Erdoğan'dan Doğan'a savaş

Deniz Feneri davasıyla ilgili iddialara tepki gösteren Erdoğan, imar planı değişikliği talebini reddettiği için Aydın Doğan'ın kendisine karşı kampanya yürüttüğünü söyledi. Erdoğan, "Artık saygılı, gizli götürelim yok. Her şeyi millete duyuracağız" dedi. Aydın Doğan ise; yaptığı açıklamada, Başbakanın sözlerini "hayretle" dinlediğini belirtti.

Yayınlanma: 07.09.2008 - 07:07
Abone Ol google-news

Almanya’da devam eden Deniz Feneri davasıyla ilgili ortaya atılan "Erdoğan'ın Derneğe maddi yardımda bulunduğu" yönündeki iddialara sert tepki gösteren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Doğan Grubu’na yüklendi.

Doğan Grubu’nun kendisine iftira, partisine de çamur atmaya çalıştığını söyleyen Erdoğan, “Bu kervan aynı kararlılıkla yürür. AKP alışılmış, bundan önceki partilerden değil. Tayyip Erdoğan da alışılmış başbakan değil. Bu da bilinsin. Onlar Aydın Doğan’la pazarlığa oturmuş olabilirler. Tayyip Erdoğan’la pazarlığa oturtamadığın için bu çılgınlıkları yapıyorsun. Şu ana kadar olan tüm kampanyalarının arkasında yatan budur” dedi.

Saldırının nedeni Hilton

Aydın Doğan’ın kendisiyle barışmak için aracılar soktuğu bir dönemde böyle bir iftira kampanyasının düzenlediğini iddia eden Erdoğan, bu saldırının nedeni olarak Hilton arazisinin imar durumunu gösterdi.

Erdoğan, “Hilton Oteli için istediği plan tadilatını bana ve belediye başkanını yaptıramadığı için bu adımları atmaktadır. Bu kadar açık söylüyorum. Bunu bizzat bana ve belediye başkanıma teklif etmiştir. Ve istediğini alamadığı için de bu kampanyaları sürdürmektedir” dedi.

Başbakan'ın iddialarına cevap veren Aydın Doğan; Hilton arazisi ile ilgili açıklamasında, "Başbakan durmadan Hilton meselesini dile getiriyor. İddia sahibi ben değilim ama Başbakan 'bunun hesabını senden sorarım' diyor. 'İddia doğru çıkmazsa, seni ahlaksız ilan' ederim diyor. Ben bu yaşıma kadar ahlakımla ve şerefimle geldim. Ahlakım konusunda sicil amirim Başbakan değildir. Ahlakımın hesabını hem bu dünyada hem öteki dünyada alnımın akıyla veririm" ifadelerini kullandı.

Doğan, açıklamasında, "Başbakanın konuşmasını hayretle dinledim. Sadece hayretle değil, aynı zamanda Türkiye'de basın özgürlüğünün geleceği açısından da çok derin bir endişeyle dinledim" diyen Doğan, Almanya'daki "Deniz Feneri ile ilgili haberleri gazetelerden, televizyonlardan izlediğini" bildirdi. Doğan,"Başbakan kime kızıyor? Bu haberleri veren gazetelere ve televizyonlara. Hatta onlara da değil, direkt beni hedef alıp, bana kızıyor. Bunun bir mantığı var mı? Şahsıma karşı bu saldırıyı mantıkla, vicdanla, adalet duygusuyla izahı mümkün mü?" diye sordu.

 Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, hükümetin "kendilerine baskı yaptığı" iddiasına da yer verdi.

Artık her şeyi duyacağız

 Doğan Grubu’yla ilgili ellerinde başka bazı belgeler olduğunu ve bunları da önümüzdeki dönemde açıklayabileceğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha önce desteklediği gazeteleri hangi metotlarla destekliyor, onları da duyacaksınız. Daha sonra o gazeteler kendisine nasıl tetikçilik yapıyor, onları da açıklayacağız. Bundan sonra artık saygılı götürelim, gizli götürelim yok. Her şeyi açık ve net millete duyuracağız.”

Eğer ispat edemezseniz

Son günlerde Doğan Grubu’na bağlı gazetelerde yapılan haberlere sessiz kaldığını söyleyen Erdoğan, “Ramazan ayı içersinde bunu konuşmak istemezdim ama günlerdir haftalardır sürdürdükleri kampanya cevapsız kalmamalıydı. Almanya’daki Deniz Feneri’yle ilgili şeylere benim adımı koyuyorlar. Başbakan Recep Tayyip olarak, bana teslim edilen bir para mı var? Ben böyle bir para mı almışım? Doğan Grubu’na ve Aydın Doğan’a sesleniyorum; eğer bunu ispat edemezseniz, ahlaki değerler noktasında nasibini almamış birisisiniz. Tayyip Erdoğan, ne böyle bir para almıştır, ne böyle bir paranın sahibiyle tanışmıştır. Asla. Tsunami’yle alakalı Tayyip Erdoğan’ın eli paraya, akçeli işe karışmamıştır. Başbakanlığın hesabı vardır. Parayı yatırmak isteyenler oraya yatırmıştır. Ve oradan Kızılay’a gitmiştir. Kızılay eliyle de Açe’ye yardım olarak dağıtılmış, orada evler vs yapılmıştır. Olayın aslı budur. Bunu hangi yüzle, hangi anlayışla söylüyorsun. Almanca yazılar da geldi, biriler adımızı vererek bu tür şeyler yapmış olabilirler. Ama sen nasıl olur da bizim adımızı kullanırsın. T.C. Başbakanı’na sen nasıl olur da böyle bir çamur atmaya yeltenirsin. Kusura bakma Aydın Doğan, sen bu tür çamurları kabullenebilirsin ama biz kabullenemeyiz” diye konuştu.

Onlar vurdukça biz güçleniyoruz

Erdoğan, hükümetin Deniz Feneri davasında baskı yaptığı iddialarıyla ilgili olarak ise şunları söyledi: “Aynı grubun yayın organında diyor ki, ‘Biz Alman makamlarına baskı yapmışız’. Bugün Alman savcı, aynı gazetede ‘Bize hiçbir Türk makamından baskı gelmemiştir, zaten bize de kim baskı da yapamaz’ diye açıklama var. Bunlar ne garip insanlar ya, anlamak mümkün değil. Üstü Şişhane altı kabal. Hak yerini er geç bulacak, hiç endişe etmeyin. Her şey güzel gidiyor. Vurdukça güçleniyoruz. Onlar bize iftira attıkça biz güçleniyoruz. Daha iyi olacak.”

Erdoğan: Yanlış yapanın yanında olmam

Öte yandan; Erdoğan, Doğan’ın iddialara ilişkin yaptığı yazılı açıklamaya itafen, partisinin Bayrampaşa İlçe Kongresi’nde “Sayın Doğan sözlerimden rahatsız oldu. Yazılı yanıt vermiş. Bu hamur daha çok su kaldırır. Sayın Doğan anı kurtarmaya gayret etti. Aydın Doğan’ın Genel Yönetmeni ayrı konuşuyor, kendisi ayrı konuşuyor. Ben hiçbir zaman yanlış yapanın yanında olmam. Siz mahkeme değilsiniz. Bunların yazmanın altında birşey var. Ben biliyorum da siz açıklayacaksınız. Size 1 hafta süre. Hafta içi açıklamazsanız, ben hafta sonunda açıklayacağım. RTÜK’te hangi işiniz var, bir menfaat davanız mı var. RTÜK başkanını peşinen suçlu ilan etmenizi açıklayın. Neden milleti aldatma yoluna gidiyorsunuz. Kimseye bu yazdıklarını yutturamazsınız. Sayın Doğan Hilton’un önündeki büyük alanı rezidans yapmak üzere ricada bulundu. Dedim ki ‘Mümkün değil olmaz’. Benden sonra Büyükşehir Belediye Başkanı (Kadir Topbaş) ile de görüşmüş yemek yemişler. Yanlarında Şişli Belediye Başkanı (Mustafa Sarıgül) da varmış. Kovaladığın iş hakkın değil. Şişli’den işi halletmiş, Büyükşehir’den halledemedi. Bana dedi ki “Ben bu kadar parayı Hilton’a boşuna mı verdim.Bunun için verdim” İşte bunlar köşeyi böyle döndüler. vurgunu öyle yaptılar. Bizden bunu alamadıkları için bunları yapıyorlar. Şimdi biraz sabırlı olacaksınız, bizi izlemeye devam edeceksiniz. Bunların bütün kara kaplı defterleri ortaya çıkacak.”

Baykal: Erdoğan kontrolünü kaybetti

Bu arada tartışmaları takip eden, CHP lideri Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan’ın yolsuzlukla ilgili gelişmeler nedeniyle kontrolünü kaybettiğini söyledi. Baykal, Deniz Feneri’nde toplanan paraların AKP’nin propagandasında kullanıldığını savundu.

Baykal, Deniz Feneri Derneği’nin yurtdışında topladığı paraların bir bölümünün Türkiye’de AKP’nin propagandasında kullanıldığını savunarak “Öyle ya da böyle ortada bir yolsuzluk vardır. Başbakan da buna karışmıştır” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın basına baskı yapamayacağını da vurgulayan Baykal, “Asıl bu gelişmelerin haber yapılmaması sorun olur” diye konuştu. Deniz Baykal, Başbakan’dan dokunulmazlık zırhını da çıkarmasını istedi.  


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler