'Finlandiya, AB sürecinde destekçimiz'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen ile yürütülmekte olan AB müzakere sürecini ele aldıklarını belirterek, ''Finlandiya, başından itibaren AB sürecinde devamlı yanımızda oldu, devamlı bizi destekledi. Bundan sonra da desteklerinin devamına olan inancım tamdır'' dedi.

Yayınlanma: 06.10.2009 - 12:47
Abone Ol google-news

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen ile yaptıkları görüşmenin ardından Beşiktaş'taki Başbakanlık Ofisi'nde ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantı öncesi Başbakan Erdoğan ile Vanhanen, Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması'nı imzaladı.

Erdoğan, Vanhanen'in 2006 yılından beri Türkiye'yi üçüncü kez ziyaret ettiğini belirterek, kendisini ve heyetini Türkiye'de görmekten mutlu olduğunu ifade etti. Recep Tayyip Erdoğan, Vanhanen ile Türkiye ve Finlandiya arasındaki ikili ilişkileri ve uluslararası güncel gelişmeleri değerlendirme fırsatı bulduklarını belirterek, birçok uluslararası sorunu değerlendirirken benzer görüşlerinin olduğunu müşahade ettiğini kaydetti.

Görüşmede AB ile yürütülmekte olan üyelik müzakere sürecini de ele aldıklarını ifade eden Erdoğan, ''Görüşmemizde yürütülmekte olan AB müzakere sürecini ele aldık. Finlandiya, başından itibaren AB sürecinde devamlı yanımızda oldu, devamlı bizi destekledi. Bundan sonra da desteklerinin devamına olan inancım tamdır'' diye konuştu. Erdoğan, görüşmede Türkiye'deki reform sürecinin kararlılıkla ve tüm kurumların iş birliğiyle devam ettiğini vurguladığını dile getirerek, Vanhanen'den de Türkiye'nin AB üyelik süreciyle ilgili değerlendirmesini dinleme fırsatı bulduğunu söyledi.

Türkiye ile Finlandiya'nın 2008 yılı sonu itibariyle 1 milyar avro dış ticaret hacmine sahip olduğunu belirten Erdoğan, bunun yeterli olmadığını, artırılmasına yönelik iradenin de mevcut olduğunu gördüklerini kaydetti. Erdoğan, Türk Hava Yolları ile Finn Air arasında devam eden çalışmalara da değinerek, 2008'de Finlandiya'dan Türkiye'ye 100 bin turist gelmişken, bu yıl gelen turist sayısının 140 bini bulduğunu, bunun da iki ülke halklarının kaynaşmasına ve ülkelerin birbirini daha yakından tanımasına fırsat verdiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, Finlandiya'da bulunan Türklerin de iki ülke arasında köprü oluşturduğunu kaydetti.

TÜBİTAK ve Finlandiya'daki eşdeğer kuruluş arasındaki anlaşmalarla bilimsel alanda çok ciddi adım atılması imkanının doğacağını dile getiren Erdoğan, gerek ormancılık, gerek bilim teknoloji ve biyokimya alanlarında yapılacak birçok iş bulunduğunu söyledi. Ekonomik alandaki ilişkilerin bu vesileyle daha da artacağına inandığını ifade eden Erdoğan, çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmasıyla da bundan sonraki süreçte çok daha farklı gelişmeler yaşanacağına inancının tam olduğunu söyledi.

 

'AB verdiği sözleri tutmalı'

Finlandiya'nın her zaman Türkiye'nin AB üyelik sürecine destek verdiğini ifade eden Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen, şöyle devam etti: ''AB de verdiği sözleri tutmalı, taahhütlerini yerine getirmelidir. Finlandiya da Türkiye'deki reform politikasının devamını beklemektedir. Üyelik sürecinde bunlar yardımcı olacaktır. Elde edilecek sonuçlar, Türkiye'nin üyelik sürecine kolaylık getirecektir. Görüşmelerde ilerleyebileceğimizi umuyorum. Bütün Avrupa'nın istikrarı için kültürü ve iktisadi gelişimi için Türkiye'nin önemi çok büyüktür.''

Vanhanen, NABUKO Enerji Projesi konusunda da Türkiye'nin yaptıklarına çok değer verdiğini belirterek, bunun Avrupa'nın enerji güvenliği açısından büyük önemi bulunduğunu bildirdi. Türk Hükümeti'nin son dönemde yaptıklarına da önem verdiğini dile getiren Vanhanen, hem ''Kürt Açılımı'' hem de azınlıkların durumlarıyla ilgili düzenlemeler konusundaki çalışmaları önemsediğini kaydetti.

Başbakan Erdoğan'ın Ermenistan'la ilişkiler konusundaki açıklamalarını da ilgiyle dinlediğini dile getiren Finlandiya Başbakanı Vanhanen, hem kendi adına hem de AB içerisinde yakın ilişkilerin sürmesini umduğunu vurguladı. Vanhanen 2010 yılına yaklaştıklarını da hatırlatarak, ''Açık bir vizyonumuz var. Türkiye'nin, Avrupa'nın ortak bir parçası olmasını istiyoruz'' dedi.

 

'Kürt açılımı'

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın ''Kürt açılımında sonuna kadar gidilecek, koşullar oluştuğunda anayasa değişikliği yapılacak'' yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, ''Ne tür anayasa değişikliği olacak, koşullar oluştuktan sonra derken ne kastediliyor?'' şeklindeki sorusu üzerine, konunun 3 boyutu bulunduğunu, kısa orta ve uzun vadede kürt açılımı sürecini devam ettireceklerini söyledi. Bunun ''Milli Birlik Projesi'' olduğunu ve bu başlığı hep birlikte korumaları gerektiğini vurgulayan Erdoğan, ''Türkiye'in etnik unsurlarının, kendilerine ait sorunları var. Dolayısıyla Kürt kökenli vatandaşların da kendilerine ait sorunları var. Onların sorunlarının üzerinde de hasasiyetle duracağız. Başlıca sorunumuzun terör sorunu olduğunu hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor'' diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'deki azınlıkların sorunları üzerinde hassasiyetle durduklarını belirterek, bununla ilgili 2 ay önce Büyükada'da bir toplantı yaptıklarını, bu süreci de takip edeceklerini vurguladı. Erdoğan, şunları kaydetti: ''Kısa vadede yapacağımız çalışmalar daha çok genelgeler ve yönetmelik değişiklikleriyle yapacağımız çalışmalar. Orta vadede, yasal düzenlemeler yapacağımız alışmalar var. Anayasa değişikliği uzun vadeyi gerektirebilen çalışma durumundadır. Ama bu, şartlara göre değişebilir. Burada aradığımız, genelde mutabakat zemini. Mutabakat zeminini ne kadar erken sağlarsak birçok değişikliği daha erkene çekmemiz de mümkün olacaktır. Bunu biraz da gidişat belirleyecek.''

Finlandiya Başbakanı Vanhanen de bir gazetecinin, ''Avrupa Birliği'nin üyelik konusundaki kararlarının siyasi olduğunu düşünüyor musunuz?'' sorusu üzerine, Finlandiya'nın çıkış noktasının herkese eşit davranılması yönünde olduğunu ve üyeliği isteyen ülkenin bu konuda değişiklikler yaptığını söyledi. Vanhanen, aday ülke ne kadar ilerlerse o ölçüde üyeliğin çabuk gerçekleşeceğini belirterek, AB içinde şüphecilerin yanı sıra destekçilerin de bulunduğunu ama en önemlisinin AB ülkelerinin üyelik isteyen ülkeye verdiği taahhütleri yerine getirmesi olduğunu kaydetti. Konuk Başbakan Vanhanen, aday ülkelerin, üyelik koşullarını yerine getirdiklerinde, AB'ye üye olabileceklerini ifade etti.

Vanhanen, bir başka soruya da Türkiye'nin üyelik sürecinde pek çok açılmayan fasıl bulunduğunu, Türkiye'in de bunun farkında olduğunu belirterek, şöyle konuştu: ''Türkiye kendi işine devam edecek, ev ödevini yerine getirecek. AB'nin de bu müzakere fasıllarını açabilmesi gerekir. Çözümlenmemiş sorunlar var. Kuzey Kıbrıs'ın durumuna ilişkin... Ankara Anlaşması'nın onaylanması gerekmektedir. Bu konular önümüzde durmaktadır. Kürt açılımı ve azınlıklar konusundaki duyduklarımın AB üyelik sürecine olumlu etkisi olacaktır. İnsan hakları konusunda da gelişme sağlanmış olacaktır.''

Başbakan Erdoğan, basın toplantısının ardından konuk Başbakan Vahnanen onuruna Çalışma Ofisi'nde öğle yemeği verdi. Yemeğe, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da katıldı. Erdoğan, ikili görüşmesi için Çalışma Ofisi'ne geldiği sırada, Dolmabahçe'den itibaren IMF ve Dünya Bankası'nı protesto için yolda toplanan bir grupla karşılaştı. Erdoğan'ın aracı ofis bahçesine girerken protestocu grup ''Kahrolsun IMF, kahrolsun emperyalizm'' şeklinde slogan attı. Başbakan Erdoğan'ın Çalışma Ofisi'ne girmesinin ardından özel korumaları, güvenlik önlemlerini artırarak, göstericileri uzaklaştırdı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler