İran fay hattı...

ABD’nin İsrail’le birlikte Körfez’de Riyad liderliğindeki blokla Tahran’ı bölgede etkisizleştirme hamleleri siyasi/ekonomik tüm kollardan sürerken Tahran’daki saldırı bölgenin değişken ittifaklık/hasımlık ilişkileri açısından da karmaşık denklemi gözler önüne seriyor. Bunun için bölgede Suriye, Irak ekseninde Rusya, İran, ABD, Türkiye, İsrail’e yansıyan son dönemdeki gelişmelere kısaca bakmakta fayda var...

Yayınlanma: 22.09.2018 - 23:24
Abone Ol google-news

Hafta başında Türkiye sınırı yakınındaki, Nusra bağlantılı militanların yanı sıra kimisi TSK’nin de desteklediği silahlı muhaliflerin bulunduğu İdlib’e yönelik Suriye ordusunun operasyon adımı Moskova-Ankara arasında varılan mutabakatla buzdolabına kaldırıldı. 15 Ekim’e kadar silahlardan arındırılmış, Rus ordusu ve TSK’nin ortak devriye gezecekleri tampon bölgede uzlaşıldı. Ancak cihatçıların mutabakata uymayacakları haberleri kadar silahlı muhaliflerin sorumluluğunun da Ankara’nın sırtında olduğu yorumları, İdlib’in halihazırda pimi çekilmiş bomba misali ortada durduğunun göstergesi...

Mutabakatın sonrasında ise yine kriz havası... İsrail’in İran, Hizbullah’ın etkinliğini kırma hedefiyle Suriye’ye füze saldırısı, Şam’ın saldırıya yanıtında ise İsrail jetlerinin kalkan olarak kullandığı savunulan Rus askeri uçağının düşüp, 15 kişinin ölmesi, Tel Aviv-Moskova arasında süregiden “dengeli siyaset” manevra alanında gerilimin patlak vermesi...

Astana sürecinin garantörleri Rusya-Türkiye-İran arasında işbirliği sürerken diğer yandan da ABD ve İsrail’in Suriye’de Tahran’ın etkinliğine karşı çıkması konusunda Moskova’nın “sessiz kalma” tercihi dikkat çekiyor. Tel Aviv’in “Esad iktidarına tamam ama İran’ın bölgede etkinleşmesine asla”, Riyad’ın “Bölgede Şii hilali oluşmasına izin vermeyiz” yaklaşımı karşısında Moskova ise elini şu an tam göstermiyor.

Tüm bunlara ABD’nin açıkça medyadan da propaganda savaşı ile sürdüreceğini duyurduğu İran’ın etkinliğini kırma hamlesini Suriye değil Irak’a da siyaret ettirmesini de karmaşık denkleme eklemek lazım... IŞİD sonrası yeniden inşa çabasındaki Irak, 12 Mayıs’taki seçimlerle birlikte siyasi, ekonomik krizlerle boğuşuyor. Bağdat’ta hâkim güç Şiiler içinde de İran’ın artan etkinliğine yönelik tartışmalar kızışıyor. Enerji zengini Basra bölgesinde geçen temmuzdan bu yana yaşanan altyapı eksikliklerine, ekonomik krize yönelik protestolarda hedefe İran’ın oturtulması, misyonlarının ateşe verilmesi de dikkat çekiyor.

Irak üzerinden mücadele

ABD, İran’ın Irak’ta milisleri silahlandırdığı, füzeler verdiği suçlamasını dile getirirken IŞİD’e karşı savaşta önemli güç Şii Haşdi Şabi yapısının başındaki Tahran’a yakınlığıyla bilinen ismin de Başbakan Haydar İbadi tarafından görevden alındığını hatırlatmakta fayda var. Irak’ta seçimlerden Komünistlerle blokla birinci çıkan Şii Sadr hareketinin de ABD kadar İran’ın da ülkede daha fazla nüfuza girişmemesine muhalefeti biliniyor.

Gözler, ABD’nin İran’a yönelik enerji ayağına da kapsayacak, bu nedenle Ankara’yı da yakından ilgilendiren ikinci yaptırım paketinin kasımda devreye girmesi öncesinde ekonomik, siyasi krizlerle kendi içinde de boğuşan Tahran’ın bundan sonraki hamlelerinde...

Nükleer uzlaşıdan çıkan Washington’a karşı AB’nin yanında yer almasına karşın bu desteği yeterli kararlılıkta bulmayan, “gerekirse yeniden uranyum zenginleştirmeye döneriz” resti çeken İran, diğer yandan da Rusya’nın kendini yalnız bırakma olasılığına karşın Şam’la geçen ay askeri ve yeniden işbirliği anlaşmasına imza attı. Hizbullah’ın “Şam istemediği müddetçe Suriye’den çıkmayız” mesajıyla da İsrail’e mesaj verdi. Tüm bu gerilim hattında ise ABD ve Rusya denkleminde sıkışan Ankara’nın önünde zorlu İran kararları uzanıyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon