Topraktan burs çıkacak

'Toprağa dokun ki yeşersin' projesinde Zekeriyaköy-Gümüşdere köyünde yaşayan kadınlar çalıştı. Amçlarının birinin de bölgede kadın istihdamı sağlamak olduğunu anlatan proje koordinatörü İlknur Kuken, "Elde edeceğimiz gelirle öğrencilere burs sağlayacağız. Birlikte çalıştığımız kadınlara organik tarımla ilgili eğitim vermeyi planlıyoruz" dedi.

Yayınlanma: 11.11.2009 - 09:11
Abone Ol google-news

Sarıyer Belediyesi ve Ekolojik Tarım Ortaklığı (ETO), Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) yararına hayata geçirdikleri “Toprağa dokun ki yeşersin” projesi kapsamında İstanbul Zekeriyaköy’de organik tarıma başladı.

Genetiği değiştirilmiş organizmaların (GDO) tartışıldığı bugünlerde İstanbul gibi bir metropolde tüm zorluklarına karşın başlayan organik tarım projesinde ilk hasat aralık ayında gerçekleştirilecek. 10 dekarlık alanın şimdilik 3-4 dekarında başlayan organik tarım pojesinde Zekeriyaköy-Gümüşdere köyünde yaşayan kadınlar çalışacak.
 

Semt pazarında satılacak

10 yıldır kullanılmayan arazi, Sarıyer Belediyesi tarafından birkaç ay önce bu proje için ÇEV’e tahsis edildi. Organik yöntemlerle ilaçlanan ve gübrelenen araziye 10 bin adet marul, brokoli, kırmızı lahana ve roka fidesi ekildi. İlk hasattan elde edilecek ürünler Sarıyer’de yeni kurulacak semt pazarında satışa sunulacak. İlk denemenin ardından aralık ayında yaz dönemi için domates, patates, biber, salatalık ekimi de yapılacak.

Proje koordinatörü İlknur Kuken, amaçlarından birinin de bölgede kadın istihdamı sağlamak olacağını dile getirerek ürünlerin ekiminde ve toplanmasında sadece kadınlarla çalıştıklarını söyledi. Önümüzdeki süreçte arazinin geri kalan bölümüne de meyve ağaçları dikeceklerini belirten İlknur Kuken, “Elde edeceğimiz gelirle öğrencilere burs sağlayacağız. Birlikte çalıştığımız kadınlara organik tarımla ilgili eğitim vermeyi planlıyoruz. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve yardımcısı Erol Aydın’ın çabaları olmasa bu projeyi hayata geçiremezdik” diye konuştu.
 

GDO’lar ve organik ürün

Projeye gönüllü destek veren Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uygun Aksoy, dünyada organik ürünlerin üretildiği noktadan tüketileceği noktaya taşınmasının en önemli tartışma konusu olduğuna dikkat çekti. Aksoy, “Ürünlerin taşınmasında atmosfere salınan karbondioksit gazı çevre kirliliği yaratıyor. Üretimin tüketiciye yakınlaştırılması çok önemli. Yurtdışında kentsel tarımla ilgili büyük projeler var. Amaç küçük alanlarda işgücü yaratıp çevreyi kirletmeyen organik üretim yapmak. Zekeriyaköy’deki projede bu modele küçük bir örnek” diye konuştu.
 

Güven ve talep

Aksoy, genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) ile ilgili yönetmeliğin hazırlıksız bir şekilde çıkarılmasının organik ürünler için de risk yarattığını vurguladı. Avrupa’da organik ürünlere yönelik talep artışının ana kaynağının GDO’lu ürünler olduğunun altını çizen Aksoy şöyle konuştu:

“Tüketici, organik ürünleri güvenli buldu ve talep arttı. Burada da aynısının olmasını umut ediyoruz. Örneğin Türkiye, organik pamuk üretiminde iyi durumda. Dünyada birinci olan Hindistan’daki organik pamuk ülkede GDO üretimine izin verildiği için bulaşma riskine karşı rağbet görmüyor. Diğer ülkelerin Türkiye’de organik pamuğa talebi belki daha artar.” 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler