AİHM, Demirtaş kararını açıkladı: Serbest bırakılsın

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM),tutuklu bulunan eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’la ilgili kararını açıkladı. AİHM, Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğuna son verilmesi gerektiğini karara bağladı.

Yayınlanma: 20.11.2018 - 11:04
Abone Ol google-news

<video:1146125>

AİHM, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunun hukuki olup olmadığını değerlendirdi. AİHM, tutukluluğunun “özgürlük ve güvenlik hakkı”, “makul bir süre içinde yargılanma ya da yargılama süresince serbest bırakılma hakkı” ile “serbest seçim hakkı”nın ihlal edildiğini söyleyerek Selahattin Demirtaş’ın salıverilmesini talep etti.

<haber-dikey:1146144,1146009,1146107,1146233>

Türk yargıç Işıl Karakaş, seçilme hakkına ilişkin 18. madde ihlali ile ilgili olarak karşı oy kullandı.

TÜRKİYE TAZMİNAT ÖDEYECEK

AİHM, tutukluluğun devam etmesini haklı kılan yeni gerekçeler ve kanıtlar ileri sürülmedikçe tutukluluğun mümkün olan en kısa tarihte sonlanmasını talep etti.

Karara göre Türkiye 10 bin Avro manevi tazminat ile 15 bin Avro yargılama gideri ödeyecek.

HDP’DEN İLK DEĞERLENDİRME

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Demirtaş ve vekillerimizin tutuklu kaldığı her an hukuksuzluktur. AİHM son sözü söylemiştir” açıklamasında bulundu. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli de, AİHM kararına uyulması çağrısı yaparak, “Demirtaş ve tüm vekil arkadaşlarımız hemen serbest bırakılsın” dedi.

AVUKATI BAŞVURU YAPACAK 

AİHM kararı sonrası Demirtaş'ın avukatı Mahsuni Karaman, bugün tahliye için mahkemeye başvuracaklarını açıkladı. Karaman, "Demirtaş'ın özgürlüğü başvuru yapacağız" dedi. Başvuru, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılacak.

Demirtaş'ın avukatlarından Benan Molu ve Ramazan Demir kararla ilgili bianet'e yaptıkları açıklamada, "Demirtaş'ın bu durumda derhal tahliye edilmesi gerektiğini" söyledi.

AİHM, tutukluluğun devamının, Türkiye’nin sözleşmenin [AİHS] 46/1. maddesi bağlamında Mahkemenin kararları ile bağlı olma yükümlülüğünü ihlal edeceğinin de altını çizdi.

"SERBEST SEÇİM HAKKI İHLAL EDİLDİ" 

Demirtaş'ın avukatlarından Benan Molu ve Ramazan Demir kararla ilgili bianet'e yaptıkları açıklamada, "Demirtaş'ın bu durumda derhal tahliye edilmesi gerektiğini" söyledi.

AİHM, tutukluluğun devamının, Türkiye’nin sözleşmenin [AİHS] 46/1. maddesi bağlamında Mahkemenin kararları ile bağlı olma yükümlülüğünü ihlal edeceğinin de altını çizdi. Avukatlar, kararın detaylarını da şöyle açıkladı:

“Mahkeme, Selahattin Demirtaş’ın tutuklandığı 4 Kasım 2016’dan görevinin sona erdiği 24 Haziran 2018’e kadar geçen bir yıl yedi ay 20 günlük sürede bir milletvekili ve muhalefet partisi eş genel başkanı olarak siyasi faaliyetlerini ve meclis çalışmalarını yerine getirmesinin imkansız kılındığını, bu nedenle Sözleşme’ye Ek 1 Numaralı Protokol’ün 3. Maddesinde düzenlenen serbest seçim hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

AİHM, tutukluluğa devam kararları verirken, Demirtaş’ın tahliye talepleri reddedilirken ve Anayasa Mahkemesi tarafından bireysel başvuru reddedilirken Ceza Muhakemesi Kanunu’nda gösterilen ‘matbu’ gerekçeler dışında bir gerekçe gösterilmediğini, ayrıca, başvurucunun muhalif bir partinin eş genel başkanı olan bir milletvekili olarak yüksek düzeyde koruma gerektiren siyasi faaliyetlerini yerine getirmekten alıkonulmasının da hiç dikkate alınmadığını tespit etti.

Mahkeme ayrıca, Demirtaş’ın bu kadar uzun süre tutuklu kalmasını meşrulaştıracak bir gerekçe de ortaya konamadığını vurguladı. Bu nedenle, Demirtaş’ın 23 ay boyunca tutuklu kalmasını sağlayacak yeterli gerekçe sunulmadığı için, Sözleşme’nin 5. Maddesinin 3. Fıkrasının ihlal edildiğine karar verdi.

"SİYASİ SEBEPLERLE TUTUKLU" 

Avukatlar Molu ve Demir, “AİHM’in, Demirtaş’ın siyasi nedenlerle tutuklandığına karar verdiğini” de ifade etti:

“AİHM, Türkiye’ye karşı bir dava da ilk kez, Sözleşme’nin 18. Maddesinin ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme’ye göre, Demirtaş’ın, özellikle referandum ve cumhurbaşkanlığı seçimi gibi iki kritik seçim kampanyası döneminde gerekçe gösterilmeksizin tutukluluk halinin devamına karar verilmesi, çoğulculuğu ve siyasi tartışma yürütülmesini sınırlandırma amacı taşımaktadır ki bu durum sadece başvurucu Demirtaş’ın değil, bütün demokratik sistemin tehdit altında olduğunu gösterir ve demokrasi için çok ciddi bir sorun teşkil eder.

Mahkeme bu dava özelindeki yaklaşımı ışığında, Demirtaş’ın tutukluluğunun devamının, sözleşmenin 5/3. maddesi ile bağlantılı 18. maddesinin ihlalinin devamı anlamına geleceğine hükmetti. Bu sebeple de Demirtaş’ın tutukluluğunun, yeni bir delil ya da gerekçe ortaya konulmadığı sürece, mevcut ceza yargılaması kapsamında derhal sona erdirilmesini karar verdi."

KARAR BAĞLAYICI NİTELİKTE 

AİHS 46. maddesine göre, mahkeme kararı bağlayıcıdır. "Akit devletler, taraf oldukları davalarda mahkemenin nihai kararına uymayı taahhüt etmiştir. Bu kararlar, milli mahkeme kararını ortadan kaldırmaz; sadece bunların Avnupa İnsan Hakları Sözleşmesini ihlal ettiğini belirler.

Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerin, AİHM tarafından verilen kararları uygulama zorunluluğu bulunuyor. Kararların icrasını Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tâkip ediyor. Üye ülkelerin, AİHM kararlarıyla ilgili yükümlülükleri şöyle:

Tazminata hükmedilmişse, karar tarihinden itibaren 3 ay içerisinde başvurucuya ödenmesi gerekiyor. Benzer ihlâllerin önlenmesi için iç hukukta yasal ve idari değişikliklik öngörülüyor. Kararların uygulanmaması halinde uygulanabilecek en uç yaptırım, ilgili devletin Avrupa Konseyi üyeliğinin askıya alınmasına kadar gidebiliyor.

OLAYIN GEÇMİŞİ

24 Haziran 2018’deki Cumhurbaşkanlığı seçiminde tutuklu olmasına rağmen yarışarak tarihe geçen Demirtaş, iki yılı aşkın süredir cezaevinde bulunuyor. 20 Mayıs 2016’da dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik anayasa değişikliğinin kabul edilmesiyle Demirtaş hakkındaki süreç başladı. Demirtaş ve diğer HDP’li vekiller hukuksuz olduğunu savunarak ifade vermeyi reddetti. Demirtaş, HDP Eş Genel Başkanı olan Figen Yüksekdağ ve dokuz HDP’li vekil ile birlikte “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “terör örgütü üyeliği,”, “örgüt adına suç işlemek”, “propaganda” suçlamalarıyla tutuklandı.

Tutuklandığı dönemde Demirtaş hakkında Meclis’e gönderilen 96 fezleke vardı. Bunlardan 31’i Diyarbakır Başsavcılığı’nca birleştirilerek “ana dosya” haline getirildi. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne açılan bu ana dava, daha sonra güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya nakledildi. Bu dosyadan 142 yıla kadar hapsi istenen Demirtaş, ilk savunmasını tutuklandıktan 460 gün sonra yaptı ve yargılanmasının bütünüyle dayanaksız olduğunu söyledi.

Tutukluluğunun anayasa ve CMK’ya aykırı olduğunu savunan Demirtaş, diğer HDP’lilerle birlikte Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Ancak Anayasa Mahkemesi süreci uzayınca Demirtaş ve HDP7li vekiller AİHM’ye gitti. Bu süreçte Anayasa Mahkemesi, HDP’lilerin tutukluluk dosyalarını incelemeye başladı ve tamamını reddetti.

AİHM, tutuklu vekillerin dosyalarını birleştirerek Türkiye’den savunma istedi. Türkiye, geçen yıl mahkemeye gönderdiği 130 sayfalık savunmada, iç hukuk yollarının tüketilmemesi nedeniyle başvuların reddini talep etti.

AİHM’nin, Demirtaş ve HDP’li vekillerin dosyalarını birlikte açıklaması bekleniyordu ancak mahkeme, sadece Demirtaş kararını açıklayacağını geçtiğimiz hafta açıkladı.

<haber-yatay:1146087>


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler