‘Kurtuluş tarımda'

İzmir’de büyükşehir belediyesi öncülüğünde yeni bir tarım modeli gelişiyor. Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Tarımı tüm gücümüzle büyütmeliyiz. Bunu, aklı ve bilimi kullanarak yapmalıyız. Çünkü kurtuluşumuz tarımda” dedi.

Yayınlanma: 15.07.2018 - 22:19
Abone Ol google-news

 

İzmir, Aziz Kocaoğlu’nun önderliğinde dünyaya çiçek ihraç etmeye başladı.

Uygulanan yanlış tarım politikalarıyla ülkemiz, son yıllarda komşularından saman, et hatta Suriye örneğinde olduğu gibi patates ithal ederken, İzmir’de örnek bir yerel kalkınma modeli uygulanıyor. 1990-2003 dönemini kapsayan 14 yılda sadece binde 9 düzeyinde büyüyen İzmir tarımı, Aziz Kocaoğlu’nun Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı 2004-2017 döneminde yüzde 7.5’lik büyüme oranını yakaladı. Büyükşehir belediyesi tarafından desteklenen İzmir tarımının Türkiye ortalamasından 2.4 kat daha fazla büyüdüğü, araştırma sonuçlarına da yansıdı. Kocaoğlu, “Türkiye İzmir modelini örnek almalı. Tarım sektörünü tüm gücümüzle, samimiyetle desteklemeliyiz, büyütmeliyiz. Bunu, aklı ve bilimi kullanarak, iyi ve organik tarımı destekleyerek yapmalıyız. Çünkü kurtuluşumuz tarımda” dedi. Türkiye’de ilk kez bir belediye bünyesinde kurulan Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nı yaşama geçiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, yine Türkiye’de “sözleşmeli üretim” modelini uygulayan ilk yerel yönetim oldu. Kooperatifçiliğin gelişmesini tarımın kurtuluş reçetesi olarak gören Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Okul Sütü” projesi ile başlattığı sözleşmeli alımları, çiçek, fidan, süt mamulleri, zeytinyağı gibi ürünlerle çeşitlendirdi. Kooperatiflerden sözleşmeli üretimle yapılan alımla, üretici birliklerinden yapılan alımlar, üreticiye verilen doğrudan destekler, üretici kooperatifleri ve ziraat odalarına verilen destekler kapsamında 869 milyon liralık maddi katkı sağlandı.

Can suyu

Bu destekler sayesinde, bölgede kapanmaya yüz tutan kooperatifler yeniden canlandı, bazıları ihracata başladı. İzmir tarımsal üretimde ülke ortalamalarının çok üzerinde bir artış hızı sağladı. İstihdam olanakları genişledi. Ürünün tüketiciye ulaşması ve değerini bulması sağlandı. Kırsaldan kente göçün önlenmesi adına umut verici adımlar atıldı. İzmir’in “kırsal” olarak tanımlanan 19 ilçesindeki nüfus artışı, İzmir genelindeki nüfus artış hızını geride bıraktı. Türkiye’de ilk kez uygulanan “sözleşmeli üretim” modeli, üreticiye alım garantisi sağlarken, kooperatiflerin altyapılarını ve üretim tekniklerini geliştirip üretim kapasitelerini artırdı. Kooperatiflerin üye sayıları yüzde 161, çalışan sayısı yüzde 616, toplam ürün yelpazesi yüzde 225 arttı. Süt alınan Tire’de üretim yüzde 440 çoğaldı, çiçek alınan Bayındır’da beş yılda 314 yeni işletme kuruldu, ihracat başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Süt Kuzusu Projesi ile üretici kooperatifinden alım yapıyor, her gün onlarca ekiple, yüzlerce mahallede süt dağıtıyor. 1-5 yaşları arasındaki miniklerin evlerine ücretsiz süt götürülüyor. İzmir’de 131 bin 500 çocuk düzenli süt içiyor. Proje kapsamında bugüne kadar 55 milyon litre süt dağıtıldı.

Destekte sınır yok

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin destekleri sayesinde gıdaların korunması, paketlenmesi ve dünya pazarlarına sunulmasında Küçük Menderes bölgesine hizmet veren Ege’nin en büyük meyve-sebze işleme ve soğuk hava tesisi Depo Efes, Selçuk’ta hizmete girdi. Gödence zeytinyağı tesisine, Payamlı pekmez tesisine, Bergama bal tesisine kavuştu. Ödemiş Et Entegre Tesisi ve Yeni Toptancı Hali, Foça Tahıl Kurutma Tesisi, Karaburun Zeytin Okulu açıldı. “Tarımsal Tahmin ve Erken Uyarı Sistemi” kuruldu. Önce süt ve çiçekle başlayan tarımsal kalkınma hamlesi; sınırların büyümesi, eğitimlerin artması, üreticilerin kooperatifleşmeye sahip çıkması ve sistemin tanınmasıyla giderek yaygınlaştı. Toprakları, tarlaları baraj gölü altında kalana kadar mısır, pamukla uğraşan Beydağlı üreticiler kooperatif kurdu. Büyükşehir malzeme desteği verdi, gölde balıkçılık başladı. Hanımları ise açılan “Balık Ağı Örme Kursu”na katıldı; ağ dokuyup tamir etmeye başladı. Kiraz’da daha önce gündelik işlerde yevmiye usulü çalışan kadınlar, büyükşehir belediyesinin desteğiyle kooperatif kurup istiridye mantarı üretmeye başladı. Artık yurtdışından bile talep almaya başladı. Kimi bu desteklerle sürüsünü büyütüyor, kimi verilen eğitim ve malzeme desteği ile arıcılıkla ilgileniyor. İzmir’in yerelde tarımsal kalkınma modeli çığ gibi büyüyor. Bu durum rakamlara şöyle yansıyor: “Üreticiye 869 milyon liralık destek verildi. Sözleşmeli üretimle 379 milyon liralık alım yapıldı. 2 bin kişiye istihdam sağlandı. Kırsal kalkınmayı sağlamak için 5 bin 500 kilometre ova yolu yapıldı. 7 bin 891 küçükbaş hayvan, 3 milyon 500 bin meyve fidanı, 572 üreticiye kovan, 572 takım arıcılık seti dağıtıldı. 1100 arı üreticisine eğitim verildi.”

Rakamlarla ‘İzmir mucizesi’

İzmir tarımı, Aziz Kocaoğlu’yla birlikte adeta mucizeye imza attı. Prof. Dr. Yaşar Uysal’ın araştırması, belediye tarafından desteklenen İzmir tarımının Türkiye ortalamasından 2.4 kat daha fazla büyüdüğü gerçeğini ortaya koydu. Prof. Uysal’ın “İzmir Tarımında Büyümenin Analizi” başlıklı araştırmasına göre, İzmir tarımında üretim artışı 1990-2003 dönemini kapsayan 14 yılda sadece binde 9 düzeyindeydi. Bu oran 2004-2017 döneminde yüzde 7.5’e yükseldi. Bu veri artışının oldukça çarpıcı bir yükselişe işaret ettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Uysal, “Aynı dönemde Türkiye genelinde tarım sektörünün sadece yüzde 3.1 oranında büyüdüğü dikkate alındığında, İzmir’in 2004-2017 döneminde adeta bir mucizeye imza attığını söylemek yanlış olmayacaktır” görüşünü dile getirdi. Raporda hayvansal ürünler alanında İzmir’de yaşanan gelişmelerin tüm Türkiye’nin dikkatini çektiği vurgulanırken, bu alandaki artışın 1990-2003 döneminde yüzde 1.3, 2004-2017 döneminde ise yüzde 10.7 oranında gerçekleştiği tespitine yer verildi. Prof. Dr. Yaşar Uysal, Türkiye açısından daha çok et ithalatıyla gündemde olan ve bu nedenle de büyük önem taşıyan bu ürün grubundaki üretim artışının, Türkiye’de uygulanacak hayvancılık politikalarına ilham verecek nitelikte olduğunu ifade etti.

‘İzmir örnek alınmalı’

Son aylardaki gıda fiyatlarındaki hızlı artışta, yüksek maliyetler nedeniyle zarar eden üreticilerin üretimden uzaklaşmasının önemli bir etken olduğunu söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Türkiye, kooperatiflere sağladığımız desteklerle tarımsal üretimini ülke ortalamasından 2.4 kat daha fazla artıran İzmir modelini örnek almalı. Tarım sektörünü tüm gücümüzle, samimiyetle desteklemeliyiz, büyütmeliyiz. Bu işi tıpkı İzmir’de olduğu gibi aklı ve bilimi kullanarak, iyi ve organik tarımı destekleyerek yapmalıyız. Çünkü kurtuluşumuz tarımda” dedi. Kocaoğlu, üreticinin tarımdan tamamen kopması durumunda Türkiye’nin kolay kolay toparlanamayacağını da vurgulayarak, şunları söyledi: “Biz İzmir’in yerel yönetimi olarak, özelikle küçük ölçekli üreticinin girdi maliyetlerini düşürmek ve ürününe katma değer katmak için projeler üretiyor ve uyguluyoruz. Üreticilere direkt verdiğimiz destekler olduğu gibi kooperatif, birlik ve ziraat odalarına verilen desteklerimiz de var. Örneğin kurduğumuz soğuk hava deposu ile satılmayan ürünler için uygun koşullarda depolanma olanağı sunarak fiyat istikrarını sağlıyoruz. Örneğin ortak makine parkı oluşturarak girdi maliyetlerini azaltıyoruz. Verdiğimiz desteklerle tarımsal kalkınma kooperatiflerine verimlilik ve kârlılık kazandırıyoruz. Ova, bahçe yollarını asfaltlıyoruz. Fidandan küçükbaş hayvana, arı ve arı kovanından incir kerevetine kadar her türlü ihtiyacı karşılıyoruz. Üreticiden aldığımız sütü çocuklarımıza dağıtıyoruz. Akıllı tarım projeleri ile üreticinin iklim değişikliklerinden en az etkilenmesini sağlıyoruz. Büyükşehir belediyesinin önemli katkılarıyla tarımsal üretimi artırmada ciddi mesafeler alan İzmir, Türkiye tarımının yeniden ayağa kalkması için iyi bir rol modeldir. Avrupa’nın en gelişmiş ülkelerinde tarım ve hayvancılık, kooperatif organizasyonlarıyla gerçekleştirilirken, Türkiye’nin de kooperatifler yoluyla tarımı desteklemesi ve büyütmesi, tarımda yeni markalar yaratması gerekir. Biz İzmir’de bunu yapıyoruz.”

Umut mantarları

Tarım yapabilecek geniş arazileri, birikmiş sermayeleri olmayan Kirazlı kadınlar yoksulluktan çıkış yolu olarak istiridye mantarına sarıldı. Kadınların kurduğu kooperatifin üyelerine eğitim vererek üretimin önünü açan İzmir Büyükşehir Belediyesi, şimdi de üretim tesisi kurarak bir hayali gerçeğe dönüştürüyor. İstiridye mantarı üretme fikri, ekonomik sıkıntılardan bir çıkış yolu arayan kadınların Büyükşehir Belediyesinin ilçedeki “Yerel Hizmetler Müdürlüğü” ile temasa geçmesinin ardından oluştu. Tarım yapabilecek geniş arazileri, birikmiş sermayeleri yoktu. Bu nedenle kendilerine sunulan seçenekler arasından istiridye mantarı üretimine yönelmeyi tercih ettiler. Ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası, Kiraz Yerel Hizmetler Müdürlüğü ve Kiraz Halk Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle, “İstiridye Mantarı Yetiştirme Eğitimi” başladı. Eğitimde aldıkları bilgiler doğrultusunda, evlerin karanlık odalarında, depolarında, kısacası bulabildikleri her uygun ortamda ilk tohumlar ekildi. Heyecan ve sabırla ektikleri umut tohumlarının yeşermesini beklediler. Sonuç beklediklerinden de iyiydi. İlk ürünleri kısa sürede pazarlarda satarak gelire dönüştürdüler. Şimdilik aile bütçesine küçük bir katkı sağlayacak miktarda üretim yapsalar da hedefleri büyük. Bu nedenle Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun önerisi doğrultusunda “Kırköy Mahallesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi”ni kurdular. Şu anda 60 ortağı bulunan kooperatifin faaliyete geçmesi ile birlikte istiridye mantarına olan talep katlanarak artmaya başladı. İzmir ve çevre illerin yanı sıra yurtdışından bile alıcıların ilgi alanına girdiler. Kirazlı kadınlara umut aşılayan olumlu gelişmelerin son halkası ise Kocaoğlu’nun verdiği tesis müjdesi oldu. İlçedeki eski mezhaba binasında üretim tesisi kurulması için harekete geçildi.

Çiçeğin kalbine ihracat

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle yeniden ayağa kalkan Bayındırlı çiçek üreticileri, dünyanın çiçek devi Hollanda’yla imzaladıkları tohum alım sözleşmesinden sonra, şimdi aynı ülkeye ihracata başladı. “Çiçeğin başkenti” olarak anılmaya başlanan Bayındır, artık sadece Türkiye’de değil dünyada da konuşulur hale geldi. Bayındırlı çiçek üreticilerinin kurduğu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteklediği Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (BAYÇİKOOP), dünya çiçek devi Hollanda’yla yaptığı çiçek tohumu alım sözleşmesinden sonra, bu ülkeye süs bitkisi ihracatına da başladı. İhraç ürünü bitkilerle dolan TIR’a ilk yüklemeyi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yaptı. Yerelde kalkınma hedefiyle yola çıktıklarında, bugünlere gelmeyi hayal ettiklerini, ancak bu kadar kısa sürede bu noktaya ulaşabileceklerini ve İzmir’in adının dünya devleriyle kıyaslanabileceğini düşünmediklerini söyleyen Kocaoğlu, “Bugün geldiğimiz noktada Bayındırlı üreticilerimiz Hollanda’yla işbirliği içinde hem ihracat yapıyor, hem de onlar adına yeni bitki türü üretimi gerçekleştiriyor. BAYÇİKOOP sayesinde Türkiye’ye has yeni ürünler, Türkiye patentli ürünler üretiliyor. Bayındır’daki çiçek üretiminde miktar ve kalitede ciddi artışlar yaşanırken, Ar-Ge çalışmalarıyla da örnek olunması bize büyük gurur veriyor” diye konuştu.

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler