Adalet Bakanlığı'ndan ağır suçlamalar

Adalet Bakanlığı, HSYK'nin dokuz üyesinin Bakanlığa suçlamalarının da yer aldığı açıklamasına yazılı açıklamayla yanıt verdi. Adalet Bakanlığı HSYK'nın Ergenekon savcıları hakkındaki soruşturmaların akıbeti hakkında bilgi istediğini doğrulayarak, "Ancak hangi dosyaların istenildiği anlaşılamamıştır" dedi.

Yayınlanma: 29.07.2009 - 14:56
Abone Ol google-news

Adalet Bakanlığı HSYK'nin savcıların yerlerini değiştirmeye çalıştığını iddia ederek, bunun mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlikle savcılık teminatının ihlali anlamına geldiğini bildirdi.

Adalet Bakanlığı "Fonksiyon gaspı ile kanun yararına bozma yoluna gidilmesi hususunda Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun aldığı karara uyma zarureti olmamasına rağmen, Bakanlığımız (kanun yararına bozma kararını) ihbar kabul etmiş ve ileri sürülen hususlarda kanun yararına bozmaya gidilip gidilmeyeceğinin değerlendirilmesi için kararı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne göndermiştir" diyerek HSYK'ye ithamda bulundu. Adalet Bakanlığı HSYK üyelerinin suçlamalarını üç sayfalık bir yazılı açıklamayla yanıtladı.

2009 yılı Hâkim ve Savcı Yaz Kararnamesinin gizliliği nedeniyle açıklamalar yapmaktan kaçınıldığını belirten Adalet Bakanlığı, HSYK'nın Bakanlık Personel Genel Müdürlüğü'nce hazırlanıp Kurul'a sunulan kararname taslağını inceleyip, taslağı aynen kabul etmek veya üzerinde gerekli değişiklikleri yaparak karara bağlamakla görevli olduğunu bildirirken şöyle denildi: "Bu bağlamda Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da kendilerine sunulan taslağı incelemiş ve aynen veya gerekli değişiklikler yaparak karara bağlamıştır. Adalet Bakanlığı'nın taslağı değiştirtmemek veya taslağın aynen kabulü şeklinde bir talebi söz konusu olamaz, olmamıştır da. Geçen yıllarda olduğu gibi Adalet Bakanlığı'nca hazırlanan taslak büyük ölçüde tasvip görmüş, yaklaşık yüzde 10'luk bir bölümünde değişiklik yapılarak kabul edilmiştir."
 

'Fonksiyon gaspı'

HSYK'nın hakim ve savcılarla mahkemelerin özlük ve idari nitelikteki işleriyle görevli, yargısal görevleri olmayan idari bir kurul olduğunu, hâkim ve savcılarla mahkemelerin yargısal faaliyetlerinin denetiminin yargısal kurumlara bırakıldığını belirten Bakanlık, şöyle devam etti: "Yargısal denetim görevi yargı kurumlarınca yerine getirilmekte olup idari bir kuruluş olan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun ve yürütmenin içinde yer alan Bakanlığımızın bu faaliyetlere müdahale etme olanağı bulunmamaktadır. Hal böyle iken Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun bazı üyeleri İstanbul'da yürütülmekte olan soruşturmanın gizliliğini ihlal ederek, dosya numarası da vermek suretiyle incelediklerini iddia ettikleri dosyadaki bazı kararlara karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi hususunda Kurul'da görüşme yapılmasını istemiş ve sağlamışlar, kanun yararına bozma yoluna gidilmesine ilişkin kararın oy çokluğuyla alınmasını temin etmişlerdir. Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 309'uncu maddesine göre kanun yararına bozma talebinde bulunma yetkisi açıkça Adalet Bakanlığı'na verilmiştir. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun Anayasal ve yasal görevleri içerisinde kanun yararına bozma veya bu konudaki başvuruları inceleyip karara bağlama görevi bulunmamaktadır. Buna rağmen fonksiyon gaspı ile kanun yararına bozma yoluna gidilmesi hususunda Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun aldığı karara uyma zarureti olmamasına rağmen, Bakanlığımız bu kararı ihbar kabul etmiş ve ileri sürülen hususlarda kanun yararına bozmaya gidilip gidilmeyeceğinin değerlendirilmesi için kararı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne göndermiştir. Yasayla açıkça Bakanlığımıza verilen bu görev bugüne kadar hukuk sınırları içerisinde titizlikle yerine getirilmiştir. Nitekim Bakanlığımızca 2008 yılında Yargıtay'a kanun yararına bozma talebi ile gönderilen dosyalardan yüzde 94'ü görüşümüz doğrultusunda sonuçlanmış, sadece yüzde 6'sı reddedilmiştir. Bu sonuç Bakanlığımızın bu konudaki hassasiyet ve isabetini göstermektedir."

'HSYK'nin hangi savcılarla ilgili bilgi istediği anlaşılamadı'

HSYK'nin "Bize Ergenekon savcılarıyla ilgili intikal eden şikayet dilekçelerinin gönderildiği Bakanlık biriminden cevap verilmedi" suçlamasını da yanıtlayan Adalet Bakanlığı, bu konuda da şu savunmayı yaptı: "Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, başvuru sahibi olmayıp kendisine intikal ettirilen şikayet dilekçelerini ilgili birime havale eden konumundadır. Nitekim Kurul kendi görev alanına girmediğinden bahisle bir kısım şikayetleri doğrudan ilgilisine iade etmiş, bir kısmını da gereğinin takdiri için Bakanlığımıza göndermiştir. Bakanlığımıza intikal ettirilen her türlü şikayet ve ihbar dilekçesinin sonucu şikayet eden veya ihbarcısına bildirilmektedir. Yine Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nden konuyla ilgili dosyalar incelenmek üzere istenildiği halde gönderilmediği ifade edilmiş ise de Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun istem yazısında; "İlgi yazı ile Adalet Bakanlığına iletilen ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun gündemine alınması istenilen "Arama, el koyma, dinleme, iletişimin tespiti, teknik izleme ve gözaltına alma işlemlerinin incelenmesi" konusunun Yüksek Kurul toplantısında etraflıca incelenmesi ve değerlendirilebilmesini teminen; Kurulumuzca Bakanlığa gönderilen ya da doğrudan Bakanlıkça resen yapılan veya verilen şikayet dilekçeleri üzerine açılan, biten ve devam eden tüm inceleme ve soruşturma dosyalarının ivedi olarak Kurula gönderilmesi rica olunur" denilmiş, ancak bu ifadelerden hangi dosyaların istenildiği anlaşılamamıştır."

Adalet Bakanlığı "Ayrıca; Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu İç Yönetmeliği'nin 28'inci maddesinin (c) fıkrasına göre Yüksek Kurul sadece görev alanına giren konularda gerekli belgeleri isteyip inceleyebilme yetkisine haiz olduğundan, gündeme alınması istenilen hususların da (arama, el koyma, dinleme, iletişimin tespiti, teknik izleme ve gözaltına alma) yargısal faaliyete ilişkin olması nedeniyle söz konusu yazıya cevap verilememiştir" diyerek bir başka savunma daha getirdi.
 

'Bakanlık Ergenekon savcı ve hakimlerini korumuş'

2009 yılı yaz kararnamesiyle ilgili olarak HSYK'nın bazı üyelerinin, taslağın karara bağlanacağı aşamada "2009 yılı CMK 250 Kararname Taslağı Hâkim-Savcı" başlığını taşıyan 11 kişilik yeni bir taslağı Kurul başkanı olan Adalet Bakanı ve Kurul üyesi Müsteşara verdikleri ve ek taslağın Bakanlıkça hazırlanan taslağın devamında görüşülmesini istedikleri belirtilen açıklamada Ergenekon savcı ve hakimleri konusunda şöyle denildi: "Bu taslakta önerilen isimler arasında davaya bakan mahkemenin başkan ve üyelerinin bulunmadığı, ancak devam eden soruşturmayı yürüten Cumhuriyet başsavcısı, Cumhuriyet başsavcıvekili ve üç Cumhuriyet savcısı ile aynı soruşturmanın değişik aşamalarında tutuklama, arama, el koyma, iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması gibi koruma tedbirleriyle ilgili kararları veren üç hakiminin olduğu, ayrıca önerilen üç hâkimden ikisinin yargılamayı yapan mahkemenin itiraza tabi kararlarını inceleyen mahkeme üyeleri olduğu görülmüştür. Yine faili meçhullerle ilgili soruşturmayı yürüten bir Cumhuriyet başsavcısı ve aynı yerde görevli bir mahkeme başkanı da ek taslakta yer almıştır. Taslak hazırlama yetkisinin Bakanlığımızda olduğu, burada önerilen isimlerin yürütülmekte olan bir soruşturmanın ve davanın hâkim ve Cumhuriyet savcıları arasında bulunduğu, ilgililer hakkında herhangi bir disiplin tedbiri ve cezası olmadığı, görev yerlerindeki en az süre olan yedi yılın dolmadığı ve adı geçenlerin atanma yolunda bir taleplerinin de bulunmadığı hususları ifade edilerek, bunun soruşturmaya ve yargılamaya doğrudan müdahale anlamına geleceği gerekçesiyle söz konusu taslağın görüşülmesine itiraz edilmiştir. Kararname görüşmelerinin olağan süreci dışında uzamasının nedeni budur. Bunun dışında Bakanlığımızın müzakerelerin uzamasına neden olacak herhangi bir talebi olmamıştır. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun ek taslak veren üyelerine, böyle bir tasarrufun mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik ve savcılık teminatını ihlal edeceği, kamuoyunda yargıya müdahale olarak değerlendirileceği ifade edilmiş ve sorun ilave bir Cumhuriyet başsavcıvekili görevlendirilerek aşılmıştır."

Kararname görüşmelerinin tamamlanmasından sonra HSYK'nin "Gündemdeki diğer öneri ve tekliflerden kalan hususların Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na ve Adalet Bakanlığı'na intikal eden şikayet ve başvurular yönünden yasal gereğinin yapılmasını müteakiben görüşülmesi" kararını verdiği, Bakanlığı çoğunlukla birlikte hareket ettiği ve iddia edildiği gibi bu karara muhalefet şerhi koymadığı belirtilen açıklamada, "Görevinin ifasında kusurlu davranış sergileyen kim olursa olsun Bakanlığımızın müsamaha göstermesi söz konusu olamaz. Bu nedenle Bakanlığımıza intikal eden her iddia gibi Kurul'ca intikal ettirilen iddialar da titizlikle araştırılıp yasal gereğine tevessül edilmektedir. Söz konusu soruşturmanın hâkim ve Cumhuriyet savcıları hakkında bu güne kadar Bakanlığımızca şikayetlerin işleme konulmadığı hususu doğru olmayıp buna ilişkin açıklamamız 28 Temmuz tarihinde kamuoyuna duyurulmuştur" denildi. Bakanlık soruşturma izni verilmemesine ilişkin Adalet Bakanlığı'nın verdiği kararlara karşı yargı yolunun açık olduğunu, bu kapsamda görülmekte olan davalar da bulunduğunu bildirdi.

Adalet Bakanlığı açıklamasında "Kendilerinde kararname taslağı bulunmayan, görüşmelerin hiçbir aşamasında yer almayan ve içerikle ilgili bilgi sahibi olmayan bazı Kurul Yedek Üyelerinin de açıklamaya imza atmaları dikkat çekici bulunmuştur. Anayasamızın 138/2 nci maddesinde "Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz." hükmü yer almaktadır. Bu hüküm Bakanlığımız kadar Yüksek Kurulu da kapsamaktadır. Bağımsız bir şekilde görev ifa etmesi gereken hâkim ve savcılara yürütmekte oldukları bir soruşturma ve bu soruşturma sürecinde verdikleri kararlar sebebiyle, emir ve talimat vermenin de ötesine geçerek görev yeri değişikliği teklif edilmesi mahkemelerin bağımsızlığı ile hâkimlik ve savcılık teminatının açıkça ihlali anlamına gelmektedir" ifadesi de yer aldı.

Adalet Bakanlığı açıklaması şu cümlelerle sona erdi: "Bakanlığımız; Anayasanın ve yasaların kendisine yüklediği görevleri yerine getirirken hukuk ve demokrasiye bağlı kalarak, yargı bağımsızlığı ve hâkimlik ve savcılık teminatının ihlali anlamına gelebilecek her türlü girişimlere karşı kararlı duruşunu bundan sonra da devam ettirecektir."

 

"Osman Kaçmaz hakkındaki inceleme"

Adalet Bakanlığı'ndan, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz hakkında incelemeyle ilgili, ''Söz konusu inceleme, Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında verilen karardan önce başlatılmıştır'' denildi. Açıklamada, bugün bazı televizyon kanalları ve internet haber sitelerinde Adalet Bakanlığı müfettişlerince, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kaçmaz hakkında inceleme başlatıldığı yönünde haberlerin yer aldığı belirtildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: ''Söz konusu hakim hakkındaki bir kısım iddialara ilişkin olarak daha önce başlatılan bir inceleme kapsamında, Adalet müfettişlerince bugün mahkemede dosya incelemesi yapılmıştır. Söz konusu inceleme, Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında verilen karardan önce başlatılmıştır. Yapılan incelemenin haberlerde iddia edildiği şekilde bu kararla ve güncel olaylarla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler