Rıza Sarraf davası kayıtlarına iki yeni gizli dosya girdi

New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde devam eden Sarraf davası kayıtlarına son iki haftada iki yeni gizli dosya daha girdi. İki hafta önce 495 sıra numarasıyla kayıtlara geçen gizlilik kararı olan belge sonrasında bu hafta da 496 kayıt numarasıyla yine gizlilik kararı olan bir belge daha kayıtlara eklendi.

Yayınlanma: 03.03.2018 - 10:06
Abone Ol google-news

Dava kayıtlarına yeni giren ve gizlilik kararı olan dosyaların, Sarraf’ın itiraflarından sonra yeni bir iddianame olabileceği gibi, savunma veya savcılık tarafından gizli kalması istenilen başka bir belge olma ihtimali dile getiriliyor.

Amerika'nın Sesi'nin haberine göre, New York Güney Bölgesi Federal Hakimi Richard Berman’ın onayıyla kayıtlara gizlilik kararıyla konulan belgelerin, davada yargılanan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla ya da Rıza Sarraf’ın savunma avukatları tarafından mı, yoksa savcılık tarafından mı konulduğu bilinemiyor.

 Son iki haftada kayıtlara geçen iki gizli dosyanın muhtemelen yeni bir iddianame olabileceği gibi davanın hakimi Richard Berman’ın, yazılı bir emrine verilen cevaplar olabileceği de belirtiliyor.

 “Türk yetkilerle ne konuştunuz?”

 Hakim Richard Berman, 18 Ocak’ta aldığı bir kararla, Rıza Sarraf ve Mehmet Hakan Atilla’nın avukatlarından, geçmişte Türk ve Amerikalı hükümet yetkilerle yaptıkları görüşmeleri, yazışma ve mesajları tarihleriyle ayrıntılı olarak kendisine bildirmelerini istemişti.

Hakim Berman, avukatlardan söz konusu yetkililerle yapılan görüşmelerin tarihini, isimlerini, görüşmenin ya da yazışmanın sebebini ve alınan sonucu açıklayan ayrıntılı bir rapor da istemişti.

Hakim Berman’ın, Rıza Sarraf’ın avukat olarak tuttuğu eski New York Belediye Başkanı Rudolph Giuliani’yle eski Adalet Bakanı Michael Mukasey’nin ve aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bulunduğu bazı Türk yetkililerin dava ile ilişkilerini ortaya çıkarmayı amaçladığı belirtilmişti.

Yeni bir iddianame olma ihtimali de var

Rıza Sarraf’ın, ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımları delmek için kurduğu uluslararası suç şebekesinde birlikte çalıştığı bazı önemli isimleri savcılığa açıkladığı biliniyor.

 Bu nedenle Sarraf’ın kurduğu suç çetesinde, Türkiye ya da başka ülkelerde işbirliği yaptığı bazı isimlerin yer aldığı yeni bir iddianamenin hazırlanması da ihtimaller dahilinde.

 İki hafta önce 495 sıra numarasıyla kayıtlara geçen gizlilik kararı olan belge sonrasında bu hafta da 496 kayıt numarasıyla yine gizlilik kararı olan bir belge daha kayıtlara eklendi.

İki hafta önce 495 sıra numarasıyla kayıtlara geçen gizlilik kararı olan belge sonrasında bu hafta da 496 kayıt numarasıyla yine gizlilik kararı olan bir belge daha kayıtlara eklendi.

Dava dosyasını açıldığından beri takip eden New York Barosu Avukatı Cahit Akbulut son iki haftada kayıtlara gizlilik kararıyla geçen iki belgenin kamuoyunun bilmemesi gereken çok önemli bilgileri içerdiğini belirtti. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Akbulut, “Dava kayıtlarına giren yeni gizlilik kaydı olan dosyanın içeriği ancak hakim Berman’ın gizlilik kararı kaldırmasıyla açıklanacak. Mahkeme kayıtlarında son iki haftada kayıtlara geçen iki belge var. Tabii ki gizli olması sebebiyle içeriklerini bilemediğimizden ancak yorum yapmak imkanımız var. Bunlar içinde de iki seçenek söz konusu. Birincisi daha önce vermiş, duruşma öncesi ve sonrasında vermiş olabileceği ifadelere dayanarak yeni bir iddianame ve iddianameler olabilir. Bu birinci ihtimal” dedi.

 “Hükümet yetkileriyle neler konuşuldu?”

 Akbulut, ikinci ihtimali daha güçlü gördüğünü söyledi. İkinci ve güçlü ihtimalin, gizli belgelerde Sarraf’ın avukatlarının, aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ınd a bulunduğu Türk yetkilerle yapmış olduğu görüşmelerle ilgili ayrıntılar olabileceğini söyledi. Akbulut sözlerine şöyle devam etti: “Hakim Berman’ın 18 Ocak 2018’te vermiş olduğu bir karar var. Buna göre tarafların, Mehmet Hakan Atilla’nın ve Rıza Sarraf’ın avukatlarının duruşmalar öncesi ve sırasında görüşmüş olduğu Türk ve Amerikan yetkililerinin isimlerini istiyor. Kimlerle görüşüldüğünü ayrıntılarını da girerek tarihleriyle birlikte istiyor. Ve ne konuştuklarını, sonuçlarının ne olduğunu öğrenmek istiyor. Bunları tabii avukat, müşteri ilişkisi çerçevesinde gizliliği saygıyla karşıladığını söylüyor. Onların dışında olabilecek görüşmelerin ayrıntılarıyla kendisine verilmesini istiyor. Büyük ihtimalle bu ikinci seçenek dediğimiz gizli belge bu bilgileri içerdiğini tahmin ediyorum. Eğer gizli belgelerde bunlar varsa tahmin ediyorum ki bu halka açık olmaması gereken bilgileri içeriyor. İlk aşamada mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerekiyor. Mahkeme tarafından adı geçen kişilere zarar verilmemesi adına gizlilik kararı konmuş. Kamuya açıklanmadan hakimin bunları değerlendirmesi normaldir. Bu gizli belgeler muhtemelen zaman içinde kamuya açılacaktır. O zaman içinde biliyoruz Mukasey ve Giuliani’nin Türkiye’ye gittiğini, Cumhurbaşkanı’yla görüştüğünü ve diğer başka yetkililerle de görüştüklerini, bir anlaşmaya vardıklarını ve bunları da kısmen kamuoyunla paylaştıklarını biliyoruz. Fakat ayrıntılarını bilmiyoruz” dedi

 “Hakim Berman’ın Mehmet Hakan Atilla ile ilgili kararına etki edecek”

 Hakim Berman’ın Mehmet Hakan Atilla’nın cezasının verileceği gün olan 11 Nisan tarihi öncesinde bu bilgileri değerlendirmek istediğini belirten Akbulut, “Bu bilgilerin muhtemelen vereceği karara etki edeceğini düşünüyorum. Hakim burada taraflar arasında nasıl bir anlaşma olduğunu öğrenmek istiyor. Ona göre bu mahkeme dışında bir işlem. Hakimler normalde bütün davalarının kendi mahkeme salonlarında elindeki belge ve bilgilerle görülmesini ister. Mahkeme dışında yapılacak olan anlaşmaları hakimler pek sevmezler çünkü kendi yetkisine bir tecavüz olarak görürler o yüzden oradaki bilgileri edinmekle sanığın lehine veya aleyhine verilen ifadeleri yakalamak isteyecektir. Şu aşama bu bilgiler çok önemli olduğu için gizlilik kararı alındığını tahmin ediyoruz” dedi.

 New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde iki yıldır süren Rıza Sarraf davasında, aralarında eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın da bulunduğu toplam dokuz kişi yargılanıyor.

 Sarraf’ın tanık olması, Atilla’nın da görülen jürili duruşmalarda kendisine isnat edilen altı suçun beşinden suçlu bulunması, dava dosyasının kapanmasına yol açmadı.

 Sarraf ve Atilla’nın da içinde bulunduğu dava dosyası, ABD dışında olan yedi ayrı sanık daha olduğu ve iki tutuklunun yargı süreci halen devam ettiği için geçerliliğini koruyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler