Kız çocukları hep geride

‘‘Eğitimde Cinsiyetçilik Raporu’’, kızların eğitimde yaşadıkları olumsuzlukları gösteriyor.

Yayınlanma: 09.06.2018 - 20:50
Abone Ol google-news

Cinsiyet ayrımcılığı, eğitim alanında etkili şekilde üretilmeye devam ediyor. Geleneksel cinsiyet rolleri aile, okul, hukuk, ahlak, din ve medya tarafından sistemli bir şekilde çocuklara aktarılıyor. Eğitim Sen tarafından hazırlanan “Eğitimde Cinsiyetçilik Raporu’’ndan bazı başlıklar şöyle:

-OKULLAŞMA ORANI DÜŞÜYOR: Örgün ve yüksek eğitimde var olan cinsiyet farkı kapatılmamıştır. Kadınların net okullaşma oranları açık öğretim hariç tüm düzeylerde erkeklerden geri durumdadır. İlkokuldan ortaöğretime geçişte kız öğrenci kaybı erkeklere göre yoğunlaşmıştır. Kadınların yükseköğretime erişim oranı ise erkeklere göre daha düşüktür. Meslek liseleri cinsiyet eşitsizliğinin yoğun olarak yaşandığı okullardır. Meslek liselerinde bölümler cinsiyete göre ayrıştırılmaktadır.

-CİNSİYETÇİLİK VARSA DEĞİŞİM YOK: Kız ve erkek öğrencilerin meslek seçimlerini geleneksel rolleri belirliyor. Eğitim müfredatına yönelik bilim dışı müdahalelerin artması, felsefe, bilim, sanat derslerinin azaltılması, otizmli ve zihinsel engelli çocuklara zorunlu din dersi getirilmesi, okulöncesi ve ilkokul öğrencilerine yönelik dini etkinliklerin, din eğitiminin Diyanet İşleri Başkanlığı eliyle açılan sıbyan mektepleri üzerinden okulöncesine hatta kreşlere kadar indirilmesi gibi uygulamalar da bu seçimi etkiliyor.

-DERS KİTAPLARI: Ders kitaplarında kız çocuklara daha çok ev içi alanda ya da bu rollerine uygun olan meslekler tavsiye edilmektedir. Ev hanımlığı, öğretmenlik, doktorluk, hemşirelik gibi meslekler önerilirken kitapların tümünde okul müdürleri erkek olarak gösterilmiştir. Tamircilik, yöneticilik, güç gerektiren işler hala erkek işi olarak kabul edilmektedir. Böylelikle okullarda kadınlık ve erkeklik rolleri hissettirilirken geleceğe hazırlık yapılmaktadır. Üstü örtülü ve içselleştirilmiş ayrımcı örnekleri hâlâ görmekteyiz. Erkek çocuk resimleri kız çocuklarına oranla daha fazla. Tüm yayınların gözden geçirilmesi ve cinsiyetçi yaklaşımların olduğu örtülü kısımlarının da elenmesi gerekir. 

-ÇOCUK YAŞTA EVLİLİKLER: MEB Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği ile çocuk yaşta evliliklerin önü açılmaktadır. Son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu devletin izniyle evlendirildi.

Neler yaşandı?

-2009 Temmuz’unda MEB yönetmelik değişikliğiyle ortaokul ve lise öğrencilerinin nişanlanmasını serbest bıraktı. 

*2013 yılının Eylül ayında evli öğrencilerin açık öğretim lisesine yönlendirilmesi düzenlemesi getirildi. Yani lise çağlarında evliliğin önü açıldı. 

-2014 yılında 20 bine yakın aile 16 yaşından küçük kızlarını evlendirebilmek için dava açtı. Hükümetin ön açıcı tutumu mahkemelerin evlendirmelere izin veren kararlarını çoğalttı.

-2015’in Mayıs ayında AYM resmi nikâh kıymadan dini nikâh kıyan imam ve çiftlere ceza verilmesini ortadan kaldırdı. Yani, eskiden çocuk yaşta evlilikleri yasaklayan yasalar, dini nikâhla bu evliliklerin meşrulaştırılmasına zemin hazırlayacak şekilde esnetildi.

-Anayasa Mahkemesi yine bir yasa iptaliyle çocukların cinsel ilişkiye rıza yaşının 15’ten 12’ye indirilmesinin önünü açtı. 4 4+4+4 sistemi ve artan yoksulluk ailelerin kendilerinden uzakta çocuklarını okumaya göndermek zorunda kalmalarına neden olurken, yeterli ve nitelikli devlet yurdu açılmadığı gibi tarikat ve cemaat yurtlarına göz yumulması ve denetimsizlik çocukların yurtlarda istismara uğradığı örnekler arttı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler