11 Eylül'ün 7. yılı

Yaklaşık 3 bin kişinin can verdiği saldırı, dünya tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Saldırıdan sonra, ABD'nin izlediği iç ve dış politikanın, dünya konjenktürünü tamamen değiştirdiği biliniyor...

ABD'nin New York kentinde, 11 Eylül 2001 tarihindeki saldırılarda hayatını kaybedenler için anma töreni düzenleniyor.
Dünya Ticaret Merkezine yönelik terör saldırılarında yerle bir olan İkiz Kulelerden kalan ''Sıfır Noktası''nda inşaatın devam etmesi nedeniyle, bu yılki tören için, geçen yıl olduğu gibi, enkaz alanının hemen yanında bulunan Zuccoti Parkı seçildi.
Tören, Dünya Ticaret Merkezinin 11 Eylül saldırılarında yer yer yırtılan Amerikan bayrağının New York polis bandosu tarafından sahne alanına getirilmesi, ardından New York Gençlik Korosu tarafından Amerikan Marşının çalınmasıyla devam etti.

İlk uçağın Kuzey Kulesine çarptığı yerel saatle 08.46'da (TSİ 15.46) çalınan çanın ardından töreni izleyen herkesi saygı duruşunda bulundu. İkinci uçağın Güney Kulesine çarptığı saat olan 09.03'te terör kurbanlarını anmak için yine çanlar çalındı ve saygı duruşunda bulunuldu. İkiz Kulelerin çöktüğü 09.59 ve 10.29 saatlerinde de çanlar bir kez daha çaldı ve saygı duruşunda bulunuldu.
Törene New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg, yaptığı konuşmada terör saldırılarının ve kurbanlarının hiçbir zaman unutulmayacağını belirterek, ''Bu trajedi tüm insanları birleşirdi ve ortak bir hikaye yarattı. O gün herhangi bir gün gibi başladı, ama başka hiçbir günün bitmediği şekilde sona erdi'' dedi.
Tören terör saldırılarında hayatlarını kaybeden 2 bin 571 kişinin isimlerinin okunmasıyla devam ediyor.
İsimler, aralarında yakınlarını kaybedenler ve çeşitli ülkelerin temsilcilerinin bulunduğu ikişerli gruplar halinde alfabetik sırayla okunuyor. Törende toplam 210 kişi terör kurbanlarının adlarını okuyacak. Törende isim okuyan yakınlar zaman zaman çok duygulu konuşmalar yapıyor ve terörü kınıyor.
Tören alanını elinde sevdiklerinin resimlerini ve ''11 Eylül'ü Hiç Unutmayacağız'' yazılı pankartlar taşıyan gözü yaşlı yakınlar doldurmuş durumda. Kente sabahın eken saatlerinden beri güvenlik önlemleri de artırıldı ve tören alanının yapıldığı yerlerin bir bölümü trafiğe kapatıldı.

ABD'de 11 Eylül 2001'deki terör saldırılarının kurbanları, Washington'da Savunma Bakanlığı Pentagon'da da törenle anıldı.
Sabah önce Beyaz Saray'da düzenlenen bir dakikalık saygı duruşuna katılan Başkan George Bush, ardından Pentagon'daki törende bir konuşma yaptı. Pentagon'un hemen önünde inşa edilen 11 Eylül Anıtı da bugün resmen açıldı.
Bush, ABD yönetimi ve Kongresinin bütün üst düzey yetkililerinin katıldığı törendeki konuşmasında, ABD tarihinin en kötü günlerinden biri olan 11 Eylül'ün, aynı zamanda ülkenin yetiştirdiği insanların en büyük kahramanlıklarından bazılarına da sahne olduğunu anlattı.
Başkan Bush, "Bu anıt, bütün yurttaşlarımıza, Amerikan ruhunun ne kadar dayanıklı olduğunu hatırlatacak. Binaların devrildiği bir günde, aynı zamanda kahramanlar da yükseldi. Gelecek nesiller, bu anıtı ziyaret ettiklerinde 21'inci yüzyılın, özgürlük ve terör güçleri arasında büyük bir mücadeleyle başladığını öğrenecekler" dedi.
Bush, "Bir gün barış gelecek. Ancak bu gelene kadar Tanrı'dan, savaş alanında askerlerimizi korumasını diliyoruz" diye konuştu.
Törende, Savunma Bakanı Robert Gates ve selefi Donald Rumsfeld de birer konuşma yaptı.
Rumsfeld, Pentagon'u kastederek, "Bu bina özgür bir halkın kararlılığını gösteren sessiz bir anıt. 11 Eylül Anıtı da ulusumuzun hem üzüntüsünün hem de kahramanlığının bir sembolü" dedi.
11 Eylül 2001'de teröristlerce Pentagon'a düzenlenen saldırıda yaşamını yitiren 184 kişinin anısına ithaf edilen anıt, 22 milyon dolara mal oldu. Anıt, bu gece halka açılıyor.

Saldırının ardından

11 Eylül saldırısının hemen ardından Bush, Terörizmle Savaş Kampanyası başlatmış, bu kampanyada ABD’ye, başta İngiltere olmak üzere bir çok ülke destek vermişti.  Terörizmle savaş adı altındaki ilk saldırı El-Kaide örgütü lideri Usame Bin Ladin'e yönelik başlatılmıştı. Afganistan’da saklandığı düşünülen El-Kaide örgütünün lideri ve Taliban rejimine yönelik düzenlenen operasyonlar büyük bir başarısızlığa ugramış, operasyon sonucu hem Ladin yakalanamadı hem de terör azalmak bir yana  Afganistan'daki Taliban hareketi Pakistan'nın aşiret bölgelerine yayılarak gücünü daha da arttırmıştı.

Müdahaleler, yılnazca Afganistan'daki Taliban rejimiyle sınırlı kalmadı. ABD'ye göre sorun Orta Doğu'daki demokratikleşememiş devletlerin terörist eğilimleriydi. Bu sebeple ABD, Afganistan operasyonundan sonra Irak'taki Baas rejimine de el attı. Önceleri dünya devletlerinin desteğini arkasına alan ABD, operasyonların söz konusu bölgelerde yarattığı buhrandan dolayı kendini bir anda dünya kamuoyunun eleştiri yağmuru altında buldu. Dünya konjenktüründeki olumlu hava değişince ABD tutumunu daha da saldırganlaştırdı.

Komplo teorileri

Konuyla ilgili birçok komplo teorisi üretildi. En çarpıcı olanı, ABD'nin saldırıyı aslında kendisinin yaptırmış olduğu iddialarıydı. Dünyanın büyük bir kısmı ABD'nin Orta Doğu'da yapmayı planladığı müdahaleyi bu şekilde meşrulaştırdığına inanmakta. Saldırıyla ilgili çekilen filmlere, belgesellere ve yazılan kitaplara bakılınca dünyada oluşan paronaya kolayca anlaşılabilmektedir.