Türkiye’den rejime destek

Türk Dışişleri Bakanlığı, İran'da hayat pahalılığı ile başlayan ancak daha sonra rejime karşı da yönelen protestolarla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, 'huzur ve istikrarın korunmasına önem verildiği' ifade edildi.

Yayınlanma: 02.01.2018 - 11:29
Abone Ol google-news

İran’da 30 vilayete yayılan halk gösterilerine Ankara, tepkisini 6 gün sonra açıkladı. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamanın, Gezi Direnişi’nden izler taşıması dikkat çekti.

Gösterilerin arkasında ABD ve Suudi Arabistan’ın olduğunu savunan rejim gibi, Ankara’nın açıklamasında da ‘dış güçler’ vurgusu yer aldı ve “Kışkırtıcı söylem ve dış müdahalelerden kaçınılmasını temenni ediyoruz” dendi. Geçmişte iki ülke ilişkilerine egemen olan “içişlerine karışmama” prensibinin aksine, tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi Ankara da açıklamasıyla Tahran yönetimine destek vermeyi seçti. Ancak 15 Temmuz gecesi, İran Dışişleri Bakanı’nın 4-5 defa aradığı muhatabı Mevlüt Çavuşoğlu, Dışişleri açıklamasının ardından dün ilk defa Cevat Zarif ile görüştü.

‘İstikrar’ vurgusu

Dışişleri’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“İran’da 28 Aralık tarihinde başlayan gösterilerin yayılarak sürdüğü ve çıkan olaylarda ölenlerin olduğu, ayrıca kamu binalarının zarar gördüğü yönündeki haberlerden endişe duyulmaktadır. Türkiye, dost ve kardeş İran’ın toplumsal huzur ve istikrarının korunmasına büyük önem atfetmektedir. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Ruhani’nin halkın barışçıl gösteri yapmaya hakkı olduğu, ancak kanunların çiğnenmemesi ve kamu malına zarar verilmemesi gerektiği yolundaki açıklaması dikkate alınarak şiddetten kaçınılması ve provokasyonlara kapılınmaması lazım geldiğine inanıyoruz. Bir an önce ülkede sükûnetin sağlanmasını ve sağduyunun hakim kılınarak olayların tırmanmasının önüne geçilmesini, gelişmeleri kışkırtıcı söylem ve dış müdahalelerden kaçınılmasını temenni ediyoruz. Türkiye, dost ve kardeş İran’ın toplumsal huzur ve istikrarının korunmasına büyük önem atfetmektedir. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Ruhani’nin halkın barışçıl gösteri yapmaya hakkı olduğu, ancak kanunların çiğnenmemesi ve kamu malına zarar verilmemesi gerektiği yolundaki açıklaması dikkate alınarak şiddetten kaçınılması ve provokasyonlara kapılınmaması lazım geldiğine inanıyoruz. Bir an önce ülkede sükûnetin sağlanmasını ve sağduyunun hâkim kılınarak olayların tırmanmasının önüne geçilmesini, gelişmeleri kışkırtıcı söylem ve dış müdahalelerden kaçınılmasını temenni ediyoruz.”

AÇIKLAMANIN KODLARI

Ruhani beklendi

EDAM Başkanı Sinan Ülgen: “Ruhani’nin açıklaması esas alınmış. Bu tip halk hareketlerinde Ankara’nın açmazı var; demokrasi mücadelesi olup olmadığına yönelik değerlendirme ile dış odakların tertibi olup olmadığı konusunda gelgit yaşıyor. Türk dış politikasında içişlerine karışmama prensibi, Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanlığı döneminde terk edilmişti. Şimdi Türkiye dış politikasında eskiye dönüşü sağlamaya çalışıyor.

İhtiyaç ve korku

Marshall Fonu Ankara Ofisi Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı: Gezi protestoları sırasında Batı’nın sert dille eleştirdiği Ankara’nın, ‘barışçıl gösterilere’ dış politikasında koyduğu mesafe, İran’daki son gösterilerde de kendini gösterdi. Açıklamada iki unsur var: “Türkiye’nin İran ile sürdürdüğü yakın işbirliği ve Türkiye’nin bu işbirliğine olan ihtiyacı. İkincisi de Ankara’nın halk hareketlerine, Gezi lensinden bakması.”

Rusya etkisi

Bir zamanlar Tahran’da görev yapan gazeteci Nevşin Mengü: Dışişleri’nin açıklaması Türkiye’nin rejime yakın durduğunun da göstergesi. Rejim de bu gösterilerin arkasında ABD’nin, Suudi Arabistan’ın olduğunu söylüyor. Türkiye, geleneksel olarak İran’ın içişlerine karışmama politikasını sürdürüyor ama açıklamada Türkiye’nin bu gösterilere Rusya’nın başında yer aldığı kamptan baktığını görüyorum.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler