Engin Çeber'in ölümü davası devam ediyor

Engin Çeber'in, Metris Cezaevi'nde ''işkence ve kötü muamele'' sonucu hayatını kaybettiği iddiasına ilişkin kamu görevlilerinden oluşan 60 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Yayınlanma: 16.11.2009 - 13:26
Abone Ol google-news

Duruşmada, 1 gardiyan ile Çeber ile aynı koğuşta ve karantinada bulunan toplam 10 kişi tanık olarak dinlenildi.

Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına, tutuklu sanıklar Murat Çise, Nihat Kızılkaya, Sami Ergazi, Fuat Karaosmanoğlu, Selahattin Apaydın ve Yavuz Uzun ile 10 tutuksuz sanık katıldı.

Duruşmada dinlenilen tanıklardan Murat Gevrek, B8 koğuşuna getirilen Çeber'in durumunun kötü olduğunu, karantinada üzerine bulaşık suyu döküldüğünü söylediğini ifade ederek, ''Olay günü ben yukarı çıkmadım. Tekme tokatla dövdüler. Bayıldığı için zile bastık, gardiyan geldi. 'Sara hastasıdır, soğan koklatın' dedi. Ayılmayınca revire götürdük. Doktor, 'bu beyin travması geçiriyor', yanındaki de 'bu ölmüş' dedi. Biz de Çeber'i alıp cezaevinin giriş kapısına kadar götürdük'' dedi.

Gıyasettin Şakiroğlu da koğuşa gelince üstü ıslak olan Çeber'in, kafasında da kesik ve darp izleri olduğunu ifade ederek, ''Durumu kötüydü. Olay günü sayıma çıkmayınca gardiyanlar kalabalık geldi. Selahattin Apaydın ve bir kişi daha üzerine yürüdü. Selahattin ensesine bayağı vuruyordu. İlk vurmaya başladıklarında herkes aşağıdaydı. Zaten 5-6 dakika sürdü dayak. Vurmanın etkisiyle kafasını duvara ve demire çarptı'' şeklinde konuştu.

Olaydan sonra koğuşta, cezaevindeki görevliler tarafından genel bir konuşmanın yapıldığını, Çeber'in zaten cezaevine geldiğinde durumunun kötü olduğunun ve olayın gardiyanlarla alakasının olmadığının söylendiğini belirten Şakiroğlu, ''Psikolojimiz bozuldu. Gözümüzün önünde insan öldürüldü. Sonra 'herkes gördüğünü anlatsın' dedik. Vicdan azabı çekmek istemiyordum'' dedi.

Şakiroğlu, duruşma salonunda teşhis ettiği sanıklardan infaz koruma memuru Fuat Karaosmanoğlu'nun da sayıma kalkmayanın şiddet göreceğini söylediğini ileri sürdü.

Tanık İbrahim Kılıç da koğuşa gelen Çeber'in polislerin kendisini dövdüğünü söylediğini anlatarak, sayım vermediği için olaydan bir gün önce Çeber'e 2-3 tokat atıldığını kaydetti.

Kılıç, ertesi gün 10 kişinin geldiğini, birkaç kişinin Çeber'i dövmeye başladığını ve kafasını duvara vurduklarını savundu.


Karantinada da dayak dediği iddiası

Çeber ile cezaevinin karantina koğuşunda olduğunu söyleyen Cem Çelebi de durumu kötü olan Çeber'in bacaklarına gardiyanların kapı demiriyle vurduğunu gördüğünü söyledi.

Çelebi, ''Buradaki arkadaşlar kurban seçildi. Engin ile konuştuğumda, polisin ve jandarmanın da dövdüğünü söyledi. Kendisi sürekli kafasını tutuyordu. Polisin, askerlerin ve gardiyanların kafasına vurduğunu söylüyordu'' diye konuştu.

Tanıkların dinlenmesinin ardından söz alan müdahil avukatlarından Taylan Tanay da İçişleri Bakanlığı tarafından sanık 13 polis memuru hakkında sürdürülen disiplin soruşturmasına ilişkin evrakların gönderilmesini istedi.

Yine dosyada olan Adalet Bakanlığı müfettişlerinin infaz koruma memurlarıyla ilgili raporun da sadece sonuç kısmının gönderildiğini ifade eden Tanay, müfettişler tarafından alınan tanık beyanlarının da gönderilmesini talep etti.

Bu raporda tutuksuz yargılananların da aralarında bulunduğu bazı sanıkların devlet memurluğu görevinden çıkarılması yönünde tespitlerde bulunulduğunu anımsatan Tanay, tutuksuz yargılanan bu sanıkların tutuklanması gerektiğini öne sürdü.

Mahkeme heyeti, dinlenilmeyen tanıklar Fahrettin Demir, Aşkıner Koçak, Gazi Arı ve Hacı Koçak'ın duruşmada hazır edilmesine karar vererek, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın Cumhuriyet savcılığına gönderilmesini kararlaştırdı.

Müdahil avukatlarına da esas hakkındaki görüşlerini bildirmeleri için süre verilmesini hükme bağlayan mahkeme heyeti, İçişleri Bakanlığına da yazı yazılarak polisler hakkındaki disiplin soruşturmasına ilişkin evrakların gönderilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

Duruşmanın ardından adliyenin önünde toplanan bir grup da pankart açıp sloganlar attı.
Burada kısa bir açıklama yapan avukat Taylan Tanay, duruşmada dinlenen tanıkların eski beyanlarını değiştirmediklerini ifade ederek, Fuat Karaosmanoğlu başta olmak üzere diğer sanıkların da teşhis edildiğini, artık davada sona gelindiğini söyledi.


Olayın geçmişi

Engin Çeber, Sarıyer'de 28 Eylül 2008 tarihinde yaklaşık 10 kişilik bir grup ile izinsiz toplantı ve gösteri yapmak isterken kimlik kontrolü yapan polislerce arandığı için gözaltına alınmıştı. Daha sonra tutuklanarak Metris Cezaevi'ne götürülen Çeber, kaldırıldığı hastanede ölmüştü.

Bakırköy Cumhuriyet Savcılığınca yürütülen soruşturmanın ardından, olayda sorumluluğu bulunduğu öne sürülen 39 infaz koruma memuru, 3 cezaevi müdürü, 13 polis, 4 jandarma ile bir doktor hakkında dava açılmıştı.

Davanın iddianamesinde, Çeber'in gerek gözaltına alınırken, gerekse cezaevinde görevlilere direndiği ve kötü muamele gördüğü öne sürülerek, sanıkların, ''işkence'', ''kötü muamele'', ''kasten yaralama'', ''görevi kötüye kullanmak'', ''görevi ihmal'' ve ''kamu görevlisinin suçu bildirmemesi'' suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler