Trump için hesap vakti

Rusya’nın başkanlık seçimlerine karıştığı yönündeki soruşturmanın kıskacındaki ABD Başkanı iki eski yardımcısından darbe yedi .

Yayınlanma: 22.08.2018 - 23:17
Abone Ol google-news

Başkanlık seçimlerine Rusya’nın kendisi lehine müdahil olduğu suçlamaları başını ağrıtan ABD Başkanı Donald Trump, kasım ayında yapılacak kongre ara seçimleri öncesinde, merkezinde eski ekibinden isimlerin olduğu soruşturmalardan art arda kötü haberler aldı. Trump’ın 2016 seçimlerindeki kampanya yöneticisi Paul Manafort, vergi kaçırma iddialarının araştırıldığı davada, jüri tarafından 18 suçlamanın sekizinden suçlu bulundu. Virginia eyaletinin Alexandria kentinde dört gün süren davanın sonucunda Manafort’un suçlu bulunduğu maddeler arasında, yabancı bankalardaki hesaplarını beyan etmeme ve spekülasyon yapmak da bulunuyor.

Gözler Rusya  soruşturmasında

Kararın, Trump’ın eski avukatı Michael Cohen’in mali yolsuzluk ve seçim finansmanına hile karıştırmakla suçlandığı davada itirafçı olmayı kabul ettiğinin açıklanması ile neredeyse aynı zamana denk gelmesi dikkat çekti. Cohen, Trump’la cinsel ilişkide bulunduğunu iddia eden Karen McDougal ve Stormy Daniels’a “sus payı” ödenmesiyle suçlanıyordu. New York’ta çıktığı mahkemede savcılarla anlaşma yaparak suçunu itiraf eden Cohen, doğrudan Trump’ın adını geçirmezken söz konusu ödemeleri “bir siyasi adayın isteği üzerine” yaptığını ifade etti. Beyan edilmeyen ödemeler, seçim kampanyası finansmanı yasalarının ihlal edilmesi anlamına geliyor.

‘Cohen uyduruyor’

Trump’ın ekibinde bir zamanlar kritik görevler yapmış olan bu iki isme yönelik soruşturmalara ilişkin gelişmelerin aynı ana denk gelmesi, özellikle Rusya bağlantıları nedeniyle göreve başladığından bu yana başı dertte olan ABD Başkanı’nın azledileceği yönündeki iddiaları yeniden gündeme getirdi. Ülke basını, “Trump’ın en zor günü” olarak yorumladığı gelişmelerin, özel savcı Mueller’in, Rusya’nın 2016’daki ABD başkanlık seçimlerine müdahil olduğu iddialarına yönelik soruşturmasına haklılık kazandırması açısından önemli olduğunu vurguladı.

ABD Başkanı Trump ise soruşturmaların bir “cadı avı” olduğu yönündeki söylemlerini tekrarladı. Karara ilişkin ilk açıklamasını, Manafort’un davasının görüldüğü Virginia’daki seçim mitingi öncesinde yapan Trump, davaların kendisiyle ilgisi olmadığını savunurken “Bu soruşturma önce Rusya’yla işbirliğini inceleme amaçlı başladı, şimdiyse bir cadı avına dönüştü” diye konuştu. Trump, dün Twitter’dan yaptığı açıklamalarda ise eski avukatı Cohen’e şu sözlerle yüklendi: “Paul Manafort ve harika ailesi için çok üzgünüm. Michael Cohen’in aksine o, ‘adaletin’ kendisine 12 yıl öncesine dayanan suçlamalarla yaptığı muzzam baskılara boyun eğip uydurma hikayeler anlatarak bir ‘anlaşma’ yapmaya çalışmadı.”

‘Güvenlik bürokrasisi baskıyı artırabilir’

Görev başındaki yaklaşık iki yılını, Moskova bağlantı iddialarını ve başrolünde olduğu bir dizi skandalı soruşturan yargı makamlarıyla “kavga halinde” geçiren ABD Başkanı Donald Trump’ın, devlet geleneğinin belli bir kesimi tarafından istenmediği şeklindeki görüş, oldukça yaygın. Son gelişmelerin olası yansımaları hakkında konuştuğumuz, gazetemiz yazarlarından Ergin Yıldızoğlu, ABD’de süreci belirleyecek üç ayrı noktaya işaret ediyor. Yıldızoğlu’na göre Paul Manafort ve Michael Cohen’in söz konusu davalarda karşı karşıya olabileceği cezalar, yapısal olarak Başkan’dan ayrı bir hükümet gibi hareket edegelmiş olan güvenlik bürokrasisisinin Trump’a karşı gittikçe baskısını artırmasına sebep olabilir. Yıldızoğlu ikinci olarak, kuvvetler ayrılığının oldukça güçlü olduğu ABD’de her ne kadar Başkan’ın affetme yetkisi olsa da, bunun Trump için ciddi yasal sonuçlar getirebileceğini ifade ediyor. Sürecin son ayağı olan siyasi boyutunda ise Yıldızoğlu, kasım ayındaki seçimlerin önemini vurguluyor. ABD’deki sistemin, kongrede 3’te 2 çoğunlukla azledilemeyen Başkan’ın istediği kadar görevde kalmasına izin verdiğinin altını çizen Yıldızoğlu’na göre, Cumhuriyetçi Parti ara seçimlerde yeniden çoğunluğu kazansa bile Trump’ın kendileri için olası risklerini önceden görerek azil sürecini başlatabilir. Bununla birlikte, Yıldızoğlu, özellikle Trump’ın eski kampanya yöneticisi Manafort’un, seçmen profili oldukça muhafazakar olan Virginia’daki jüri kararıyla suçlu bulunmasının, bu eyalet başta olmak üzere birçok yerde sonuçları Demokrat Parti lehine dönüştürebileceğini ifade ediyor. Gelişmelerin, özel savcı Robert Mueller tarafından Rusya soruşturmasında doğurabileceği sonuçlara ilişkin ise Yıldızoğlu, özellikle Trump’ın eski kampanya yöneticisi Manafort’un geçmişindeki bağlantıların bu konuda kritik önem taşıdığı görüşünde. Manafort’un yaklaşık 80 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalabileceğini, bu nedenle yargıyla işbirliğine gidebileceğini söylüyor.

Şimdi ne olacak?

Bu gelişmeler sonrası ABD Başkanı’nın koltuğunda kalıp kalamayacağı tartışması alevlendi.  Yasalara göre ABD Başkanı görevdeyken, hakkında dava açılamıyor. Ancak ABD tarihinin en büyük skandallarından Watergate deneyimi, Trump’ın merkezinde olduğu skandallarla benzerlik göstermesi açısından yol gösterici olabilir. New York Times gazetesine konuşan Watergate skandalı özel savcılarının danışmanı Philip Allen Lacovara Trump’ın durumunun da tıpkı Nixon gibi “hakkında dava açılmamış suç ortağı” şeklinde değerlendirilebileceğini öne sürdü.

‘Sonun başlangıcı’

ABD basını, Trump’ın eski avukatının itirafçı olması, eski kampanya yöneticisinin ise suçlu bulunmasına geniş yer verdi. Bloomberg ve CNBC, “Trump’ın başkanlığının en korkunç gününü yaşadığını” manşetlerine taşıdı. Trump’ın, göreve geldiğinden bu yana “yalan haber yapmakla” suçladığı medya kuruluşlarının başında gelen New York Times gazetesinde yer alan bir analizde ise “Trump, çifte darbeyle şok oldu” başlığı dikkat çekti. Bostone Globe gazetesi köşe yazarlarından Micael A. Cohen ise 21 Ağustos tarihinin, “Trump’ın başkanlığının sonunun başlangıç günü” olarak hatırlanacağı görüşünü savundu. Washington Post gazetesi ise son gelişmelerin Başkan Trump’la ilgili soruşturmada bir dönüm noktası olduğunu kaydetti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler