Hollanda’da Türkiye'de medya özgürlüğü sempozyumu

19 Mayıs’ta Hollanda’da Leiden Üniversitesi’nde düzenlenen “Türkiye’de Medya Özgürlüğü” adlı sempozyumda Türkiye’de medyanın geldiği son nokta masaya yatırıldı.

Yayınlanma: 25.05.2017 - 14:19
Abone Ol google-news

Etkinlikte Leiden Üniversitesi’nden insan hakları alanında uzman Prof. Rick Lawson ve üniversitenin Türkiye araştırmaları bölümünden doktora öğrencileri Onur Ada ve Uğur Derin, Amsterdam Üniversitesi’nden Prof. Martin Kuijer ve tutuklu genel yayın yönetmenimiz Murat Sabuncu’nun oğlu Muratcan Sabuncu konuştu.

Prof. Lawson’un, etkinliğinin açılışında yaptığı konuşmada Türkiye-Hollanda ilişkilerinin ne kadar eskiye dayandığının altını çizdi ve bu ilişkilerin iki ülke için de önemine değindi. Daha sonra sözü alan Ada, Osmanlı’dan günümüze Türkiye basınının tarihine ve tarih boyunca basına getirilen sansüre değindi. Sempozyumda konuşan Derin ise Türkiye’deki Internet yasaklarına değindi.

Türkiye’nin kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi'nin anayasal konulardaki danışma organı Venedik Komisyonu üyesi Prof. Kuijer, Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması ve bu uygulama kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerin (KHK) Avrupa standartlarında medya özgürlüğüyle uyumlu olmadığını belirten görüşü tanıttı. Görüşün hazırlanmasında çalışan Prof. Kuijer, Venedik Komisyonu’nun yapısı, işleyişi ve amaçlarına değindikten sonra katılımcılara söz konusu raporun içeriğini anlattı. Görüşte, darbe girişimi sonrası olağanüstü önlemler alınması "anlaşılır” olduğunu hatırlatan Kuijer, OHAL kararnameleriyle kapatılan gazetelere ve işlerinden olan gazetecilere ve gazetecilerin cezai kovuşturmaya tabi tutulduklarından bahsetti. Komisyonun gazetecilerin, yazdıklarından ötürü “terör örgütü üyeliği” temelinde soruşturulmamasını istediğini ve haklarında, büyük ölçüde yazdıkları nedeniyle soruşturma açılan gazetecilerle ilgili gözaltıların içeriği belirsiz gerekçelerle yapıldığını belirten Kuijer, gözaltıların “uygun ve yeterli” gerekçe gösterilerek gerçekleşmesi gerektiğin, hatırlattı.

Daha sonra sözü alan Sabuncu, sözlerine bir genç olarak 19 Mayıs’ta konuşmanın kendisi için büyük bir onur olduğunu ve kendilerine bırakılan mirası koruyacaklarını belirterek başladı. Babasının ve diğer Cumhuriyet çalışanlarının tutuklanmasına ve hukuki sürece değinen Sabuncu, Türkiye’deki diğer tutuklu gazetecileri de anarak Türkiye’nin Sınır Tanımayan Gazeteciler’in verilerine göre basın özgürlüğünde 180 ülke arasından 155. olduğunu hatırlattı. Durum bu şekildeyken Türkiye’de ülkenin kaderini belirleyen bir referandum yapıldığını, oysa halkın tercih yaptığı tüm sistemlerde bilgiye ve habere erişimin olması gerektiğini, bu olmadan yapılan hiçbir tercihin özgür olamayacağını belirtti. Leiden’de bulunma sebebinin sevdiği ülkesini eleştirmek değil, demokrasiye, insan haklarına ve herkesin onurlu bir şekilde var olabildiği bir ülkenin özlemini çeken tüm Türkiye gençlerini temsil etmek olduğunu belirtti. , KHK'ler ile bazı medya kuruluşlarının bireyselleştirilmiş karar ve temyiz olasılığı olmaksızın kapatılması ise "uluslararası hukuka aykırı” ve “olağanüstü tehlikeli” şeklinde değerlendirildi. OHAL uygulaması altında medya özgürlüğünün “daha da kötüleştiği” görüşünü not eden Venedik Komisyonu’na göre, medya özgürlüğünün güvence altında olmadığı bir ortamda anayasa değişikliği zamanlaması da “kaygı uyandırıyor”.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler