Sarraf suçlamaları kabul etti... O artık sanık değil, tanık

Rıza Sarraf’ın itirafçı olmasının ardından adı “ABD, Atilla’ya karşı” şeklinde değiştirilen davanın savcısı, Sarraf’ın, hakkındaki suçlamaları kabul ettiğini ve duruşmada Atilla’ya karşı ifade vereceğini söyledi.

Yayınlanma: 28.11.2017 - 17:28
Abone Ol google-news

New York Güney Bölgesi Mahkemelerinde İran’a uygulanan ambargonun ihlali ve diğer suçların konu edildiği davada Rıza Sarraf, bugün tutuklu diğer sanık eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla aleyhine tanıklık edecek. Uzun sure akıbetinin ne olduğuna dair bilgi verilmeyen İran asıllı tüccarın önceki günkü duruşmada etkin pişmanlıktan yararlandığı kesinleşmiş ancak tanık olarak mahkemeye getirilip getirilmeyeceği netlik kazanmamıştı.

Duruşmada jüri üyelerinin sağ el kaldırarak ettikleri yemin ardından söz alan Savcı Yardımcısı David Denton, Sarraf’ın suçlarla alakalı sorumluluğunu kabul ettiğini ve kendi bilgisi dahilinde bu sistemin nasıl işlediğini mahkemede anlatacağını söyledi. Jürinin önündeki kürsüden hitap eden savcı, Sarraf’ın son derece karmaşık bankacılık işlemlerine hâkim olamayacağını ve söz konusu yasadışı sistemin işleyebilmesinde anahtar kişinin Atilla olduğunu iddia etti.

Dava bugüne nasıl geldi?.. ABD uyarmış

‘Cihatçı bankacı Atilla’

Savcının girizgâhı ve yaptığı sunumun genelinden Sarraf’ın, Atilla’yı kurulan yasadışı para transfer sisteminin fikir babası ve baş sorumlusu olarak işaret edeceği anlaşılıyor. 2011 yılında Amerikan yaptırımları altında boğulan ülkedeki para piyasasını kurtarmak için ‘ekonomik cihat’ ilan eden İran’ın ruhani lideri Ayetullah Humeyni’nin “bu cihatta savaşacak askerlere, yani bankacılara, yani Atilla’ya ihtiyacı vardı” diyen genç savcı, paranın nasıl İran’a aktarıldığı hakkında sunacakları delillere değindi.

“Sarraf kaynakları temin edecekti, Attilla da sistemin adamlarını,” şeklinde devam eden yetkili, İran’a altın ve nakit olarak aktarılan döviz cinsinden paranın “temiz yollarla seyahat etmesinin” şart oldugunu, Atilla’nın da paranın izini saklamak adına “yaratıcılığını” kullandığını savundu. Atilla’nın özellikle İran’a uygulanan ambargo konusunda eğitimli olduğuna gönderme yapıldı. Sanığın, Halk Bankası uluslararası bankacılık biriminde genel müdürlük yapmış biri olarak yaptırımların nasıl işlediğine hâkim olduğu hatırlatıldı. Savcının sahte belgeler üretmek, sahte para transferleri yaptırmak, Amerikalı yetkililerin yüzüne yalan söylemek ve çoğu Ortadoğu ülkesinin ekonomisine denk düşecek milyarlarca dolarlık rüşvet ağına dahil olmakla suçladığı Atilla, ithamları tercüman vasıtası ile takip etti. Amerikan para biriminde yapılacak her türlü banka havalesinin bir şekilde Amerika’dan geçeceğini bilen 47 yaşındaki bankacının, önce paravan şirketler aracılığıyla İran’a para gönderilmesine, daha sonra şahsi olduğu kisvesi altında altın ticaretine hız verdiği ve son olarak da var olmayan gıda karşılığı milyarlarca doları İran’a aktardığı anlatıldı.

17 Aralık’a atıf

Bu yasadışı trafiğin 2013 yılında Türkiye’deki yolsuzluğu araştıran Emniyet birimlerinin dikkatinden de kaçmadığını savunan savcı, operasyonlar sonunda milyonlarca dolarlık rüşvetin ayakkabı kutularında bulunduğunu, ödenen komisyonlara dair e-postaların ve diğer dokümanların günyüzüne çıkması sonucu Sarraf ve Atilla’nın tutuklandığına atıf yaptı. 15 kişilik jüriye İran’ın kullanımı için para aklayan bu şebekeye karşı yapılan emniyet soruşturmasının kovuşturma aşamasında görevli polis memurları ve savcıların görevden alınması ile kapatıldığını anlatan savcı, “Soruşturmadan kurtuldulabildiler ama delillerden kurtulamazlardı” dedi. Yasadışı bankacılık ve ticaret faaliyetlerinin 2013’de bitmediğinin eşzamanlı istihbarat çalışmasını sürdüren FBI tarafından belirlendiği, bu çalışmalar içerisinde izinler sonunda ulaşılan e-posta hesapları ve diğer iletişim bilgilerine değinildi.

FBI istihbaratının “Türkiye polisinin hikâyesi ile örtüşen” bir akış yakalandığını iddia eden savcı, Atilla’nın Sarraf’a hangi yolu izlemesine dair yaptığı konuşmanın ve gıda karşılığı petrol kisvesi altında nasıl para akışının devam edeceğine dair bir başka sohbetinin jüriye dinletileceğini söyledi. Ceza indirimi için konuşacak olan Sarraf’in birinci ağızdan, aktif olarak içinde bulunduğu yasadışı düzenekte Atilla’nin öncelikli rolüne ağırlık vermesi bekleniyor.

Kaçan polis ifade verecek

Görevinden alındıktan sonra cezaevine konan, daha sonra “ülkesinden Amerika’ya gelebilmek için kaçan” polis kökenli bir başka tanığın soruşturmaya dair bilgilerin nasıl toplandığı hakkında bilgi vereceğine de değinildi. Savcı, jüriye hitaben yaptığı konuşmasını sonlandırırken Atilla’nın hakkı olan adil yargılama içinde sunulan delillerin dikkatlice takip edilmesinin şüphe götürmeksizin suçlu olduğunun anlaşılmasında yeterli olacağını soyledi.

Hemen akabinde söz alan Atilla’nin deneyimli avukatı Victor Rocco, savcıdan daha sakin ve tok sesiyle ağırlaştırdığı sunumunda Atilla’nın kurumsal kişiliğinden öte insani tarafını ön plana çıkarmaya çalıştı. Sarraf’ın ‘ekonomik cihat’ temalı mektuba bizzat imza atmış ve hayatı yalanlar ve rüşvet üzerine kurulu biri olarak sırf hükümet tanığı oldu diye suçlamalardan muaf tutulmaya çalışıldığını savundu. Atilla’nın dürüst bir bankacı olarak 22 yıldır hizmet verdiği Halkbank’ın İran’la iş yaptığının dünyada bir sır olmadığının altını çizen Rocco, dönen yasadışı işlemleri desteklemek değil, yanlışların altını çizmiş olan Atilla’ya isnat eden profilin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Cebinde 100 bin ABD Doları ve özel jeti ile Disneyland’de zaman geçirmek için geldiği Amerika’da yakalanan Sarraf’ın aksine Atilla’nın yılda 120,000 kazanan ve Sarraf tutuklandıktan sonra iki kez ülkeye giriş yapacak kadar suçsuzluğundan emin bir bankacı olduğuna vurgu yaptı.

Sunumunda sık sık gündeme gelen bir başka isim Atilla’nın patronu Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’dı. Sarraf’ın şahsi ve samimi ilişkiler kurduğu yüzlerce mesaj alıp verdiği Aslan’a kıyasla Atilla ile kayıtlara geçmiş yalnızca 6 konuşmasının olduğunu ve bu konuşmalarda Sarraf’ın Atilla’nın ne ortağı ne de arkadaşı olamayacak kadar soğuk konuştuğunun fark edilmesi gerektiğini söyledi. Avukat, Atilla’nın 2013’teki yolsuzluk soruşturması kapsamında yalnızca 4.5 saatlik bir gözaltı geçirdiğini fakat Aslan ve Sarraf’ın tutuklanmasının, Atilla’nın suçlamaların ne kadar dışında olduğunu gösterdiğini de savundu.

‘Atilla’yı karalayacak’

Jüriden, her sunumda “Atilla bunun neresinde” sorusunu sormalarını isteyen Rocco, hayatını yaptığı kirli pazarlıklarla yürüttüğünü iddia ettiği Sarraf’ın savcılıkla yaptığı anlaşma çerçevesinde Atilla’yı karalayarak özel tanık koruma programından bile yararlanabileceğini ve Amerika’da yaşayabileceğini vurguladı.

“İstediğini alabilmek için dünyanın dört bir yanına servet değerinde rüşvetler dagıttı – Rusya, Çin, İran, Türkiye’de – İran’a uygulanan yaptırımları ihlal için, rakiplerini ezmek için, hatta adaleti yanıltmak için. Rüşvet onun için bir hayat biçimi, sonu gelmeyen bir hikâyeydi” diyen Rocco, Aralık 17-25 soruşturması kapsamında sızan telefon konuşmalarında Sarraf’a isnat edilen bir ifadeyi tekrarladı: “Herkesin ve herşeyin bir fiyatı vardır.”

Sarraf için kolay geçiş kartı

Tanığın Amerika’da tutulduğu cezaevinde bile rüşvet alışkanlığını sürdürdüğünü iddia eden avukat, “Cezaevi gardiyanina ozel muamele için rüşvet vermeye çalıştı, salıverilmesi için milyonlarca dolar para teklif etti, (eski NY belediye baskani) Guilliani ile anlaştı” dedi. Avukat, Sarraf’ın alıştığı hayata geri dönebilmek için mahkemede vereceği ifadeyi ‘kolay geçiş kartı’ olarak gördügünü, “kötü kokulara karşı savcılığın burnunu kapamakla yetindiğini” iddia etti. “Bunun karşılığı olduğunun farkında ve Atilla onun için bir ön ödeme” diyen Rocco, Atilla ile istediği sonucu alamayan Sarraf’ın “biri eğer yoluna taş koyuyorsa üstüne git” dediği konuşmayı da dinleteceklerini söyledi.

New York Times'tan Türkçe tweet

New York Times, Sarraf davasına dair gelişmeleri Türkçe olarak attığı tweet ile duyurdu. “Sarraf, suçunu kabul etti ve Hakan Atilla’ya karşı tanıklık yapacak” tweetinin ardından ikinci bir paylaşımda bulunan New York Times, “Sarraf’ın suçlamaları kabul etmesi Türkiye - ABD ilişkilerine olumsuz etki edebilir” ifadelerine yer verdi.

 

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler