Guardian'dan 'Fırat Kalkanı Harekâtı' analizi: Ankara'nın en büyük endişesi...

İngiltere'nin The Guardian gazetesi, Türkiye'nin Suriye'ye yaptığı Fırat Kalkanı operasyonunun ardından başta ABD, Rusya, Esad rejimi, Türkiye ve YPG olmak üzere Suriye'deki savaşın taraflarını ele alan bir başyazı yayınladı. 'Ankara'nın en büyük endişesi, Kürtleri baskı altında tutmak' başlıklı başyazıda, 'Türkiye, her ne kadar operasyonu ABD'nin desteğiyle gerçekleştirmiş olsa da, Türkiye'nin önceliği, bazıları ABD'nin IŞİD’le mücadelede vekili durumunda olan Kürt savaşçıların toprak elde etme hırslarını kırmak' ifadelerini kullandı.

"Türkiye'nin amacı, Kürtlerin toprak elde etme hırslarını kırmak"

'Türkiye'nin Fırat Kalkanı operasyonunu ABD'nin desteğiyle gerçekleştirdiğini vurgulayan The Guardian, "Ülkenin son zamanlarda giriştiği Rusya ile ilişkileri yumuşatma çabaları ve Suriye Devlet Başkanı’na yaptığı uvertürler gibi diplomatik manevralardan da anlaşılacağı üzere, Türkiye’nin önceliği, bazıları ABD’nin IŞİD’le mücadelede vekili durumunda olan Kürt savaşçıların toprak elde etme hırslarını kırmak. Türkiye gerçekte ABD tarafından desteklenen Kürt grupları geri püskürtmek için ABD desteğiyle Suriye’ye kuvvet gönderiyor" dedi. 'ABD'nin "Suriye Demokratik Güçleri" adı altındaki yerel güçleri IŞİD'le mücadele etmeleri için eğitip donattığını' da hatırlatan gazete, Suriye Demokratik Güçleri'ne ilişkin şu yorumda bulundu:

"SDG'nin çoğunluğunu Kürtler oluştursa da, aralarında Esad karşıtı isyancılar da var. Aradaki farklar kolayca gözden kaçabiliyor. Şöyle ki, IŞİD’e karşı birleşen bu gruplar, söz konusu Esad’la mücadele olduğunda o kadar da birleşmiş değil. Çok fark edilmeyen bir nokta var, o da Halep'teki Kürt savaşçıların şehrin kuşatılmasında çok da küçük bir rol oynamadığı gerçeği. YPG, Suriye’deki muhalif güçler için Esad’a olduğundan daha büyük bir sorun teşkil ediyor."

"Türkiye-Rusya yakınlaşması, Kürt grupları baskı altına sokuyor"

"Türkiye’nin bölgedeki ilerleyişinin, özellikle Rusya ile yeniden ısınmaya başlayan ilişkileri düşünüldüğünde, söz konusu Kürt grupları baskı altına soktuğunu ve Moskova'nın ABD ile yakın işbirliği içinde olan Kürt gruplarla ilgili çekinceleri olabileceğini' ifade eden gazete, ABD, Rusya ve Türkiye arasındaki dinamikler hakkında şu yorumda bulundu:

"Rusya'nın Suriye’ye müdahalesine tepki göstermesi, Kürtleri korumaktan çok Suriye bataklığındaki üstünlüğünü korumakla ilgili olabilir. Cerablus operasyonu başladığında ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden Türkiye’yi Rusya’dan uzaklaştırmak için Ankara’daydı. ABD ile NATO müttefiki arasındaki ilişkiler Temmuz’daki darbe girişiminden bu yana sorunluydu, fakat ilişkileri eski hale getirmek iki ülkenin ortak amacı gibi görünüyor. Dolayısıyla, Menbiç’i almak ve Rakka’ya yaklaşmak için Kürt güçlerini kullanan Biden, aksi takdirde ABD’nin desteğini kaybedeceklerini söyleyerek YPG’yi Fırat’ın doğusuna çekilmesi için uyardı."

"Amaçlarının ortak olduğunu söyleyip kendi önceliklerinin peşinden gidiyorlar"

'Suriye'nin, ortak amaçları olduğunu söyleyip kendi önceliklerinin peşinden giden tarafları olan çoklu savaşlarla mahvolduğunu' ifade eden The Guardian, başyazısına son verirken ABD, Rusya, Esad rejimi, Türkiye ve YPG güçlerinin hareket ve hedeflerine ilişkin şu analizi yaptı: 

"Türkiye, IŞİD karşıtı koalisyonun bir parçası; fakat PKK’yi kendi güneydoğu bölgelerinde istemediği için Suriye’deki Kürt militanlarla mücadele etmek istiyor. Türkiye’nin bölgedeki rolü azalarak pek çok cephede aktif müdahalelerde bulunmaktan sadece sınırlarını korumaya kadar geriledi. Suriyeli isyancılara karşı yeniden canlanan heves ve coşku da Esad’ı devirmekle alakalıymış gibi değil, Kürtlerin Esad’ı desteklemediğinden emin olmakmış gibi görünüyor. 

"Rusya, askeri müdahalesini sadece IŞİD’le mücadele ile ilgili olduğunu öne sürüyor, fakat Rusya’nın yaptıklarına bakıldığında, Esad rejiminin ayakta kalması için çok şey yaptığı ortada. Suriye’deki Kürtler, IŞİD’le mücadele etmek için ABD tarafından ‘işe alınmış’ olabilirler; fakat nihai amaçları kendilerine özerk bir bölge kurmak. Esad karşıtı muhalifler, hep diktatörlükten kurtulmak istedi; ancak, büyük ölçüde başka seçenekleri olmadığı için her geçen gün biraz daha radikal İslamcı gruplarla ilişkilendirilir oldular. 

"ABD, IŞİD’in bombalanmasını önceliği olarak belirlese de söz konusu öncelik, Suriye’deki iç savaşa bir çözüm bulunamaması pahasına benimsendi. Bu da IŞİD’in büyümesine yardımcı oldu. Türkiye ise çok büyük bir acı yaratan ve sona ereceğe benzemeyen çok yönlü savaşta tanklarıyla bir kart daha oynamış oldu."