Marmara depreminin 10. yılı

İstanbul İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sabri Kaya, İstanbul'da Sismik Riskin Azaltılması Projesi kapsamında 772 kamu binasının güçlendirme fizibilite çalışması kapsamına alındığını söyledi.

Yayınlanma: 15.08.2009 - 10:28
Abone Ol google-news

İstanbul İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sabri Kaya Marmara Depreminde çok büyük acıların yaşandığını 17 Ağustos'un ülke için bir dönüm noktası olduğunu, deprem gerçeğinin ciddi olarak anlaşıldığını söyledi.

Devletin deprem konusunda ciddi bir çalışma yürüttüğünü belirten Kaya, İl Özel İdaresi olarak da 1999 depreminden sonra 2006 yılında İSMEP kuruluncaya kadar kentteki 12 ilçede 505 okulun deprem analizini yaptırarak, takviye projelerini hazırladıklarını, 175 okulun yıkılıp yeniden yapıldığını, 83 okulun da güçlendirildiğini aktardı.

Sabri Kaya, İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi ve Şişli Etfal Hastanesi ek binasının depreme karşı takviyesinin ve onarımının yapıldığını anlattı.

Afete Müdahale Sisteminin Güçlendirilmesi kapsamında yürütülen çalışmalar çerçevesinde 2003 yılından bugüne kadar Bakırköy İl Afet Yönetim Merkezi, İl Kriz Merkezi ve Sivil Savunma Koordinasyon Merkezi'nin inşasını gerçekleştirdiklerini belirten Kaya, İstanbul'un değişik ilçelerinde sivil savunma tatbikatlarına katkıda bulunduklarını kaydetti. Kaya, Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birliği'ne kurtarma malzemeleri ve personele özel giysi alımını gerçekleştirdiklerini bildirdi.

2006 yılında valilik binası yerleşkesinde yer alan mevcut Afet Yönetim Merkezi binasının bitişiğinde daha fonksiyonel bir Afet Yönetim Merkezi inşaatının yapımının tamamlandığını kaydeden Kaya, okullarda da sivil savunma bilincini arttırmak amacıyla eğitici materyallerin bastırılmasına katkıda bulunduklarını söyledi.



İsmep

Kaya, kentin olası büyük bir depreme karşı her açıdan hazırlıklı olması amacıyla 2006 yılında İSMEP'in faaliyete geçirildiğini hatırlattı. İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünün, kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi kapsamında gerekli yazılım, donanım, araç ve ekipman alımlarının yapıldığını belirten Kaya, bu kapsamda ''Afet ve Acil Durum Yönetim Bilgi Sistemi''nin kurulmasının hedeflendiğini dile getirdi.

Bu sistemin sağlıklı çalışabilmesi için İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde ihtiyaç duyulan bilgi teknolojilerinin alt yapısını oluşturma çalışmalarının sürdürüldüğünü anlatan Kaya, bu kapsamda İstanbul Afet Yönetim Merkezinde kullanılacak olan ve Nisan ayında başlatılan yazılım geliştirme projesinde Operasyonel Kabul Testleri'nin yapıldığını, yazılımın kullanıma geçirilebilmesi için il genelindeki tüm kamu kuruluşlarının da katılımıyla yapılması gereken standart ve şablon belirleme çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Kaya, sisteme kentteki ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları tarafından veri girişinin yapılacağını ve bu verilerin güncelleneceğini kaydederek, veri girişi yapacak personelin ilgili kurumlar tarafından belirlendiğini ve bu kişilere Haziran ayında yüklenici firma tarafından sistem kullanımına ilişkin 5 günlük eğitim verildiğini belirtti.

İl Afet Acil Durum Müdürlüğünün ilgili teknik personeline de ''Sistem Yönetimi'' eğitiminin verildiğini ifade eden Kaya, kurulan sistemin ihtiyaçlar göz önüne alınarak geliştirildiğini bildirdi.



Afet anı "UHF" ve "VHF" bandırda


Kaya, İstanbul'da özellikle afet anında kamu kurum ve kuruluşlarının etkin bir şekilde haberleşilmesini sağlamak amacıyla Acil Durum Haberleşme Sistemi'nin geliştirilmesinin hedeflendiğini de belirtti.
Bu amaçla, mevcut analog telsiz şebekesinin güçlendirildiğini belirten Kaya, şunları kaydetti:''İlk safhada, İl Sağlık Müdürlüğü, İstanbul Afet Yönetim Merkezi, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlüğü'ne bölge aktarıcıları, mobil telsiz röleleri, mikro dalga linkler, çevresel donanım alım ve kuruluşları gerçekleştirildi. İstanbul Afet Yönetim Merkezi adına, afet anında ortak kanal olarak kullanılmak üzere 'UHF' ve 'VHF' bandında birer adet frekans tahsis ettirildi. Bundan sonraki aşamada bu şebekelerin kurulması gerçekleştirilecek. Mevcut analog telsiz şebekesinin güçlendirilmesi çalışmalarına devam ediliyor.''



Sismik riskin azaltılması

Kaya, ''İstanbul'da, Sismik Riskin Azaltılması Projesi kapsamında 772 kamu binası güçlendirme fizibilite çalışması kapsamına alındı, 237 kamu binası güçlendirildi ve 93 kamu binasının güçlendirme çalışması devam ediyor'' dedi.

Güçlendirilen kamu binalarından 230'unun okul, 2'sinin hastane, birinin poliklinik ve idari bina, 3'ünün de yurt olduğunu belirten Kaya, güçlendirme çalışması devam eden binalardan 80'inin okul, 4'ünün hastane, 3'ünün poliklinik, birinin yurt, 5'inin sosyal hizmet binası olduğunu kaydetti.
Kaya, 12 okulun yıkılıp yeniden yapıldığını, 32 okulun da yeniden yapımının devam ettiğini söyledi.

 

Risk altındaki kültürel miras

Kaya, İstanbul'un kültürel açıdan çok zengin bir şehir olduğunu dile getirerek, Türkiye'deki 75 bin taşınmaz kültür varlığının 25 bininin İstanbul'da olduğunu belirtti.

Topkapı Sarayı, Ayasofya, Arkeoloji Müzesi'nde ve saray ile köşklerde önemli restorasyon çalışmaları yürüttüklerini anlatan Kaya, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile bir protokol yaparak, bakanlık sorumluluğundaki 26 yapının envanterinin çıkarılması ve deprem performansının değerlendirilmesi çalışmasını tamamladıklarını söyledi.

Kaya, ayrıca Topkapı Sarayı 4'üncü avludaki Mecidiye Köşkü, Arkeoloji Müzesi ek binası ve klasik bina ile Ayasofya Müzesi ve Aya İrini'nin deprem performansının değerlendirilerek, depreme karşı yapısal güçlendirme projelerinin de hazırlandığını belirtti.



610 milyon avroluk dev bütçe

Kaya, İSMEP'in Dünya Bankası'ndan 310, Avrupa Yatırım Bankası'ndan da 300 milyon avro olmak üzere toplam 610 milyon avroluk bütçeye sahip olduğunu belirtti.

Kaya, Dünya Bankası'nın verdiği 310 milyon avroluk bütçenin 62 milyon 554 bin avrosunu Acil Durum Hazırlık Kapasitesinin Arttırılması, 235 milyon 948 bin avrosunun Kamu Binaları İçin Sismik Riskin Azaltılması, 5 milyon 246 bin avrosunun İmar Mevzuatının Etkin Uygulanması, 4 milyon 250 bin avrosunun Proje Yönetimi için kullandıklarını, 2 milyon avronun da tahsis edilemediğini ifade etti.

Avrupa Yatırım Bankası'nın verdiği 300 milyon avronun 14 milyon avrosunu Acil Durum Hazırlık Kapasitesinin Arttırılması için kullandıklarını belirten Kaya, 272 milyon avrosunu Kamu Binaları İçin Sismik Riskin Azaltılması, 10 milyon avrosunu Proje Yönetimi için harcadıklarını, 4 milyon avrosunun da tahsis edilemediğini kaydetti.

 

Jeoloji Mühendisleri Odası: Zararı azaltmak mümkün

Jeoloji Mühendisleri Odasından yapılan açıklamada, depremlerin yıkıcı afetlere dönüşmesinin önüne akıl, bilim ve mühendislik yaklaşımı ile geçilebileceği belirtilerek, ''Depremler önlenemez ancak zararlarını azaltmak mümkündür'' denildi.

Yapılan yazılı açıklamada, 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen depremde on binlerce kişinin hayatını kaybettiği, yüz binlerce konutun hasar gördüğü ve büyük maddi kayıp meydana geldiği ifade edildi.

Deprem sonrasında Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca her kesimden temsilcilerin katılımıyla Deprem Şurası ile Kentleşme Şurası'nın gerçekleştirildiğinin anımsatıldığı açıklamada, bunun olumlu bir gelişme olmasına karşın şura kararlarının hayata geçirilmesi konusunda önemli bir ilerleme sağlanamadığı savunuldu. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: ''Depremler önlenemez ancak zararlarını azaltmak mümkündür. Rant ilişkilerinin üzerinde şekillenen kentleşme politikaları yerine, toplumsal ihtiyaçları önceleyen kentleşme politikalarını geliştirmek, buna uygun imar, afet ve yapı mevzuatına ilişkin yasal düzenlemeleri ivedilikle gerçekleştirmek, risk yönetimini esas alan bir afet yönetim sistemini oluşturmak ve toplumun afet bilinciyle afetlere karşı mücadele kültürünü geliştirmek zorundayız. Depremler, bu coğrafyanın jeolojik yapısının kaçınılmaz sonucudur. Ancak afetler bu ülke insanının kaderi değildir.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler