"Boyun eğdiler"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Ermenistan'la paraf edilen protokolü sert bir dille eleştirdi. Bahçeli, protokolün 'AKP'nin ilkesiz ve teslimiyetçi dış politika" anlayışının tezahürü olduğunu belirtti.

Yayınlanma: 03.09.2009 - 11:15
Abone Ol google-news

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ermenistan'la paraf edilen protokolle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. AKP hükümetinin Ermenistan'la diplomatik ilişki kurulması ve sınırın açılması sürecini başlatmasının 'ilkesiz ve teslimiyetçi dış politika' anlayışının tezahürü olduğunu savunan Bahçeli, protokolle, 'hukuk dışı Ermeni talepleri karşısında boyun eğildiğinin tescil edildiği"ni kaydetti. Protokolü "AKP hükümetinin lekeli dış politika siciline bir utanç vesilesi olarak geçmiştir" ifadesiyle eleştiren Bahçeli, paraf edilen protokollerin 'siyasi ve hukuki sakatlıkları' konusunda ise şunları söyledi:

"Türkiye ile Ermenistan arasında ilişkilerin normalleştirilmesinin önündeki engellerin, Ermenistan'ın uluslararası hukuka aykırı talep, politika ve uygulamalarından kaynaklandığı çok iyi bilinmektedir. İki ülke arasında diplomatik ilişki kurulması, bunun zemininin ve dayanacağı ilkelerin açık ve somut olarak ortaya konulmasını gerekli kılmaktadır. Ermenistan iki ülke arasındaki sınırı belirleyen 1921 Kars andlaşmasının ve bundan kaynaklanan yükümlülüklerinin geçerli olduğunu açıkça tanımaya yanaşmamaktadır. Paraflanan Protokol'de bu hayati konu genel ifadelerle geçiştirilmiş, 1921 Kars anlaşmasına açıkça atıfta bulunulmamıştır. Ermenistan Türkiye'nin toprak bütünlüğünü sorgulamakta ve Doğu Anadolu topraklarına Batı Ermenistan olarak atıfta bulunmaktadır. Ağrı dağını da resmi devlet amblemi olarak kabul etmiştir. Bu toprak talepleri Anayasa hükmü haline getirilmiştir. AKP hükümetinin kabul ettiği Protokollerde Ermenistan'ın bu konularda Anayasa'sının ilgili hükümlerini gözden geçirerek uluslararası hukuka uygun hale getireceğine ilişkin somut bir yükümlülük yer almamaktadır."
 

"Türkiye'nin haklı ve meşru siyasetinde çok ciddi bir kırılma"

"Türkiye'nin toprak bütünlüğünü sorgulayan ve bu düşmanca tutumunu inatla sürdüren Ermenistan'la diplomatik ilişki kurulmasının AKP'nin başlattığı sürecin ikinci temel sakatlığı" olduğunu öne süren MHP lideri, soykırım yalanı etrafında 'hayasızca' sürdürülen uluslar arası kampanyanın da iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesinin önündeki bir diğer engel olduğunu söyledi. Protokollerde Erivan yönetiminin bu konudaki tutumunu terk etmesine hiç değinilmediğini ifade eden Bahçeli, "Ermenistan'ın dost ve kardeş Azerbaycan topraklarının yaklaşık beşte biri üzerindeki askeri işgali hala sürmektedir. Dağlık Karabağ dışında yedi Azari rayonu işgal altında olup, bir milyona yakın Azeri kardeşimiz kendi vatanında mülteci konumuna düşürülmüştür. Türk-Ermeni kara sınırı 1993 yılında Ermeni işgali nedeniyle kapatılmıştır. AKP hükümetinin TBMM'ye sunmaya hazırlandığı Protokollerde bu konuyu hiçbir şekilde değinilmemiş, Ermeni işgali yok farz edilmiştir"
dedi.

Bahçeli, 13 Mayıs 2009'da 'Ermenistan'ın Dağlık Karabağ işgali sona ermeden sınırın açılmayacağı' yönünde kamuoyu önünde açık bir siyasi yükümlülük altına giren Başbakan Erdoğan'ın şimdi sınırın açılmasını ve bunu somut bir takvime bağlayan protokollerle, Türk milletinin karşısına çıktığını kaydetti.
 

"Erdoğan'ın sözleri malumun ilanı"

Bu durumun Türkiye'nin izlediği haklı ve meşru siyasette çok ciddi bir kırılma noktası olduğunu dile getiren Bahçeli şunları söyledi:

"AKP hükümetinin böyle bir zeminde Ermenistan'la başlatmayı kararlaştırdığı süreç, bu sakatlıklar nedeniyle Türkiye'nin milli çıkarlarına aykırıdır, hukuki ve siyasi meşruiyetten yoksundur. Dış baskılara boyun eğen, komşularla sıfır sorun gibi klişe sloganlarla dış politikada maceradan maceraya koşan Başbakan ve hükümeti Türkiye'nin onurunu, itibarını ve haysiyetini sıfırlamıştır. Protokollerin imza ve onay işlemleri için öngörülen iç siyasi istişare süreci de diplomaside örneği olmayan bir garabettir. Hükümet protokolleri müzakere etmiş, içeriğini kabul etmiş ve paraf ederek iç hukukumuza göre bunlarla bağlanma iradesini ortaya koymuştur. Bu noktadan sonra protokollerin içeriği yeniden müzakere edilmeyecek, değiştirilemeyecektir. İmza ve onay için TBMM'ne sevk edilmesi Anayasa gereği olan son aşamadır. Bu bakımdan Başbakan'ın Meclis onayı olmadan protokollerin işlerlik kazanmayacağı sözleri malumun ilanı olup, kafa ve kavram kargaşası yaratarak, hedef saptırarak ayıbını saklama çabasından başka bir anlam ifade etmemektedir."

 

"Erdoğan'ın sadık ve sessiz joteri AKP milletvekilleri onaylayacaktır"

TBMM'nin protokolleri değiştirme yetkisi bulunmadığını ya aynen kabul edeceğini ya da reddedeceğini söyleyen Bahçeli, "Başbakan'ın sadık ve sessiz noteri haline gelen AKP milletvekillerinin oylarıyla protokoller onaylanacaktır. Başbakan'ın kurguladığı senaryo adım adım uygulanmaktadır. Altı haftalık iç siyasi istişare süreci bu bakımdan bir göz boyamadır. Başbakan ve arkadaşları bu süreyi Türkiye'deki Erivan lobileri, gönüllü 'soykırım' avukatları ve bu projeyi dayatan dış mihrakların ortak çabalarıyla kamuoyunun tepkilerini dindirmek ve psikolojik açıdan şartlandırmak için kullanacaktır. Bu süreç esasen başlamış, sözde demokratik açılımda olduğu gibi aynı melanet cephesi sahnedeki yerini almıştır" dedi.

MHP'nin bu konuda nerede durduğunun çok açık olduğunu, Ermenistan'ın Türkiye'nin toprak bütünlüğünü sorgulayan 'hasmane' politika ve uygulamaları değişmediği, Azerbaycan topraklarını işgali sona ermeden sınırın açılamayacağını savunmaya sonuna kadar devam edeceğini dile getiren Bahçeli, "Paraf edilen protokoller imzalanarak onay için TBMM'nin önüne getirildiği takdirde Milliyetçi Hareket Partisi bütün gücüyle karşı çıkacak, Başbakan ve arkadaşlarının tarih ve millet önündeki vebal ve sorumluluklarını bütün açıklığıyla ortaya koyacaktır" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler