‘Mınbiç hayali’ mayısa kaldı

Afrin harekâtının sınırının Tel Rıfat olacağı netleşti. Ankara, Ruhani’nin sözlerini Esad rejimine destek olarak görüyor.

Yayınlanma: 06.04.2018 - 23:04
Abone Ol google-news

Suriye gündemiyle Rusya- İran ve Türkiye liderlerinin bir araya geldiği toplantının ardından Ankara, mayıs ayında Astana toplantısının yapılmasını bekliyor. Astana Süreci’nin, Suriye’de yeni anayasa yazımı için komite oluşturma görevi verdiği BM Suriye Özel Temsilcisi De Mistura’ya garantör ülkelerin isim sunmalarının tamamlanmadığı öğrenildi. Ankara, rejim adına isim sunacak olan Rusya ve İran’ın, rejimin sahadaki galibiyeti nedeniyle süreci geciktirdiği görüşünde. Afrin operasyonunun Tel Rıfat’a uzanması beklenmezken, ABD ile Mınbiç’ten YPG/PYD’lilerin çıkarılmasına yönelik görüşmelerin ise bakan atama süreci nedeniyle mayıs ayına kaldığı öğrenildi. Suriye’de 7 yılı geride bırakan iç savaşın ardından bir yandan Rusya ve İran ile diğer yandan da ABD ile uzlaşı arayan Ankara için gelinen aşama şöyle:

-ABD’den atama bekleniyor: ABD ile sorunların çözümü için ‘yapıcı egzersiz’in başladığını belirten yetkili, bu sürecin özellikle Mınbiç’e yansıması ve YPG/ PYD’lilerin buradan çıkarılması üzerinde bir mutabakata varılması için Kongre’nin yeni Dışişleri Bakanı’nı atamasını onaylamasını bekleniyor. Bu onayın mayıs ayını bulabileceği belirtilirken, ardından da bakanların görüşmesi ve ortak bir metinde uzlaşılması hedefleniyor. ABD ile vize ve konsolosluk sürecine dair sorunların ele alındığı çalışma grubunun toplanması için ise devam eden yargı süreçlerinin beklendiği öğrenildi. Yargı kararlarına bağlı olarak çalışma grubunun bakanları beklemeden toplanması gündemde.

-Cenevre Astana’yı bekliyor; rejim geciktiriyor: Suriye’de çözüm için Ankara’nın da temel kabul ettiği Cenevre sürecinin, Astana sürecini beklediği belirtilirken bu toplantının mayıs ayı ortasında yapılması planlanıyor. Ancak Ankara, Astana çerçevesinde BM Suriye Özel Temsilcisi De Mistura’ya verilen ve yeni anayasa için garantörler tarafından 50’şer ismin oluşturulması görevinin rejim tarafından geciktirildiği görüşünde. Ankara, rejimin sahada güçlendiği için bu süreci geciktirdiğini düşünüyor.

-‘Adı yok, kendi var’: Üç liderin yaptığı toplantıda Türkiye’nin terörist kabul ettiği YPG/PYD’den söz edilmemesine karşın, Ankara, “sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimin reddedilmesi”ne dair ifadelerin yeterli olduğu görüşünde. Türkiye’nin terörist kabul ettiği Mihraç Ural’ın Suriye Diyalog Kongresi’ne çağrılmasını büyütmeyen Ankara’ya göre, Rusya da bu tutumu benimsiyor. Üst düzey bir yetkili, “Rusya’nın Afrin operasyonunda hava sahasını açması, Soçi Kongresi’nde bir YPG’linin bile olmaması, Rusya ile YPG konusunda işbirliğimizin göstergesi. Ortak deklarasyonda bir tek adını söylemiyoruz” dedi.

-Tel Rıfat’tan YPG’li sızmasın: Afrin operasyonunun sınırının da Tel Rıfat olacağı netleşti. TSK’nin ilerleyişi dururken, Cumhurbaşkanı, zirve sırasında bölgede üçlü koordinasyon önermişti. Üst düzey bir yetkili de bölgenin YPG için sığınılacak bir yer haline gelmemesinin önemli olduğunu vurguladı.

-*İran, rejimi önceliyor: İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin Afrin’de kontrolün rejime verilmesine yönelik sözlerini ise Ankara, rejimin meşruiyetini artırma çabası olarak görüyor. Ankara’ya göre, arazide İran ile sıkıntı yaşanmıyor.

‘İdlİb'de tehlikede olan biziz'

İdlib’de Türkiye’nin oluşturduğu 8 gözlem noktasında asıl tehlikenin Türkiye’de olduğuna işaret eden üst düzey yetkili, rejim ile diğer garantörlerin terörist olarak tanımladığı muhalif grupların arasına Türk güvenliğinin girdiğine işaret etti. Yetkili, gerginliği azaltma bölgelerinin başta başarılı olduğunu, ancak yakın zamanda ihlallerin arttığını belirtti. Doğu Guta’dan tahliyelerin çoğunun İdlib’e yapıldığına işaret edilirken, Ankara’nın bu tahliyelerin Fırat Kalkanı bölgesine yerleştirilmesine karşı olduğu belirtildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler