KESK'ten uyarı grevi

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren, kamu çalışanlarının 25 Kasımda yapacağı bir günlük iş bırakma eylemi için yurttaşlardan destek istedi.

Yayınlanma: 12.11.2009 - 12:07
Abone Ol google-news

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren, Gaziantep'te düzenlediği basın toplantısında, 25 Kasım'da özellikle grev ve toplu pazarlık haklarını elde edebilmek için bir günlük uyarı grevi yapacaklarını hatırlattı.

KESK'in Türkiye'nin dört bir tarafında bu grevi örgütlemek için 2 aydır çaba harcadığını ifade eden Evren, ''Çünkü, grev ve toplu pazarlık hakkınız olursa masaya eşit koşullarda oturursunuz. Masaya eşit koşullarda oturduğunuzda da Türkiye'nin gündemine, emekçilerin gündemine ilişkin sözlerinizi daha güçlü söyleyebilirsiniz'' dedi.

Boykotlarının hedefinin yurttaş olmadığını vurgulayan Sami Evren, şöyle devam etti:
''Yurttaşlarımız kamu hizmetlerini 25 Kasımda alamayacaklar ama bu bizim onlara karşı bir refleksimiz değil. Bu refleks toplumsal bir reflekstir. Yurttaşlarımızın bizim yanımızda olması gerekiyor, çocuklarını o gün okula göndermemeleri gerekiyor.
Üniversiteli gençler zaten boykot çağrıları yaptı. O gün trenler çalışmayacak, acil servisler dışında sağlık hizmeti üretilmeyecek. Dolayısıyla yurttaşlarımızın da 25 Kasımda bizim eylemimizi destekleyecek biçimde tedbirlerini almalarında fayda var diye düşünüyoruz. Biz o gün sokaklarda, alanlarda, iş yerlerinde grevde olacağız. Türkiye'de o gün emek ve demokrasi adına çok güçlü bir rüzgar esecek.''

 

''Koskoca bir yalan"

Örgütlü toplumun demokrasinin teminatı olduğunu, toplum örgütlü olmadığında demokrasiyi denetleme olanağı bulunmadığını belirten Evren, sendikalaşmayı da bu nedenle savunduklarını söyledi. Evren, şöyle konuştu:

''Ancak Türkiye'de üretim sürecinde 20 milyonun üzerinde insan var. Bunların yüzde 6'sı sendikalıdır. Yani Türkiye'de sendikalaşma oranı çok düşüktür. Özellikle işçi sendikaları içinde grev ve toplu pazarlık hakkını kullanabilen kamu işçisi sayısı 270 bindir, bu çok korkunç ve gülünç bir rakamdır. Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) toplantılarında Türkiye'deki sendikalı işçi sayısı 3.5 milyon olarak görülmektedir. Bu koskoca bir yalandır. Kamu çalışanları açısından durum daha vahimdir.''

ILO Aplikasyon Komitesinin, çalışma hayatına ilişkin uluslararası sözleşmelere uymaması nedeniyle Türkiye'yi ''kara listeye'' aldığını ifade eden Evren, ''Bu, Türkiye'deki demokratikleşme ve demokrasi açısından utanç verici'' dedi.
 

''İstihdamsız büyüme mümkün değildir''

Evren, 2010 yılı bütçesiyle yüzde 3.5'luk büyüme öngörüldüğünü ve işsizlik oranının yüzde 14.6 olacağının tahmin edildiğini vurgulayarak, ''Bakanımızın açıklamalarından anlıyoruz, demek ki yüzde 3.5 büyüyeceksiniz ama işsizlik devam edecek. Ekonomide büyüme varsa üretim var, üretim varsa istihdam var demektir. Demek ki istihdamsız bir büyüme hedefleniyor. Bu doğru değildir, mümkün değildir, eşyanın tabiatına aykırıdır'' diye konuştu.

Kamu çalışanlarının ücretlerine yüzde 2.5 artı 2.5 zam yapıldığını ancak özel tüketim vergisinin de yüzde 2.5 artırıldığını belirten Evren, dolayısıyla kamu çalışanları için sıfır zam öngörüldüğünü, yani ilk 6 ay için kamu çalışanlarının ücretlerine zam yapılmamış olduğunu öne sürdü. Sami Evren, şunları söyledi:

''Önceki gün Çalışma Bakanı bir açıklama yaptı. Türkiye'de 2 milyon 600 bin kamu çalışanının yüzde 36'sının nitelikli hizmet üretmediğini, vasıfsız olduğunu iddia etti. Arkasından yüzde 11'inin de hiç üretim sürecinde olmadığını ifade etti.
Bakanın söylediğini doğru kabul edersek, demek ki 2 milyon 600 bin kamu çalışanının yüzde 11'i için bankamatik memuru diyor. AK Parti 7 yıllık iktidarı döneminde eğer yüzde 11 kamu çalışanını bankamatik memuru olarak istihdamda tutuyorsa birincisi kendilerinin de bundan sorumlu olmaları gerekiyor. Bakanın verdiği rakam da doğru değil. Bir bakanın bu rakamları ifade ederken doğruyu söylemesi gerekiyor, Türkiye'de kamu çalışanının sayısı 2 milyon 338 bindir, buna sözleşmeli personel de dahildir. Kamu çalışanlarının 36'sının vasıfsız olduğunu iddia etmek de çok daha korkunç bir şeydir.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler