Gözler Trump’ta: Heyete telefon trafiği sunuldu

Türkiye ile ABD arasında karşılıklı vizelerin yeniden verilmesi için yapılan ilk görüşmelerin ardından şimdi gözler Trump’tan gelecek yanıta çevrildi. Dışişleri’nde yapılan, Adalet ve İçişleri’nden yetkililerin ilk defa tututklu Amerikan personeli için masaya oturduğu görüşmelerde telefon kayıtlarının sunulduğu ve telefon trafiğinin ‘olağan akışa aykırı’ olduğuna işaret edildiği öğrenildi.

ABD heyetinden Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Jonathan Cohen’ın, 5 saati aşan görüşmede, sunulan verileri Washington’a iletececeğini belirterek ayrıldığı öğrenildi. Türk heyetine Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Ahmet Muhtar Gün’ün başkanlık ettiği görüşmelerde Türk tarafı ilk defa daha önce basına da yansıyan verileri sundu. Telefon kayıtları ile birlikte şüpheyle karşılanan telefon trafiği için de “olağan dışı” görülen bölümleri Türk heyeti aktardı. Türk tarafının ayrıca neden arama yapıldığı, neden gözaltı ve tutuklama kararı verildiğiyle ilgili ellerindeki verileri de aktardığı öğrenildi. Her iki tarafın da sorunu kısa sürede çözme isteğini dile getirdiği görüşmelerde, Ankara, hedefinin bu konunun gündemden düşmesi olduğunu da belirtti.

Gözler Trump yönetiminde

Cohen’ın görüşmelerden kararın ABD yönetiminde olduğunu belirterek, “bu bilgiler ve ortak komisyon önerisi” konusunu Washington’da yönetime ileteceğini belirterek ayrıldığı öğrenildi. Kısa süre öncesine kadar hükümetin hedef tahtasına oturttuğu eski ABD Ankara Büyükelçisi John Bass’ın aksine, Ankara şimdi kararı bizzat Trump’ın vermesini bekliyor.

Edinilen bilgiye göre görüşmelerde olumsuz bir yaklaşım yoktu ancak Ankara şimdi paylaştığı bilgilerin karşı taraf tarafından “tatmin edici bulunup bulunmadığına” yanıt bekliyor. Bir sonraki görüşmenin olup olmayacağının da buna bağlı olduğu vurgulanırken, tatmin edici bulunması halinde bir daha görüşmeye gerek kalmayacağı beklentisi de Ankara’da var.

ABD’nin, “Burası bizim evimiz. İçerisinde bir terörist varsa ne burada çalışanları ne de vize almaya gelen halkı tehlikeye atamayız. Bizim talimatlarımızla Türk polisini arayan çalışanımız tutuklanacağı için de artık evimizin güvenliğini sağlayamıyoruz” yaklaşımıyla hayata geçirdiği Türkiye’de vize vermeme kararının ardından Ankara’nın yaklaşımı değişti. Geçmişte, Türkiye’deki tutuklu olan ABD vatandaşları ve Türk personeli ile ABD’de tutuklu bulunan Rıza Sarraf, Halkbank Genel Müdürü Hakan Atilla ve diğer Türk tutukluları aynı kapsamda ele alan Ankara ise masada bu yaklaşımından vazgeçti. Görüşmelerde, ABD’deki Türk tutuklular konusu ele alınmadı; böylece diplomatik misyonlarda çalışanların durumunun tamamen farklı olduğunda taraflar uzlaşmaya varmış oldu.