Ölüm seyircileri

Batı, ‘Gazze’de fazla sivil ölmesin’demekle yetinirken bölgenin etkisiz gücü Ankara ise nutuk atıyor.

Yayınlanma: 18.07.2014 - 23:25
Abone Ol google-news

 İsrail’in önceki gece kara harekâtına başlamasının ardından ölü sayısı 266’ya yükselirken yaralı sayısı ise 2000’i buldu. Saldırıların on birinci gününde Filistin Sağlık Bakanlığı sözcüsü Eşref el Kudra, dün saldırılarda toplam 25 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. El Kudra üçü genç, toplamda 8 kişinin Beyt Hanun’da saldırılar nedeniyle öldüğünü bildirdi. Filistinli sağlık görevlileri Gazze’de bir ceset bulduklarını açıklarken, Han Yunus’ta ise 9 kişinin yaşamını kaybettiği kaydedildi. Refah’ta da 5 aylık bir bebeğin öldürüldüğü gelen bilgiler arasında. İsrail tanklarının saldırıları sonucu Gazze’de üçü kardeş çocuk olmak üzere 6 kişinin hayatını kaybettiği ifade edildi. İsrail ordu sözcüsü yapılan operasyonlarda en az 36 hedefin vurulduğunu açıklarken kara harekâtı başladığından beri ise Hamas miltanları tarafından 16 füzenin atıldığı, 18 füzenin ise savunma sistemi tarafından yok edildiği belirtildi. Aynı zamanda İsrail topçularının Beyt Hanun’da bir hastaneyi vurduğu ve yaralıların olduğu bildirilirken Beyt Hanun Hastanesi’nin başhekimi Eymen Hamdan “Savaş suçu bu saldırıyı kınıyorum” dedi. Öte yandan bir İsrail askerinin de Gazze’ye gerçekleştirilen kara harekâtında hayatını kaybettiği açıklandı.

Merkel: İsrail'in tarafındayız/HABERİ İÇİN TIKLAYINIZ

İsrail’in ise Hamas terör altyapısını yok etmek ve İsrail halkını korumak amacıyla 18 bin yedek asker daha çağırarak toplam yedek asker sayısını 65 bine çıkardığı belirtildi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu önceki gece İsrail topraklarına geçişi sağlayan tünelleri yok etmeye yönelik orduya daha geniş bir kara harekâtı için hazırlık yapmaları talimatı verdiğini açıklarken “Tünelleri havadan yok etmek mükün değil” dedi.

Hamaslı yetkililer İsrail’in gerçekleştirdiği operasyonların başarısızlığa mahkûm olduğunu ifade ederken İsrail hava, kara ve denizden saldırılarına devam ediyor. İsrail’in Hamas’ın saldırılarını gerekçe göstererek başlattığı operasyonlarda hedefinin, militanların kullandığı tünel ağlarını yok etmek olduğu kaydedildi. Ordu sözcüsü Binbaşı Arye Shalicar, İsrail’in hedefinin tüneller dahil Hamas’ın Gazze’deki altyapı ve faaliyetleri olduğunu belirtti. Önceki gün 13 Hamas militanı İsrail’e tüneller aracılığıyla girmeye çalışmış ancak başarısız olmuştu. Hamas sözcüsü, İsrail’in kara harekâtı başlatmasının bedelini en ağır şekilde ödeyeceğini ifade ederek çatışma için hazır olduklarını belirtti. Han Yunus’taki görgü tanıkları ise İsrail ordusunun karılaştığı direnç karşısında geri çekildiğini kaydetti.

GAZZE GÜNE BÖYLE UYANDI: FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN

Öte yandan İsrail’in Filistin’e düzenlediği kara saldırısında zehirli gaz kullandığı öne sürüldü. Filistin Sağlık Bakanlığı’nda yapılan açıklamaya göre Refah kentinin Eş-Şevke bölgesine zehirli gazla saldırdıklarını açıkladı.

Bir BM yetkilisinin Fransız Haber Ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada ise sivillerin İsrail sınırına kaçtıkları ve yaklaşık 30 bin kişinin de BM tesislerine sığındığını söyledi. BM ve ABD, İsrail’in sivillere zarar vermekten kaçınma çabalarını iki katına çıkarması gerektiğine dikkat çekti. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun “Tüm çağrılarıma, bölge ve dünya liderlerinin çabalarına rağmen bölgedeki tehlikeli çatışmalar ve gerginliğin daha da artmasından üzüntü duyuyorum” diyerek İsrail’in sivil can kayıpları konusunda daha fazlasını yapması gerektiğini belirtti.

Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Netanyahu’yu arayarak gerilimi artırmaktan kaçınmalarının ve 2012 ateşkes anlaşmasını en kısa zamanda yeniden tesis edilmesinin gerekliliğini vurguladığı kaydedildi. Fransa’da Paris Valiliği de bugün düzenlenmesi beklenen İsrail karşıtı gösterinin yasaklandığını açıklayarak bu kararın şiddet olaylarının çıkabileceği endişesiyle alındığını belirtti.

Resim altı - İsrail’in Gazze’ye saldırıları devam ederken bölgeye gelerek canlı yayın yapan CNN muhabiri Diana Magnay dün attığı bir tweet’i kısa bir süre sonra sildi. CNN muhabiri attığı tweet’te İsrailli yerleşimcilerin “İsrailliler Sderot Tepesi’nden Gazze’nin bombalanmasını tezahüratlarla seyrediyor. Yanlış bir şey yazarsam arabamı bombalamakla tehdit ediyorlar. Pislikler” ifadesi yer alıyordu.

Mahmud Abbas: İsrail'i zor durumda bırakalım/HABERİ İÇİN TIKLAYINIZ

İsrail’in gerekçesi tüneller

İsrail, Gazze’ye düzenlediği saldırıları Filistin tarafındaki tünellerin imha edilmesi gerekçesine bağlıyor.

Gazze’yi abluka altında tutan İsrail, Filistinliler tünelleri ilaç gibi yardım malzemelerini geçirme amacıyla kullandıklarını söyleseler de, bu tünellerden silah kaçırıldığı ve militanlar tarafından saldırılar için kullanıldığı gerekçesiyle hedef alıyor.

Derinliği metreleri, uzunluğu kilometreleri bulan, 14 kilometrelik sınır boyunca uzanan tünellerin sayısının 900’ü, hatta 2 bini bulduğu söyleniyor.

Tünelleri bombalayarak imha eden sadece İsrail değil. Mısır da ülkeyi Gazze’ye bağlayan 1370 tüneli imha ettiğini açıklamıştı.

Gazze tarafından açılan tünellerin ilki 1994’te açılırken, Hamas tünellerin bazılarından geçişler için vergi alıyor, diğer tüneller ise kaçak olarak kullanılıyor. Tünellerin bazılarının araba hatta kamyon sürülebilecek kadar geniş olduğu da belirtiliyor.

İsrail, sınır kapılarından Gazze’ye geçişe izin vermediği gibi, deniz ve hava taşımacılığına engel oluyor, uluslararası yardımların bölgeye ulaşmasını da yasaklıyor.

Gül: İsrail radikalleştiriyor

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsrail’i, Filistin’e yönelik saldırılarını bir an önce durdurması için uyardı. Gül “İsrail’in bu kural tanımaz saldırganlığı sadece Filistin’de değil, dünyanın her tarafında nefret tohumları saçıyor. Dünyanın radikalleşmesinde İsrail’in çok büyük bir sorumluluğu var. BM Güvenlik Konseyi’ni çok acil bir şekilde İsrail'in saldırganlığını durdurmaya dair çok kuvvetli bir tedbirli açıklama yapmaya davet ediyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tarabya Merkez Camisi’nde kıldığı cuma namazının ardından İsrail’in Filistin’e yönelik kara harekatı ile ilgili açıklama yaptı. Gül, Filistin’e yönelik İsrail’in başlattığı saldırıların tehlikeli bir safhaya geldiğini belirterek İsrail’i, saldırılarını bir an önce durdurması için uyardı. Gül “Gelinen noktada 60 senedir büyük bir zulüm, büyük bir çile, büyük bir gözyaşı döken Filistin halkı bu hafta içerisinde yine büyük saldırılara hedef oldu. Masum çocuklar kumsallarda bütün dünyanın gözü önünde öldürülmeye devam etti. Maalesef buna karşı bazı kesimlerde vicdanlar suskun kaldı. Bunlar çok derin üzüntü yaratmakta” diye konuştu.

Gül, Filistin’de ateşkesin Türkiye tarafından engellendiği yönündeki eleştirileri de “Bunlar çok saçma şeyler. Türkiye bir kişinin gözünün yaşlı ve kanlı hale gelmemesi için olağan üstü bir çaba göstermektedir. Dışişleri Bakanlığımızın faaliyetleri tüm dünyanın gözü önündedir. İkna turları bütün bunlar dünyanın gözü önünde iken bunu Türkiye’ye karşı bir suçlama yöneltmeyi çok büyük vicdansızlık olarak görüyorum. Saldırılara ve bu haksızlıklara karşı gür sesinden rahatsız olanların Türkiye’ye karşı bir olumsuz tavrı olarak görüyorum” diye değerlendirdi.

Tünelleri bombalayarak imha eden sadece İsrail değil. Mısır da ülkeyi Gazze’ye bağlayan 1370 tüneli imha ettiğini açıklamıştı.

‘Taraflar masada yok’

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin bir terör devletine olumlu bakmasının mümkün olmadığını belirterek “Çocukları en iyi öldürmesini bilen devlet İsraildir” dedi. Mısır’ın Gazze’ye insani yardımın yollarını kapatmasına tepki gösteren Erdoğan Mısır ile İsrail arasında yapılan ateşkes görüşmelerinde tarafların masada olmadığını, bu adımla Mısır’a meşruiyet kazandırmak istendiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, BM’nin dünya barışına katkısını da bu süreçte test edeceklerini söyledi.

Başbakan Erdoğan, cuma namazını kıldığı Mimar Sinan Camisi’nden ayrılırken, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye’nin Filistin ile ilgili en başından beri 3 şartı olduğunu ifade eden Erdoğan “Özür, tazminat ve Filistin’e ambargonun kaldırılması. Bunun ilk maddesinde özür dilemişti. Şahidi de ABD BaşkanıObama’dır. Daha sonra tazminatta olumlu bir noktaya gelindi. Fakat ambargonun kaldırılması noktasında ise imza safhasında, imzalanacak denildi, bu arada da bu olaylar patlak verdi” dedi. İsrail’in şu anda attığı bu adımların arkasında aslında 3 çocuk meselesinin olmadığını söyleyen Erdoğan “Bunların hepsi yalan. Çünkü çocukları en iyi öldürmesini bilen devlet; İsrail’dir” diye konuştu. Erdoğan, İslam dünyası İsrail’e karşı tavrını ortaya net koymadığı sürece bu sıkıntıların süreceğini kaydetti. Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerini sıfırlamış noktadayken normalleşme talebi geldiğini anlatan Erdoğan, “Normalleşme ümidini 3 maddeye bağlamıştık. Bu 3 madde yerine gelmediği için zaten normalleşmenin olması bundan sonra da görünüyor. İsrail şu anda terör estiriyor, bir soykırım yapıyor. İsrail, Hamas ve Fetih arasındaki ulusal mutabakat hükümetinin kurulmasını arzu etmiyor. İsrail’in burada bir başka adımı daha var. Malum Mısır ile olan görüşmelerinde Hamas’ı dışlama gayretleridir. Burada taraf olan Hamas’tır, Gazze’dir, Filistin’dir. Sisi burada taraf mıdır? Sisi bir kere kendisi de zalimdir. Bir defa darbecidir. Diğerlerinden farkı yok” dedi. Erdoğan şöyle devam etti:

Tayyip Erdoğan’ı, farklı bir şekilde Batı tanımlayabilir. ‘Gerilimcidir, gergin bakar’ diyebilirler. Ben güçlere şirin görünmenin gayreti içerisinde bugüne kadar olmadım. Bundan sonra da olmayacağım. Çünkü bizim için egemen güçlere şirin görünmek değildir. Aslolan, mazlumların, mağdurların yanında yer almaktır. İsrail dünyada barışı tehdit eden bir ülkedir. ”

Kara harekâtı sonrası diplomasi trafiği

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Grand Tarabya Oteli’nde, Türkiye-Karayip Topluluğu (CARICOM) İstişare ve İşbirliği Mekanizması 1. Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Davutoğlu, kara harekâtından sonra başlayan telefon diplomasisinin sabah 05.00’e kadar devam ettiğini, iki kez BM Genel Sekreteri ile görüştüğünü, BM’nin derhal konuya müdahil olması yönündeki taleplerini ilettiklerini anlattı. Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile 45 dakika, bir saate yaklaşan uzun bir görüşme yaptıklarını anlatarak “Son dönemde barış sürecine öncülük etme gayretindeki Sayın Keryy’nin derhal devreye girerek, İsrail saldırganlığını durdurması yönünde talepte bulunduk. Neler yapılabileceği konusunda zaten son 3-4 gün içinde Kerry ile 3. görüşmem bir ateşkese ulaşılabilmesi yönünde. Sürdürülebilir bir ateşkesin nasıl sağlanabileceği konusunda da kendisiyle istişare ettik. Tek taraflı değil, müzakere edilmiş kalıcı bir ateşkese ihtiyacımız var. Biz bu ateşkes için elimizden geleni yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Dün (önceki) gece İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Sayın Medeni ile görüştüm. Bu konuya müdahil olarak olağanüstü toplantı yapması çağrısını sözlü olarak ilettim, bugün (dün) de resmen ayrıca başvuracağız” dedi.

Katar Dışişleri Bakanı ile görüştüğünü, Arap ülkelerinin dışişleri bakanlarıyla temaslarının olduğunu aktaran Davutoğlu, El Fetih ve Hamas kanalıyla da temasları gerçekleştirdiklerini söyledi. Halid Meşal ile de görüştüğünü ifade eden Davutoğlu, son birkaç gün içinde Alman Dışişleri Bakanı, İtalyan Dışişleri Bakanı ve birçok dostuyla yaptığı temaslarla da tek taraflı ilan edilen ateşkesin kalıcı ateşkese dönüşmesi için neler yapılabileceğini ele aldıklarını anlattı.

 

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler