Bu belge örtülemez!

Darbe planı olduğu iddia edilen 'İtrica ile eylem planı' ile ilgili yeni bir soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet yazarı Hikmet Çetinkaya bugünkü yazısında konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yayınlanma: 27.10.2009 - 10:39
Abone Ol google-news

Hikmet Çetinkaya'nın bugünkü Cumhuriyet'te yayımlanan yazısı şöyle:

 

Bu belge örtülemez!..

Haber gazetelerin manşetlerinde...

Kopyası ne zaman bulunmuştu İrtica ile Mücadele Eylem Planının?

Nisanda hazırlanmış, haziranda ortaya çıkmıştı.

Peki, aslı altı ay neden saklandı?

Birileri bir oyunu sahneye koyuyor... PKKlilerin gelişiyle birlikte ortaya çıkan tepkiler, belgenin aslıyla bir başka yöne çekiliyor.

Gündem yine değiştiriliyor!

Senaryoyu yazan kim, oynayanlar kim?

Tüm sorun burada... Olayın aydınlanması, olup bitenlerin su yüzüne çıkması gerekiyor.

Ortada bir zamanlama söz konusu...

Kürt açılımı, Ermenistanla ilişkiler... Irak, Suriye, Pakistan ve İranla başlayan süreç...

Kürt Açılımına özellikle AKPnin tabanı olduğu kentlerde yükselen tepkiler.

Bu sırada, Genelkurmay Karargâhında görevli bir subayın gönderdiği ihbar mektubu”, zamanlamanın kanıtı olarak karşımızda duruyor.

Haberi manşetlerine taşıyan tarikatçı, dinci ve AKP yandaşı medya, bir subayın gönderdiği mektupta, Albay Dursun Çiçek imzalı belgenin basına yansımasından sonra, Genelkurmay Karargâhındaki bilgisayarların geriye gelmeyecek biçimde 35 kez silindiğini, tüm veri dosyalarının yakıldığını öne sürüyor.

İhbar mektubunu okuduğumda, bu kişinin Genelkurmay Karargâhında daha önce görev yapmış bir subay olduğunu anlıyorum.

Bu belge ilk günden beri tartışılıyordu.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, belgenin fotokopisi ortaya çıkınca, bir basın toplantısı düzenlemiş ve şöyle demişti:

Bu bir kâğıt parçası.”

Belgenin aslı savcılıkta şimdi...

Orgeneral Başbuğ, kurumsal sorumluluk kapsamında gerekeni yapacaktır ama bu olay bununla noktalanmaz.

Önce belgeyi gönderen gerçekten subay mı? Belge karargâhta mı üretildi?

Sorumlular kimler?

***

Mektubu gönderenin subay olduğu yazılan haberde, Genelkurmay Karargâhında cunta ekibinin yasadışı çalışmalarda bulunduğunu, kendisinin de onlarla birlikte hareket ettiğini anlatıyor.

Bu çok önemlidir!

Eğer Genelkurmay Karargâhında böyle bir yapılanma varsa ve bu yapılanma bugüne değin ortaya çıkarılmadıysa demokrasimiz için endişe vericidir.

Olayın geçiştirilemeyeceğini sanıyorum!

Suçu işleyen kim olursa olsun, Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğanın değindiği gibi suçlanacak yer Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta kademesidir.

Subay olduğu öne sürülen kişinin yazdığı mektuba baktığımda, olayın bir başka boyutunu gördüm:

Mektubu yazan kişi çok şey biliyor!

Albay Dursun Çiçek imzasını taşıyan İrtica ile Eylem Planının fotokopisi Ankarada bir avukatın evinde bulunmuş, haziran ayında uzun süre gündemde kalmıştı.

Bugün gelinen süreçte, belge sahte de olsa, doğru da olsa, hazırlayanlar ve sorumlular kimse, yargıya teslim edilmeleri gerekir.

Türkiye bir demokratik hukuk devletidir...

Orgeneral Başbuğun olayın üzerine gideceğini, Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmak isteyenlerin sergiledikleri senaryoları, oyunun aktörlerini ortaya çıkaracağına inanıyorum.

Çünkü kurumsal sorumluluk bunu gerektiriyor!

Savcılıkta belgenin aslı olduğuna göre kamuoyunun bu konuda aydınlatılması da kaçınılmazdır.

***

Olayın bir başka boyutu, demokrasiye ve hukuk devletine aykırı cunta çalışmalarından hesap sorulması gereğidir.

Şimdi bir soru:

Belge altı ay neden gizlendi?

Aslı olan belgenin ortaya çıkarılmaması insanı düşündürüyor.

Gerçekten neler oluyor Türkiyede?

PKKlilerin dağdan inip, davul zurnayla bir karnaval havası içinde karşılanmalarının ardından başlayan yoğun tepki...

Ermenistanla ilişkiler... Azerbaycanla bayrak krizi... İran, Suriye, Irak ve Pakistanla başlayan yeni süreç...

AKP içindeki kıpırdanma...

AKPnin oy yitirmesi...

Hepsi iç içe!

Bana gelince:

Eğer haberler doğruysa Adli Tıp Belge gerçek diyor.

Yaşamım boyunca darbeciliği değil, laik demokratik Cumhuriyeti, hukuk devletini, demokrasiyi ve özgürlükleri savundum.

Darbecilik savunulmaz!..

Irkçılığa, gericiliğe, tarikatçı yapılanmaya ve faşizme karşı durdum.

Hep öyle kalacağım!..

[email protected]

Faks numaramız: 0212 343 72 69


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon