Mardoğa kuruluyor

Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu (TÜRÇEK) Genel Sekreteri Kerem Ateş, yaptığı açıklamada, kurum olarak 2004'te Doğu Karadeniz'deki doğa ve çevre konusunda çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla yörenin çevre sorunları üzerinde çalışmaya başladıkları, bu kapsamda Karadeniz Doğa Koruma Federasyonunu (KARDOĞA) kurduklarını söyledi.

KARDOĞA'nın, Karadeniz Bölgesi'nde evlerden kaynaklı atıklardan oluşan fosfatın oluşturduğu çevre kirliliğiyle ilgili kampanya başlattığını belirten Ateş, federasyonun her yıl 31 Ekimde Karadeniz'in kirliliğine dikkati çekmek için etkinlikler düzenlediğini ifade etti.

KARDOĞA'nın ardından ikinci projeleri İÇDOĞA için harekete geçerek, İç Anadolu Bölgesi'ndeki çevre ve doğa üzerine çalışan sivil toplum kuruluşlarının kapasitelerini güçlendirmeye yönelik etkinlik düzenlediklerini anlatan Ateş, İç Anadolu Doğa Koruma Federasyonunu kurarak, bölgedeki göllere, sulak alanlara ve sazlıklara dikkati çekmeye çalıştıklarını belirtti.

Üçüncü projelerini ise Marmara Bölgesi'nde yürüttüklerini dile getiren Ateş, 1 Aralık 2007'de AB desteğiyle başladıkları proje çalışmasının 1 Eylül 2008'de sona erdiğini söyledi. Proje kapsamında özellikle Güney Marmara'daki sivil toplum örgütlerinin kapasitelerini artırmaya yönelik bir eğitim çalışması gerçekleştirdiklerini belirten Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Projemiz için pilot bölge olarak Yalova'yı seçtik. Bu bölgede tarım yapan çiftçilere suyun akılcı kullanımıyla ilgili bir dizi eğitim verildi. Daha sonra bu projeye katılan sivil toplum kuruluşları, Marmara Doğa Koruma Federasyonunu kurma işlemlerini başlattı. Marmara Bölgesi'nde, Balıkesir, Bursa, İstanbul, Yalova, Sakarya ve Edirne'deki sivil toplum kuruluşları federasyonumuzda yer alıyor.''

Marmara'daki sanayi kirliliği

Ateş, Marmara Bölgesi'nin en büyük çevre sorununun sanayiden kaynaklı kirlilik olduğunu dile getirdi.
''MARDOĞA, Marmara Bölgesi'ndeki sanayi kaynaklı kirliliğin azaltılması, Kazdağları'ndaki maden çalışmaları ve su kaynaklarının korunması yönünde projeler yürütecek'' diyen Ateş, bu konularda bölgesel kampanyalar düzenleyeceklerini bildirdi.
Su kullanımının önem kazandığı son yıllarda, içme suyu barajlarından su kullanımının en yoğun yapıldığı sektörün tarım sektörü olduğunu ifade eden Ateş, ''Tarım içme suyu kaynakları üzerinde önemli ölçüde baskı uygulamakta. Tarımsal sulama tekniklerinin AB ortalamalarına getirilmesi gerekiyor. Damla sulama sisteminin yaygın hale getirilmesi şart. Bu nedenle, su konusu federasyonumuzun önceliği oldu'' dedi.
Ateş, derneklerin genel kurullarını tamamlamasının ardından MARDOĞA'nın kurularak faaliyete geçeceğini, Marmara'dan sonra Akdeniz ya da Ege Bölgesi'nde kuracakları yeni bir federasyondan sonra Türkiye Doğa Koruma Federasyonu için harekete geçeceklerini kaydetti.