmenin, gaz alabilmenin, elektrik, su faturalarını ödeyebilmenin mücadelesidir'' dedi. Tüm bunların insanların temel ihtiyaçları olduğunu vurgulayan Kumlu, ne yazık ki bugünün Türkiyesinde temel ihtiyaçları karşılayabilecek bir gelire sahip olmak için mücadele etmek gerektiğini ifade etti.
 

''Biz istemez miyiz, hükümet derdimizden anlasın. Hiç böyle sokaklara dökülmeden hak ettiğimiz zammı bize versin ama vermediler'' diyen Kumlu, kendilerine toplu sözleşmelerin birinci yılı ilk 6 ayında yüzde 3, ikinci 6 ayında yüzde 4 zam önerildiğini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzde 4'ü daha sonra yüzde 4,5 olarak ifade ettiğini anlattı.

Kumlu, ''4-4,5 bizim için fark etmez. Sigorta kayıplarımız dururken, vergi kayıplarımız dururken biz bu orana nasıl imza atalım arkadaşlar'' diye sordu. Kumlu, fazla bir şey istemediklerini sadece kaybettiklerini telafisini talep ettiklerini belirtti.
Başbakan Erdoğan'ın Sakarya İl Kongresi'ndeki sözlerini de eleştiren Kumlu, ''Bizim için neler yapmışlar, neler, neler... Biz de farkında değilmişiz meğer. Onlar için en önemlisi bizimle diyalog içinde sorunları çözmekmiş. Bize danışmadan hiçbir şey yapmıyorlarmış'' şeklinde konuştu.

Özel istihdam bürolarıyla ilgili düzenlemeyle ''esir pazarı kurulduğunu'', işsizlik sigortası kaynağının işverenlere aktarılmak istendiğini, hastalardan katılım payı alınmasının yasalaştırıldığını savunan Kumlu, şunları kaydetti:
''Sayın Başbakan'a soruyorum, bu mu sosyal diyalog? Hepsi için Cumhurbaşkanı'nın kapısını çaldık. Cumhurbaşkanı'ndan bu düzenlemeleri veto etmesini istedik. İstemeye de devam edeceğiz. Kölelik düzeni ortadan kalkıncaya kadar, ellerini İşsizlik Sigortası Fonu'ndan çekinceye kadar, sağlık hizmetleri parasız oluncaya kadar mücadelemiz sürecek. Başbakan Sakarya'da dedi ki, 'istismar ediyorlar', biz hükümeti istismar ediyormuşuz, ne yapıyoruz peki? Yat, kat, han, hamam istemiyoruz. Milyonlarda gözümüz yok. Kayıplarımızın telafisini istiyoruz o kadar. Vergiyle, sigortayla, enflasyonla kaybettiklerimizi istiyoruz. Bu mu istismar Sayın Başbakan?
Bakın, daha ilgili bakanlarla görüşmelerimiz sürüyor. Sayın Bakan diyaloğu koparmıyor ama Başbakan çıkıyor diyor ki, 'ya yüzde 3-4'ü alın. Almazsanız da greve gidin' Daha dün Türkiye'nin dört bir yanında yüz binlerce işçi iktidar partisine yürüdük. Bugün yüz binlerce işçi, Türkiye'nin dört bir yanında 1 saat süreyle çalışmama hakkımızı kullanıyoruz. Yarın Türk-İş Başkanlar Kurulu toplanıyor. Bundan sonra yapacağımız yeni eylemleri belirleyeceğiz. Bu eylemlerimizle bizi anlamazlarsa yeni eylemlerimizle kendimizi anlatmaya çalışacağız. Vermediler mi, elbette ki greve çıkacağız.''


Toplu sözleşmeleri masa başında bitirme istediklerini vurgulayan Kumlu, ''Hükümeti, bizimle restleşmeye değil, uzlaşmaya çağırıyoruz'' dedi. Eylem süreci başladığında kimilerinin güçlerini kırmak için Türk-İş aleyhine haberler yapmak, yaptırmak için kolları sıvayabileceğini ileri süren Kumlu, ''Yeni bir haber bulunamıyorsa eski yalan, yanlış haberler devreye sokulur. Biz bunları çok gördük, çok yaşadık. Öyle anlaşılıyor ki yaşamaya devam edeceğiz. Sevgili kardeşlerim, gözünüz, kulağınız bizden gelecek haberde olsun. Biz sizlerin haklarını korumaya mecburuz. Başka seçeneğimiz yok. Siz bize destek oldukça siz aldığımız kararları böyle karalılıkla, coşkuyla hayata geçirdikçe açamayacağımız hiçbir kapı yok'' diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler