AKP ile CHP arasında "azarlama" polemiği

Tüfekçi, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, demokratik açılımla ilgili genel görüşme önergesinin ön görüşmelerinin yapıldığı 10 Kasım'da, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın konuşması sırasında CHP milletvekillerinin pankart açmasının ardından verilen arada Genel Kurul kürsüsünün arkasındaki Başkanlık Divanı odasında yaşananları anlattı.

CHP'li Tüzün'ün anlattıklarının tam aksini anlatan Tüfekçi, "azarlanma" iddialarının asılsız olduğunu ifade etti.

Tüfekçi, Meclis Başkanı Şahin ile Başbakan Erdoğan arasında yaşanan diyalogla ilgili şu bilgileri verdi:
"Görüşmelere ara verildiğinde Divan Odasında Meclis Başkanımız, Divan üyeleri, İçişleri Bakanımız, AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu vardı. Sayın İçişleri Bakanımızın konuşması sırasında çıkan hadiseler ve CHP Grubu içinden açılan pankartlarla ilgili görüşmeler yapılırken, Sayın Başbakanımız odaya girerek, 'Grup Başkanı sıfatı ile toplantıya katılabilir miyim?' diye sormuş. Sayın Başbakan özellikle Kılıçdaroğlu'na dönerek açılan pankartların içtüzüğe uygun olmadığını açıklamıştır. Sayın Başbakan, Kılıçdaoğlu'na dönerek, pankartların hala Genel Kurul salonunda olduğunu ifade etmiştir. Bunun üzerine Meclis Başkanımız, Tüzün'e, pankartların toplanması için gerekeni yapmasını söylemiştir."

Tüfekçi, Kılıçdaroğlu'nun da Başbakan'a, yaşanan hadiseyi tasvip etmediğini söylediğini belirterek, Meclis Başkanı Şahin'in de Tüzün'e pankartların kaldırılması konusunda TBMM İdare Amirleri Ahmet Küçük ile konuşmasını istediğini söyledi.

Tüfekçi, Sayın Başbakan'ın hiçbir şekilde Meclis Başkanı'na sert veya azarlayıcı bir ifade de bulunmadığını vurguladı.

Tüzün'ün, divan odasında geçtiği iddia edilen ifadelerin tam anlamıyla gerçeği yansıtmadığını dile getiren Tüfekçi, "Tüzün'ün yorum içerikli açıklamaları da divan odasında geçen konuşmaları objektif bir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır" dedi.